22 Ağustos 2008 Cuma

Vergilendirmede safi kazanç tespiti

Vergilendirmede safi kazanç tespitiVergilendirme tekniği açısından gelir ve kazançlarda safi kazanç dikkate alınmaktadır. Bu bağlamda da Gelir Vergisi Yasası'nın birinci maddesi hükmü gereği olarak ticari kazanç safi tutarıyla gelire dahil edilmektedir. Buna paralel olarak da Kurumlar Vergisi Yasası'nın 6. maddesi hükmü uyarınca da "Kurumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır."Safi kazancın saptanmasında ise yapılan giderlerin elde edilen brüt gelir veya kazançtan indirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ticari kazançta veya kurum kazancının belirlemesi aşamasında işletme veya işletme sahibince yapılan bütün giderlerin indirim konusu yapılmasına vergi yasaları izin vermemektedir.Genel ilke olarak vergi yasalarında safi kazancın tespiti sırasında indirim konusu yapılmasına izin verilen giderler; "İndirilecek giderler" (Gelir Vergisi Yasası Madde:40, Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 8) olarak tanımlanmış olup, buna karşılık indirim konusu yapılmasına müsaade edilmeyen gideler ise "Gider kabul edilmeyen ödemeler" (Gelir Vergisi Yasası Madde: 41), "Kabul edilmeyen indirimler" (Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 11) olarak belirlenmiştir.Gerek Gelir Vergisi Yasası ve gerekse Kurumlar Vergisi Yasası'nda indirilecek giderler ile indirim konusu yapılmasına müsaade edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) giderler sayılmak suretiyle (tadadi) olarak hüküm altına alınmıştır. Türk vergi sisteminde yer alan bu sınıflandırma ve yapılandırma uluslararası ayırıma tam olmasa bile uyumlu kabul edilmektedir.Çok gelişmiş ülke vergi yasalarında özellikle indirim konusu yapılmasına müsaade edilen giderlerde her şeyden önce ülkemizde yapılan giden işle ilgili ve işin gereği oluşması koşulu dikkate alınmıştır.Bir başka anlatımla yapılan bir giderin indirim konusu olarak dikkate alınabilmesi için söz konusu gider ile kazancın elde edilmesi veyahut da sürdürülmesi arasında açık bir ilişkinin yani bağın bulunması gerekmektedir.Gelir ve/veya gelirin elde edilmesi veyahut da söz konusu gelirin sürekli elde edilmesine yönelik olarak yapılacak giderlerin indirim konusu yapılması vergi hukukçuları tarafından da olumlu kabul edilmektedir.Ticari yaşamda, bazı giderlerin sürekli yapılması işin gereği zorunlu olabilmektedir. Ancak yine bazı hallerde bazı giderler, ortaya çıkan olağanüstü durumla veyahut da işin niteliğinden kaynaklanan özel hallerle ilgili (bağlı) olmaktadır. Bu gibi durumlarda, yapılan harcamaların giderleştirilmesinde söz konusu giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için işle ilgisi (bağlantısı) ön plana çıkmaktadır.Uygulamada bu tür olağanüstü veyahut da istisnai nitelikteki giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için özel nitelikte yasal düzenlemeler dahi yapılabilmektedir.Yapılan giderin işle ilgili (bağlantılı) olması koşulu, mükellefle idare arasında devamlı sorun yaratan bir özellik olarak dikkatleri çekmektedir. Çünkü, Gelir ve Kurumlar Vergisi yasalarında sayılmak suretiyle belirlenen gider unsurlarında aranan işle ilgili olma koşulunda genellikle idare "dar anlamda" yorum yöntemini dikkate almasına karşılık vergi mükellefleri konuyu daha "geniş anlamda" yorumlama eğiliminde olmaktadır.Gerçekte giderek gelişen teknolojik ve ekonomik koşullar çerçevesinde özellikle ticari yaşamın sürdürülmesine ve bu bağlamda da yine ticari kazancın elde edilmesine yönelik giderlerin çeşitlenmesine neden olmaktadır. Bu gelişmeye paralel olarak işletmelerde yapılan bazı giderlerin vergi yasalarının giderleştirmeye yönelik dar tanımlamaları ile örtüşmemesi vergilendirme açısından duraksama konusu olabilmekte ve bu duraksamalar her geçen gün artmaktadır.Ticari yaşamda güven sağlanabilmesi için Gelir Vergisi Yasası'nın 40/3 üncü maddesi gereği işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya yasa emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların giderleştirilmesi kabul edilmiştir. Bu bağlamda Kurumlar Vergisi Yasası'nın uygulanması açısından da sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatların giderleştirilmesine olanak sağlanmıştır. Kurumlar açısından bu olanak, söz konusu tazminatların kabul edilmeyen indirimler dışında tutulması suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır. (Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 11/g).Gelir ve Kurumlar Vergisi Yasalarının uygulaması açısından mukavelenameye, ilama veya yasa emrine istinaden ödenecek olan zarar, ziyan ve tazminatların, bu bağlamda da iş ilişkisinin şahsi nitelikte olmaması, ticari kazancın veyahut da kurum kazancının