27 Mayıs 2010 Perşembe

Vergideki değişiklikler ne getirip ne götürüyor

Vergideki değişiklikler ne getirip ne götürüyor



BİR süredir beklenen ve “Torba Yasa” olarak adlandırılan Yasa Tasarısı ile ilgili ayrıntılar belli oldu.



ÜCRETLİLERE AYRI TARİFE



Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı üzerine, 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, “Ücretliler için ayrı bir vergi tarifesi” belirleniyor.



BANKALARA KUR FARKI UYGULAMASI



Öteden beri süregelen yasa ve uygulamaya göre, bankalar ve diğer şirketler; dönem sonlarında yaptıkları değerlemelerde, kurdaki gerilemeyi “gider”, artışı ise “gelir” olarak kaydediyorlardı.



Yeni düzenlemede, kur farkından doğan farkların “gelir” ya da “gider” kaydedilmesi uygulamasına son veriliyor.



Diğer anonim şirketler ve limited şirketler ile işletmeler, kur farklarını değerlemeye devam edecekler.



BORÇ PARAYA KDV GELİYOR



Ticari işlemler gereği yapılan borç verme işlemleri, finansman hizmeti kapsamında KDV’ye tabi tutulacak.



Buna göre bir şirketin başka şirkete ya da ortağına veya gerçek kişilere verdiği borç paralar, yüzde 18 KDV’ye tabi olacak. Ayrıca Banka Sigorta Muameleleri Vergisine (BSMV) tabi olmayacak.



Ödünç para verme işlemi ana faaliyet konusu olanlarda ise KDV yerine BSMV uygulanacak.



HAZİNE BONOSU VE TAHVİL FAİZİ SIFIR



Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca, yerli ve yabancı arasındaki stopaj (vergi kesintisi) ayrımına son veriliyor. Buna göre; Hazine bonosu, devlet tahvili yatırım fonu ve ortaklıklarından elde edilen gelirlerde yabancılarda olduğu gibi, yerli yatırımcılarda da stopaj oranı sıfıra indiriliyor.



Daha önce yapılan stopajlar ise iade edilmeyecek.



MALİYE’DEN GÖRÜŞ ALMAK PARAYLA



Şirketler, şahıslar ve diğer kurumlar, Maliye’den vergi kanunlarının uygulaması ile ilgili olarak, tereddüte düştükleri bir konuda, görüş isterken, para ödeyecekler.



Tarife şöyle:

· Sermaye şirketleri (Anonim ve limited şirketler): 2 bin TL

· Dar mükellef sermaye şirketleri ve gelir vergisi mükellefleri: 1500 TL

· Sermaye şirketleri dışındaki birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı (doktor, avukat, mimar vs.): 1000 TL

· İkinci sınıf tüccarlar (konfeksiyoncu, mobilyacı, lokanta vs.): 200 TL



Konuları daha karmaşık olmasına rağmen, dar mükelleflere “ayrıcalık” sağlanıp, onlardan 500 TL daha az para alınıyor.



MALİYE’NİN DEDİĞİNİ YAPANA FAİZ YOK



Maliye’den görüş alıp, ona göre hareket edenden, aksine bir uygulama yapıldığında “vergi cezası” alınmıyor ancak “gecikme faizi” isteniyordu.



Yeni düzenlemede, gecikme faizi istenilmesinden de vazgeçiliyor.



HERKES MUTLAKA İNCELENECEK



Öteden beri süregelen uygulama sonuçlarına göre; vergi mükelleflerinin her yıl yüzde 1-2’si ancak incelenebiliyordu.



Yeni düzenlemede, şirketlerin ve bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, mutlaka vergi incelemesine tabi tutulması öngörülüyor.



Buna göre, mükellefler büyüklüklerine göre üç gruba ayrılacak.

· Birinci gruptakiler: Üç yılda en az bir kez

· İkinci gruptakiler: Altı yılda en az bir kez

· Üçüncü gruptakiler: Dokuz yılda en az bir kez



Vergi incelemesine tabi tutulacak.



İkinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek kazancı elde edenler için böyle bir zorunluluk yok.



YATIRIMCIYA İNDİRİM SINIRLAMASI



Anayasa Mahkemesi’nin iptali doğrultusunda, “Yatırım İndirimi” yeniden düzenleniyor.



Yeni düzenlemede, indirilemeyen ve sonraki dönemlere devreden yatırım indirimi istisnasından, yıl sınırlaması olmaksızın yararlanılmaya devam edilmesi sağlanıyor. Ancak vergi matrahının tespitinde yatırım indirimi istisnası olarak indirim konusu yapılacak tutarın, ilgili yıl kazancının yüzde 25’ini aşamayacağı hükme bağlanıyor.



Yüzde 25’lik sınırlama, Anayasa Mahkemesi Kararı’na uygun bir düzenleme olmadığı için, yeni bir iptale konu olabilir

21 Mayıs 2010 Cuma

soru-cevap

Soru:



Leasing yoluyla yüzde 1 KDV ödenerek satın alınan malın satışında hangi oranda KDV hesaplanacaktır ?





Cevap:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Teslim ve Hizmet İşlerinde Matrah” başlığını taşıyan 20'inci maddesinin 1'inci fıkrasında; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, 2'inci fıkrasında ise bedel deyiminden, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerlerin toplamının anlaşılması gerektiği hükme bağlanmıştır.