elde edilmesine yönelik bulunması zorunlu olmaktadır.Vergilendirme tekniği açısından gelir ve kazançlarda safi kazanç dikkate alınmaktadır. Bu bağlamda da Gelir Vergisi Yasası'nın birinci maddesi hükmü gereği olarak ticari kazanç safi tutarıyla gelire dahil edilmektedir. Buna paralel olarak da Kurumlar Vergisi Yasası'nın 6. maddesi hükmü uyarınca da "Kurumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır."Safi kazancın saptanmasında ise yapılan giderlerin elde edilen brüt gelir veya kazançtan indirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ticari kazançta veya kurum kazancının belirlemesi aşamasında işletme veya işletme sahibince yapılan bütün giderlerin indirim konusu yapılmasına vergi yasaları izin vermemektedir.Genel ilke olarak vergi yasalarında safi kazancın tespiti sırasında indirim konusu yapılmasına izin verilen giderler; "İndirilecek giderler" (Gelir Vergisi Yasası Madde:40, Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 8) olarak tanımlanmış olup, buna karşılık indirim konusu yapılmasına müsaade edilmeyen gideler ise "Gider kabul edilmeyen ödemeler" (Gelir Vergisi Yasası Madde: 41), "Kabul edilmeyen indirimler" (Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 11) olarak belirlenmiştir.Gerek Gelir Vergisi Yasası ve gerekse Kurumlar Vergisi Yasası'nda indirilecek giderler ile indirim konusu yapılmasına müsaade edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) giderler sayılmak suretiyle (tadadi) olarak hüküm altına alınmıştır. Türk vergi sisteminde yer alan bu sınıflandırma ve yapılandırma uluslararası ayırıma tam olmasa bile uyumlu kabul edilmektedir.Çok gelişmiş ülke vergi yasalarında özellikle indirim konusu yapılmasına müsaade edilen giderlerde her şeyden önce ülkemizde yapılan giden işle ilgili ve işin gereği oluşması koşulu dikkate alınmıştır.Bir başka anlatımla yapılan bir giderin indirim konusu olarak dikkate alınabilmesi için söz konusu gider ile kazancın elde edilmesi veyahut da sürdürülmesi arasında açık bir ilişkinin yani bağın bulunması gerekmektedir.Gelir ve/veya gelirin elde edilmesi veyahut da söz konusu gelirin sürekli elde edilmesine yönelik olarak yapılacak giderlerin indirim konusu yapılması vergi hukukçuları tarafından da olumlu kabul edilmektedir.Ticari yaşamda, bazı giderlerin sürekli yapılması işin gereği zorunlu olabilmektedir. Ancak yine bazı hallerde bazı giderler, ortaya çıkan olağanüstü durumla veyahut da işin niteliğinden kaynaklanan özel hallerle ilgili (bağlı) olmaktadır. Bu gibi durumlarda, yapılan harcamaların giderleştirilmesinde söz konusu giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için işle ilgisi (bağlantısı) ön plana çıkmaktadır.Uygulamada bu tür olağanüstü veyahut da istisnai nitelikteki giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için özel nitelikte yasal düzenlemeler dahi yapılabilmektedir.Yapılan giderin işle ilgili (bağlantılı) olması koşulu, mükellefle idare arasında devamlı sorun yaratan bir özellik olarak dikkatleri çekmektedir. Çünkü, Gelir ve Kurumlar Vergisi yasalarında sayılmak suretiyle belirlenen gider unsurlarında aranan işle ilgili olma koşulunda genellikle idare "dar anlamda" yorum yöntemini dikkate almasına karşılık vergi mükellefleri konuyu daha "geniş anlamda" yorumlama eğiliminde olmaktadır.Gerçekte giderek gelişen teknolojik ve ekonomik koşullar çerçevesinde özellikle ticari yaşamın sürdürülmesine ve bu bağlamda da yine ticari kazancın elde edilmesine yönelik giderlerin çeşitlenmesine neden olmaktadır. Bu gelişmeye paralel olarak işletmelerde yapılan bazı giderlerin vergi yasalarının giderleştirmeye yönelik dar tanımlamaları ile örtüşmemesi vergilendirme açısından duraksama konusu olabilmekte ve bu duraksamalar her geçen gün artmaktadır.Ticari yaşamda güven sağlanabilmesi için Gelir Vergisi Yasası'nın 40/3 üncü maddesi gereği işle ilgili olmak şartıyla mukavelenameye veya ilama veya yasa emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların giderleştirilmesi kabul edilmiştir. Bu bağlamda Kurumlar Vergisi Yasası'nın uygulanması açısından da sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatların giderleştirilmesine olanak sağlanmıştır. Kurumlar açısından bu olanak, söz konusu tazminatların kabul edilmeyen indirimler dışında tutulması suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır. (Kurumlar Vergisi Yasası Madde: 11/g).Gelir ve Kurumlar Vergisi Yasalarının uygulaması açısından mukavelenameye, ilama veya yasa emrine istinaden ödenecek olan zarar, ziyan ve tazminatların, bu bağlamda da iş ilişkisinin şahsi nitelikte olmaması, ticari kazancın veyahut da kurum kazancının elde edilmesine yönelik bulunması zorunlu olmaktadır.

14 Ağustos 2008 Perşembe

Nisan - Mayıs- Haziran 2008 Dönemine Ait İkinci Üç Aylık Geçici Vergi Beyannamesinin Verilme Süresinin Uzatılması hakkında

Nisan - Mayıs- Haziran 2008 Dönemine Ait İkinci Üç Aylık Geçici Vergi Beyannamesinin Verilme Süresinin Uzatılması hakkındaTarih14/08/2008SayıGVK-70/2008-05/Geçici Vergi Beyannamesi-2KapsamT.C.MALİYE BAKANLIĞIGelir İdaresi BaşkanlığıGelir Vergisi Sirküleri/70Konusu : Nisan - Mayıs- Haziran 2008 Dönemine Ait İkinci Üç Aylık Geçici Vergi Beyannamesinin Verilme Süresinin UzatılmasıTarihi : 14/08/2008Sayısı : GVK-70/2008-05/Geçici Vergi Beyannamesi-2İlgili olduğu maddeler : Gelir Vergisi Kanunu Mükerrer Madde 120, Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 32İlgili olduğu kazanç türleri : Ticari Kazanç, Serbest Meslek Kazancı ve Kurum Kazancı1-Giriş Nisan-Haziran /2008 dönemine ilişkin ikinci üç aylık geçici vergi beyannamesinin verilme süresinin uzatılması bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.2. İkinci Üç Aylık Geçici Vergi Beyannamesinin Verilme Süresinin UzatılmasıGelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci ve Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesi hükümlerine göre, geçici vergi beyannameleri ilgili üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine verilmekte ve tahakkuk eden vergiler aynı ayın onyedinci günü akşamına kadar ödenmektedir.Buna göre, Nisan- Haziran/2008 dönemine ait geçici vergi beyannamesinin 14 Ağustos 2008 tarihine kadar verilmesi ve tahakkuk eden verginin Ağustos ayının onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.Ancak, yoğun iş yükü ile ilgili olarak Başkanlığımıza iletilen sorunlar nedeniyle, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 28 inci maddesindeki yetkiye dayanılarak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 2008 yılı Nisan-Haziran dönemine ilişkin ikinci üç aylık geçici vergi beyannamelerinin verilme süresi 18 Ağustos 2008 Pazartesi günü akşamına kadar uzatılmıştır. Söz konusu beyanname ekinde yer alan 2007 hesap dönemine ilişkin Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Formun da aynı süre içerisinde verilmesi gerekmektedir.Öte yandan, beyanname verme süresinin uzatılması ödeme süresini etkilememekte olup ödeme süresinin son günü tatil gününe rastlaması nedeniyle mükelleflerin beyan ettikleri vergileri 18 Ağustos 2008 akşamına kadar ödeyecekleri tabiidir.Bilgi ve gereği ilgililere duyurulur.

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Vergide istenilen olmayınca tedbir alındı

Vergide istenilen olmayınca tedbir alındı2008’le birlikte azalan vergi gelirlerini yıl sonuna kadar artırmak için çalışma başlatan Gelir İdaresi, borçlu mükelleflerin de analizini çıkarıyor. Amaç, gelirlerinin düşmesinin sebebini detaylarıyla ortaya koymakÇOK SIKI DENETİMLER GELİYORKDV ve ÖTV’de yıl sonu hedefinden uzaklaşan Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) umudunu denetime bağladı. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre 2008’in ilk yarısında azalan tüketim talebi ve ihracattaki artış dahilde alınan KDV gelirlerini azalttı. ÖTV’de ise akaryakıt ürünleri üzerinden alınan oranların artırılmasına karşın beklenen gelir elde edilemedi. Gelir İdaresi yıl sonuna kadar vergi gelirlerini artırmak için harekete geçti. KDV’de riskli mükellefleri belirleyen idare, borçlu mükelleflerin de analizini çıkarmaya başladı. Gelir İdaresi Başkanlığı 2008 yılının ilk 6 ayındaki faaliyetlerini ve yıl sonuna ilişkin beklentilerini rapor haline getirdi. Raporda 2008 için öngörülen ÖTV gelirinin tahminlerin altında kalacağı belirtildi. Raporda, “Dahilde alınan KDV, tüketim talebinde görülen azalmaya ve iadelerdeki yükselmeye bağlı olarak bir önceki yıla göre daha düşük artış göstermiştir. Akaryakıt üzerinden alınan ÖTV’de ise Kasım 2007’de yapılan gelir artırıcı uygulamaların 2008 yıl sonu için bütçede tahmin edilen ÖTV gelirlerini gerçekleştirebilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir” denildi.Temsil gideri arttı Öte yandan, kurumun giderlerinde dikkat çekici bir artış gözlendi. Vergi haftası etkinlikleri nedeniyle kurumun temsil giderleri bir önceki yıla göre yüzde 86, sahaya inen denetmenlerin sayısının artaması nedeniye yolluk giderleri yüzde 36 oranında yükseldi. Gelir İdaresi, yılın ikinci yarısına ilişkin hedefini ise “vergi kaçakçılığına göz yummamak” olarak belirledi. Yapılan çalışmalar kapsamında 2008 yılı sonuna kadar alınacak önlemler şöyle sıralandı:Daha etkin bir tahsilat için vergi dairesi kayıtlarında yer alan tahakkuk ve tahsilata yönelik bilgiler, “Mükellef Cari Hesabı” adıyla tek birhesapta toplanacak. Bu şekilde her mükellefin vergiyle ilgili bütün bilgileri, anında dökülebilecek.Türkiye genelinde “Borç Takip Sistemi” kurulacak. Sistem kapsamında borçlu mükellefler, borç büyüklükleri, sektörleri ve borcun hangi vergi türünde yoğunlaştığı sınıflandırılacak. Gerektiğinde ilgili vergi dairelerinin devreye girmesi ve borcun etkin tahsili sağlanacak.Ödememe sebebi ne?Borç stokları analiz edilecek. Analizler kapsamında borç stoklarındaki artışın kaynakları tespit edilecek. Bu çerçevede vergi tahsilatındaki aksamanın arkasında genel ekonomik görünüm, vergi oranı, tahsilat yöntemi gibi nedenlerden hangilerinin yer aldığı araştırılacak. Denetimde modern vergi denetim araçları ve teknikleri kullanılacak. Mükelleflerin yasal kayıtlarının (CD, DVD benzeri) elektronik ortam aracılığı ile vergi denetim elemanlarına aktarımına imkan veren özel bir yazılım kullanılacak.KDV iadeleri kapsamında, riskli görülen mükellefler için özel ekipler oluşturularak yoğun denetim yapılacak.Konut satışlarına ilişkin bilgiler, tapu kayıtları ile konut kredisi kullanımlarına da bakılarak incelenecek ve düşük vergilendirmenin önüne geçilecek.

3 Ağustos 2008 Pazar

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 380)

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 380)22.01.2008 Salı Tarihli ve 26764 (Asıl)Maliye Bakanlığından:Borsada rayici olmayan yabancı paraların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince 2007 yılı için yapılacak değerlemelerine esas olmak üzere, aynı Kanunun 280 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan hükümlere dayanılarak tespit olunan kurlar aşağıda gösterilmiştir.Borsada rayici olmayan yabancı paraların ve bu paralarla olan senetli ve senetsiz alacak ve borçların değerlemesinde 2007 yılı sonu itibariyle bu kurlar uygulanacaktır. Öte yandan, 130 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği1 ile 217 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde2 belirtildiği üzere değerleme günü itibariyle Bakanlığımızca kur ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurların esas alınması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kurunun uygulanacağı tabidir. Ancak, vergi uygulamaları açısından, bankaların 31/12/2007 tarihi itibariyle yapacakları değerleme sırasında bu Tebliğ ile belirlenen kurlar yerine, T.C. Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerekmektedir. Tebliğ olunur.1 20/4/1976 tarih ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.2 27/12/1998 tarih ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.SIRA NODÖVİZLERKUR (YTL)11 Amerikan Doları1.164721 Arjantin Pesosu0.3712331 Arnavutluk Leki0.0140641 Avustralya Doları1.019151 Yeni Azerbaycan Manatı1.379661 B.A.E. Dirhemi0.3186171 Bahama Doları1.170381 Bahreyn Dinarı3.112491 Bangladeş Takası0.01712101 Barbados Doları0.58809111 Belarus Rublesi0.00054121 Bolivya Boliviyanosu0.15318131 Botsvana Pulası0.18935141 Brezilya Reali0.66596151 Bulgar Levası0.87778161 Burundi Frangı0.00105171 Cezayir Dinarı0.01751181 Çek Korunası0.06455191 Çin Yuanı0.16023201 Danimarka Kronu0.22928211 Dominik Pesosu0.03522221 Ekvator Sukresi0.00005231 El Salvador Kolonu0.13372241 Endonezya Rupisi0.00012251 Estonya Kronu0.10971261 Etiyopya Birri0.12721271 Fas Dirhemi0.15107281 Filipin Pesosu0.02835291 Gana Sedisi0.00013301 Guatemala Quetzali0.15308311 Guyana Doları0.00573321 Güney Afrika Randı0.17167331 Güney Kore Wonu0.00125341 Haiti Gourdesi0.03206351 Hırvatistan Kunası0.23413361 Hindistan Rupisi0.02976371 Honduras Lempirası0.06194381 Hong Kong Doları0.14999391 Yeni Irak Dinarı0.00096401 İran Riyali0.00013411 İngiliz Sterlini2.3259421 Yeni İsrail Şekeli0.30413431 İsveç Kronu0.17981441 İsviçre Frangı1.0273451 İzlanda Kronası0.0187846100 Japon Yeni1.0279471 Kanada Doları1.1896481 Katar Riyali0.32147491 Kazakistan Tengesi0.00970501 Kıbrıs Lirası2.9342511 Kolombiya Pesosu0.00058521 Kosta Rika Kolonu0.00235531 Kuveyt Dinarı4.2261541 Laos Yeni Kipi0.00013551 Latviya Latsı2.4630561 Lesotho Lotisi0.17163571 Liberya Doları0.01911581 Libya Dinarı0.95966591 Litvanya Litası0.49720601 Lübnan Lirası0.00078611 Macar Forinti0.00676621 Malezya Ringiti0.35271631 Makedonya Dinarı0.02786641 Meksika Pesosu0.10766651 Mısır Lirası0.21172661 Moldova Leyi0.10316671 Nepal Rupisi0.01829681 Nijerya Nayrası0.00991691 Nikaragua Kordobası0.06228701 Norveç Kronu0.21395711 Özbekistan Somu0.00091721 Pakistan Rupisi0.01906731 Panama Balboası1.1703741 Paraguay Guaranisi0.00025751 Peru Yeni Solu0.39088761 Polonya Zilotisi0.47666771 Yeni Rumen Leyi0.47591781 Rus Rublesi0.04772791 Sırbistan Dinarı0.01948801 Singapur Doları0.80872811 Slovakya Korunası0.05109821 Slovenya Toları0.00645831 Somali Şilini0.00084841 Srilanka Rupisi0.01077851 Sudan Dinarı0.00584861 Suriye Lirası0.02290871 Suudi Arabistan Riyalı0.31155881 Şili Pesosu0.00236891 Tayland Bahtı0.03904901 Tayvan Doları0.03601911 Tunus Dinarı0.95511921 Ukrayna Hryvnası0.23174931 Uruguay Pezosu0.05431941 Umman Riyali3.0397951 Ürdün Dinarı1.6547961 Venezuella Bolivarı0.00055971 Yeni Zelanda Doları0.90324981 Yemen Riyali0.00589991 Zambia Kvaçası0.000301001 Euro1.7102SIRA NOEFEKTİFLERKUR (YTL)11 ABD Doları1.163921 Avustralya Doları1.014431 Bulgar Levası0.8212541 Danimarka Kronu0.2291251 İngiliz Sterlini2.32436100 İran Riyali0.0099871 İsveç Kronu0.1796881 İsviçre Frangı1.02589100 Japon Yeni1.0241101 Kanada Doları1.1852111 Kuveyt Dinarı4.1627121 Norveç Kronu0.21380131 Suudi Arabistan Riyali0.30921141 Yeni Rumen Leyi0.44656151 Suriye Lirası0.01822161 Ürdün Dinarı1.5464171 Yeni İsrail Şekeli0.29459181 Euro1.70

1 Ağustos 2008 Cuma

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 385)

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 385)01.08.2008 Cuma Tarihli ve 26954 (Asıl) Maliye Bakanlığından:Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile ilgili bazı konularda tereddütler oluştuğu anlaşılmış olup, söz konusu tereddütleri gidermek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığı, mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye ve bunlarda değişiklik yapmaya yetkili kılınmıştır. Aynı maddenin (3) numaralı bendinde ise, düzenlenmesi zorunlu belgelerin elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması ve saklanması konusunda izin vermeye Bakanlığımızın yetkili olduğu belirtilmektedir.Bu yetkilere istinaden, belge düzenine ilişkin aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.1 - Bedeli Kredi Kartı Kullanılmak Suretiyle Ödenen Taşımacılıkta Belge DüzeniYolcu sirkülasyonunun yoğun olduğu deniz taşımacılığı veya şehir içi toplu taşımacılığı hizmeti verilen yerlerde, yolcuların hizmet bedelini bilet, jeton vs. satın alarak ödemesinin ve bunları kullanmak suretiyle turnike ve benzeri sistemlerden geçiş yapmasının işlemleri yavaşlatmakta olduğu, bu yavaşlamanın önüne geçilmesi amacıyla bazı bankaların, yolcu geçişini hızlandırarak transit geçiş yapılmasını sağlayacak ve iş yükünü azaltarak zaman kaybının önüne geçecek şekilde, anılan yerlerde müşteri ile muhatap olacak bir personel bulundurulmaksızın, şifreleme veya doğrulama gerektirmeden kullanılacak kredi kartları çıkardığı ve bu kartların ödeme aracı olarak kullanıldığı uygulamada görülmektedir.Bu Tebliğ ile kredi kartları ve banka kartları (ön ödemeli kartlar dahil) kullanılarak yapılan ve nitelikleri yukarıda anlatılan geçiş işlemlerinde uyulacak belge düzeni konusunda belirleme yapılması amaçlanmaktadır. Bu çerçevede, turnike ve benzeri geçiş sistemleri kullanılarak taşıma hizmeti veren Tebliğ konusu işletmeler kapsamına; - Denizde veya iç sularda yolcu taşımacılığı yapan yolcu motoru, yolcu gemisi, feribot gibi ulaşım araçları,- Şehir içinde toplu taşıma hizmeti sunan araçlar ile hizmet veren işletmeler girmektedir.Bedeli söz konusu kartlarla ödenmek suretiyle bu Tebliğ kapsamında bulunan işletmeler tarafından verilen taşıma hizmetinin, anılan kartların aşağıda belirtilen şekilde kullanılması kaydıyla, tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi uygun görülmüştür. - Yolcu taşımacılığında bankalar tarafından çıkarılan kredi kartları ve banka kartları (ön ödemeli kartlar dahil) kullanılacaktır.- Bahsi geçen kartlar ile yapılan geçiş işlemlerinde yolcu geçiş sayısı ve buna ilişkin tutarlar banka tarafından kayıt altına alınacaktır.- Sözü edilen kartları okuyan cihazlar vasıtasıyla yapılan yolcu geçişleri gün sonunda bankaca raporlanacaktır.- Banka tarafından günlük olarak alınan geçiş raporlarının üretilmesi aşamasında dışarıdan hiç bir müdahale yapılmasına imkan verilmeyecektir.- Bankada oluşan tüm bilgiler, değiştirilemeyecek ve silinemeyecek şekilde muhafazaedilecektir. Söz konusu kartların bu şartlar dahilinde kullanılması durumunda günlük hasılat Bankaca alınacak geçiş raporlarına istinaden işletmeler tarafından "muhtelif müşteriler" ibareli fatura ile belgelendirilecek ve kayda alınacaktır. Ancak, müşterinin istemesi halinde yolcu bileti işletme tarafından düzenlenerek verilecektir.2 - Otomatik Satış Makineleri ile Yapılan Satışlarda Belge DüzeniGünlük yaşamda otomatik makinelerin tüketicilere doğrudan ulaşmanın bir yolu olarak yiyecek, içecek v.b mal veya hizmetlerin satışında yaygın bir şekilde kullanılmakta olduğu görülmektedir. Özellikle satılan mal veya hizmet bedelinin çok düşük, müşteri sirkülasyonunun ise yoğun olduğu alanlarda söz konusu satışlar, müşteri ile muhatap olacak bir personel bulundurulmaksızın, müşteriler tarafından satış bedelleri ödenerek doğrudan otomatik makineler ile yapılmaktadır.a) Otomatik satış makineleri kullanılmak suretiyle yapılan mal veya hizmet satışlarının, anılan makinelerin aşağıda belirtilen şekilde kullanılması kaydıyla, tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi uygun görülmüştür.- Söz konusu makinelerle yapılan mal veya hizmet satışlarına ilişkin bilgiler, makinenin hafızasından silinemeyecek ve değiştirilemeyecek bir şekilde kaydedilecektir. - Kaydedilen bilgilere dışarıdan herhangi bir müdahale yapılamayacaktır.- Gün sonunda makineden günlük satış raporu alınabilecektir.Bu şartların sağlanması durumunda malın satışı veya hizmetin verilmesi anında Vergi Usul Kanununda yer alan belgelerden herhangi biri düzenlenmeyecek ancak gün sonlarında makineden alınacak raporlara istinaden "muhtelif müşteriler" ibareli bir fatura düzenlenecektir.b) Otomatik satış makinelerinin yukarıda sayılan şartları taşımaması ve herhangi bir düzeneğinin olmaması nedeniyle satışın para atılmak suretiyle yapılması halinde, malın sevk edildiği tarihten itibaren azami yedi gün içinde satılan malları içerecek şekilde "muhtelif müşteriler" ibareli bir fatura düzenlenmesi gerekmektedir.Her iki halde de, söz konusu otomatik satış makinelerine yerleştirilmek üzere taşınan mallar için "muhtelif müşteriler" ibareli sevk irsaliyesi düzenlenecek ve yukarıda bahsi geçen şekilde düzenlenecek faturalar ile irtibatlandırılacaktır. c) Sadece hizmet sunan makinelerde yukarıda bahsedildiği şekilde düzeneğin olmaması durumunda ise gün sonunda cihazda birikmiş paranın sayılarak toplam hasılat tutarı üzerinden "muhtelif müşteriler" ibareli bir fatura düzenlenecektir.Ayrıca, söz konusu makineleri farklı işyerlerine yerleştirmek suretiyle komisyon ödenmesi karşılığında komisyon tutarını gösterir faturanın düzenleneceği ise tabiidir.3 - Elektronik Sistemler Kullanılarak Yapılan Otopark İşletmeciliğinde Belge DüzeniBilindiği üzere otopark işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükelleflerin ödeme kaydedici cihaz kullanmaları gerekmekte olup, uygulamada otopark işletmeciliği faaliyetinin elektronik cihazlar kullanılmak suretiyle yürütülmesi yaygınlaşmıştır.Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Maliye Bakanlığı belirleyeceği esaslar dahilinde, gerekli şartları taşımayan cihazlar kullanılarak veya elle doldurularak satış fişi düzenlenmesine izin verebilir." hükmü yer almıştır.Otopark işletmeciliği faaliyetinde bulunan mükellefler tarafından ödeme kaydedici cihaz yerine kullanılan elektronik cihazların aşağıda belirtilen şekilde kullanılması kaydıyla, otopark işletmeciliği hizmetinin tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde belgelendirilmesi uygun görülmüştür.- Otopark bedelinin ödenmesi sırasında sistem yazıcıları tarafından tek nüsha olarak perakende satış fişi düzenlenecektir.- Mali hafızasında oluşan tüm mali bilgiler, enerji kesintisi de dahil olmak üzere hiçbir şekilde hafızasından silinemeyecek şekilde muhafaza edilecektir.- Günlük, aylık ve yıllık bazda alınan hasılat raporlarının üretilmesi aşamasında dışarıdan hiçbir müdahale yapılmasına imkan verilmeyecektir.Otopark işletmecileri tarafından ödeme kaydedici cihaz yerine yukarıda özellikleri haiz elektronik cihazların kullanılması durumunda; günlük hasılatın belge düzenlenmeksizin hasılat raporuna göre kaydedilmesi, her cihazın seri numaralarına göre günlük ve kümülatif hasılatı içerecek şekilde verilen Z raporlarına istinaden gelir kaydı yapılması ve bu şekilde cihaz kullanılan otoparklarda ayrıca ödeme kaydedici cihaz kullanılmaması gerekmektedir.4 - Kapıdan veya Mesafeli Sözleşme Düzenlenerek Yapılan Satışlarda İade İşlemlerinde Belge Düzeni4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 8 inci maddesinde, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında önceden mutabakat olmaksızın tecrübe ve muayene koşullu satışlar kapıdan satış olarak tanımlanmıştır. Bu tür satışlarda tüketiciye yedi günlük tecrübe muayene süresi sonuna kadar malı kabul veya hiç bir gerekçe göstermeden reddetme hakkı tanınmıştır.Kanunun 9/A maddesinde ise mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmeler olarak tarif edilmiştir.Bu tür satışlarda meydana gelen iade işlemlerinde belge düzenine ilişkin ortaya çıkan sorunların giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.Vergi Usul Kanununun 234 üncü maddesi uyarınca, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.54 seri No.lu Katma Değer Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, tüketicilerin satın aldıkları mal veya hizmetlerin çeşitli nedenlerle geri verilerek bedelinin alınması veya başka bir mal veya hizmet ile değiştirilmesinin istenilmesi halinde bu işlemlerin gider pusulası düzenlenerek yapılması gerektiğine ilişkin açıklamalar yer almaktadır. Bundan böyle, sadece kapıdan ve mesafeli sözleşmeler düzenlenerek yapılan satışlara ilişkin iade işlemleri için Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden iade bölümünün yer alacağı bir faturanın düzenlenmesi ve en az iki örneğinin müşteriye malla beraber gönderilmesi uygun görülmüştür.Söz konusu faturanın alt kısmına açılacak iade bölümünde;- Malı iade edenin adı soyadı, adresi, imzası- İade edilen mala ilişkin cins, miktar, birim fiyat ve tutar yer alacaktır.Bu şekilde düzenlenen fatura malla beraber müşteriye gönderildiğinde müşteri malı iade etmek isterse iadeye ilişkin bölümü dolduracak ve iki örnek olan faturanın bir örneğini mal ile birlikte malı satana geri gönderecek, bir örneği kendinde kalacaktır.5 - Döviz ve/veya Kıymetli Maden Alım/Satımında Belge Düzeni226 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 1/5/1994 tarihinden geçerli olmak üzere Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ile tanımlanan yetkili müesseselerce döviz alış ve satışlarında düzenlenen döviz alım ve satım belgesi anılan Tebliğ’de belirlenen şartları taşımaları kaydıyla Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu belgeler kapsamına alınmıştı.Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 379 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu Karara İlişkin 2006-32/32 No.lu Tebliğ ile kendilerine kıymetli maden alım/satım yapma yetkisi verilen yetkili müesseselere; 1/3/2008 tarihinden geçerli olmak üzere, kıymetli maden alımında "Kıymetli Maden Alım Belgesi", satımında da "Kıymetli Maden Satım Belgesi" düzenleme zorunluluğu getirilmişti.Ancak Bakanlığımıza yapılan başvurularda, yetkili müesseselerce döviz alım veya satımında döviz alım ve satım belgesi düzenlemesinin yanı sıra, kıymetli maden alım veya satımı yapılırken ayrıca kıymetli maden alım ve satım belgesi düzenlenmesinin; iş yükünü artırdığı, zaman kaybına ve belge israfına yol açtığı belirtilmektedir.Bu nedenle, anılan Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak bu Tebliğ ile de; mükelleflerin faaliyetlerini aksatmadan yürütmelerini sağlamak ve uygulamayı kolaylaştırmak amacıyla, anılan belgelerin döviz alım/satım belgesi ve kıymetli maden alım/satım belgesi olarak ayrı belgeler olarak değil, isteyen mükellefler tarafından döviz ve kıymetli maden alımında "Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi", satımında da "Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi" adı altında tek belge olarak düzenlenmesi imkanı getirilmektedir.Mükellefler, faaliyetleriyle ilgili olarak 1/9/2008 tarihinden itibaren "Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi" düzenlemelerinin yanı sıra, bundan böyle döviz alım/satım belgesi ve kıymetli maden alım/satım belgesini ayrı ayrı da düzenleyebileceklerdir.Bununla birlikte, bu Tebliğ ile ihdas edilen "Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi" ile "Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi"nin, 226 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde döviz alım/satım belgelerinde bulunma zorunluluğu getirilen asgari bilgiler ile 379 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde kıymetli maden alım ve satım belgelerinde bulunma zorunluluğu getirilen asgari bilgileri de ihtiva etmesi gerekmektedir.Ancak, 379 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kıymetli maden alım ve satım belgelerinde bulunma zorunluluğu getirilen bilgilerden; tutar ve bu tutara isabet eden katma değer vergisi bilgilerinin yerine, matrah konusunda meydana gelebilecek karışıkların önlemesine, verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verilmesine, kayıtların düzenli ve açık tutulmasının sağlanması amaçlarıyla, katma değer vergisi hariç tutar, katma değer vergisi matrahı, hesaplanan katma değer vergisi ve katma değer vergisi dahil tutar bilgilerine yer verilmesi uygun görülmüştür. Döviz alım ve satımı ile kıymetli maden alım ve satımı yapan yetkili müesseselerden, bu Tebliğin yayımı tarihinde ellerinde daha önce anlaşmalı matbaalara bastırmış veya notere tasdik ettirmiş oldukları kıymetli maden alım ve satım belgesi bulunanlar, mevcut belgeleri bitene kadar, yukarıda katma değer vergisinin gösterilmesine ilişkin belirtilen bilgileri elle yazmak şartıyla bu belgelerini kullanabileceklerdir.Ayrıca, "Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi" ile "Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi"nin düzenlenmesinde, 226 ve 379 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirlenen usul ve esaslara uyulacağı tabiidir.Söz konusu belgelerin düzenlenmediğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, mükellefler adına Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir.6 - Sigorta Acentelerine Tali Acentelik Sözleşmesi İle Bağlı Olarak Çalışan Tali Acentelere Ödenen Komisyon Bedellerinde Belge Düzeni243 ve 246 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde, sigorta acente ve prodüktörleri ile sigorta ve reasürans brokerleri tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle ödenen komisyon bedelleri için sigorta şirketleri tarafından "Sigorta Komisyon Gider Belgesi" düzenleneceği ve acente, prodüktör ve brokerlerin bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekleri ve bu bedelleri sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedecekleri açıklanmıştır.Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, tali acentelerin bir tali acentelik sözleşmesiyle sigorta acentelerine bağlı olarak faaliyette bulunmaları ve bu faaliyetleri sonucu bir komisyon geliri elde etmeleri nedeniyle, sigorta acenteleri tarafından tali acentelere ödenen komisyon bedelleri için sigorta komisyon gider belgesi düzenleme zorunluluğu getirilmiştir.Buna göre, tali acenteler aldığı bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekler ve bu bedelleri sigorta acenteleri tarafından düzenlenen sigorta komisyon gider belgesine istinaden hasılat kaydedebileceklerdir.1/9/2008 tarihi itibariyle sigorta acentelerinin düzenlemek zorunda oldukları sigorta komisyon gider belgesinde 243 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen usul ve esaslara uyulacağı da tabiidir.7 - Denetimlerde Alıkonulan Sevk İrsaliyesi, Yolcu Listesi ve İrsaliyeli Faturalar238 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile denetim elemanlarınca denetimlerde alıkonulan sevk irsaliyesi, yolcu listesi ve irsaliyeli faturaların birer nüshasının, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü Vergi İstihbarat Şubesine gönderilme zorunluluğu kaldırılmış ve bunların mükelleflerin vergi dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak üzere ilgili vergi dairelerine intikal ettirileceği belirtilmişti.Bakanlığımıza intikal eden olaylardan bu işlemin yapılmasının ciddi emek ve zaman kaybına neden olduğu, vergi dairelerine gönderilen sevk irsaliyelerinin mükelleflerin tarh dosyalarına takılması konusunda aksaklıklar meydana geldiği anlaşılmaktadır.Bu itibarla, denetimlerde alıkonulan sevk irsaliyesi, yolcu listesi ve irsaliyeli faturalar, bundan böyle vergi dairelerinde bulunan tarh dosyalarına konulmak üzere ilgili vergi dairelerine intikal ettirilmeyecek, mükellefin vergi dairesinin bağlı olduğu Vergi Dairesi Başkanlığı bulunan İllerde, Denetim Koordinasyon Müdürlüklerince, diğer İllerde ise Defterdarlık Gelir Müdürlüklerince değerlendirilmek üzere muhafaza edilecektir. 8 - Yabancı Para Biriminde Düzenlenen Faturalarda Türk Para Birimi Karşılığı Bulunmaması Durumunda Uygulanacak CezaVergi Usul Kanunun 229 uncu maddesinde faturanın tanımı yapılmış, 230 uncu maddesinde ise faturada bulunması gereken asgari bilgiler sayılmıştır. Bu asgari bilgiler içerisinde malın veya işin fiyatı ve tutarı da yer almaktadır.Anılan Kanunun 215 inci maddesinde de, kayıt ve belgelerde Türk Para biriminin kullanılacağı, belgelerin Türk Parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebileceği, yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk Parası karşılığı gösterilme şartı aranmayacağı hükme bağlanmıştır.Söz konusu Kanunun 352 nci maddesinin II-7 bendinde, vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili olarak yapılan diğer düzenlemelere uyulmamış olması fiili II. derece usulsüzlük sayılmıştır.Aynı Kanunun 215 inci maddesine göre, yurt içindeki müşteriler adına yabancı para biriminde düzenlenen faturalarda, yabancı para birimi tutarı ve Türk para birimi tutarı yer almak zorundadır. Yabancı para biriminde düzenlenen faturada, Türk para birimi tutarı karşılığı bulunmaması usule ve şekle ilişkin bir usulsüzlük olup, bu fiil dolayısıyla mükellef adına anılan Kanunun 352 nci maddesinin II-7 bendi uyarınca ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir. Yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen faturalarda ise Türk para birimi karşılığı gösterilme şartı aranmayacağı tabiidir.Tebliğ olunur.