Aynı Kanunun 27/1'inci fıkrasında; “Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.”, 27/2'inci fıkrasında; “Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır.” hükümleri yer almaktadır.





Diğer taraftan, KDV Kanununun 28’nci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 24.12.2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Kararname eki Kararın 1’inci maddesinde; Mal teslimleri ile hizmet ifalarına uygulanacak katma değer vergisi oranları;



a) Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için, % 18



b) Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %1



c) Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, %8



olarak tespit edilmiş, söz konusu Kararnameye ekli (II) sayılı listenin “Diğer Mal ve Hizmetler” başlıklı (B) bölümünün 29'uncu sırasında; Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 84.29.52.10.00.00 tarife pozisyonunda yer alan “Paletli ekskavatörler (kulesi 360 derece dönebilen)”, 84.29.52.90.00.11 tarife pozisyonunda yer alan “Lastik tekerlekli olanlar (kulesi 360 derece dönebilen makina ve cihazlar)” ve 84.29.59.00.10.11 tarife pozisyonunda yer alan “Beko loder”e yer verilmiştir.



Buna göre; leasing yoluyla satın aldığınız malın tesliminde KDV'nin gerçek satış bedeli üzerinden hesaplanması gerekmekte olup, söz konusu malın 84.29.52.10.00.00-84.29.52.90.00.11-84.29.59.00.10.11 tarife pozisyonlarında yer alması halinde satış bedeline %8, 84.29 pozisyon numarasında sayılan diğer iş makinalarından olması halinde ise 30.06.2009 tarihine kadar %8, bu tarihten sonra ise genel oranda (%18) katma değer vergisi uygulanması gerekmektedir.





Koray ATEŞ



12 Mayıs 2010 Çarşamba

TEBLİĞ Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından:

ÇOK ÇOK ÖNEMLİ !



İstirahat alan işçinin raporu 5 gün içinde sisteme girilmezse veya geç bildirilirse SGK tarafından İdari Para Cezası kesilecek.. Geç bildirimin cezası 2 ASGARİ ÜCRET ( 2*729= 1458) LİRA. Geç kaldık, vermedik diyorsanız gelecek ceza, 5 ASGARİ ÜCRET : (5*729= 3,645) LİRA..



Aman dikkat! Cezaya düşmeyelim..İlgili mevzuat ekte..

ERKAN AKTÜRK

Mali Müşavir





12 Mayıs 2010 ÇARŞAMBA





Resmî Gazete

Sayı : 27579



TEBLİĞ



Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından:



İSTİRAHATLİ OLAN SİGORTALILARIN İŞYERİNDE ÇALIŞMADIKLARINA



DAİR BİLDİRİMİN İŞVERENLERCE SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA



GÖNDERİLMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ



Amaç



MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılar ile 5 inci maddesine tabi sigortalıların istirahatli oldukları süreler için geçici iş göremezlik ödeneklerini alabilmelerine esas işyerinde çalışmadıklarına dair bildirimin işverenlerince zorunlu olarak elektronik ortamda gönderilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.



Kapsam



MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci maddesine tabi sigortalıları çalıştıran işverenleri kapsar.



Dayanak



MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 5510 sayılı Kanunun 100 üncü ve 102 nci maddeleri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 5 inci, 40 ıncı, 120 nci ve 121 inci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.



Tanımlar



MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ uygulamasında;



a) Sigortalı: Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci maddesi kapsamında adına kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları primi ödenmesi gereken kişiyi,



b) İşveren: Sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,



c) Elektronik ortam: Bu Tebliğde belirtilen bilgi ve belgelerin işverenlerce internet ve benzeri ortamda Kurumun veri tabanına aktarılmasını sağlayan elektronik portalı,



ç) Bildirim: Sigortalıların istirahatli oldukları sürelerde işyerinde çalışmadıklarına dair işverenlerce elektronik ortamda Kuruma gönderilen bildirimi,



d) Hak edilen istirahat süresi: On günden kısa süreli istirahatlarda istirahatın bittiği günü, on gün ve daha uzun süreli istirahatlarda onar günlük sürelerin bittiği ve son on günlük süreden arta kalan istirahat süresinin bittiği günü,



e) Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu,



f) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,



ifade eder.



Bildirimin yapılması ve kuruma gönderilmesi



MADDE 5 – (1) Bildirimin, http://www.sgk.gov.tr internet adresinde “İŞVEREN” menüsü “Çalışılmadığına Dair Bildirim Girişi”, “Kullanıcı Şifre Ekranı”, “Çalışılmadığına Dair Bildirim İşlemleri”, “Giriş” bölümünde yer alan bilgiler kaydedilmek suretiyle sigortalılarca hak edilen istirahat süresini takip eden 5 iş günü içinde elektronik ortamda Kuruma gönderilmesi zorunludur.



Bildirimin gönderilmemesi veya süresi dışında gönderilmesi



MADDE 6 – (1) Bildirimi göndermeyen veya 5 inci maddede belirtilen süre dışında gönderen işverenler hakkında Kanunun 102 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendine göre idari para cezası uygulanır.



Yürürlük



MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.



Yürütme



MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.









Ceza Maddesi : 5510 sayılı KANUN - 102/1-i



i. Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Hileli Sayıları Bulmada Yeni Yöntem Arayışları

Hileli Sayıları Bulmada Yeni Yöntem Arayışları







Dünya literatüründe üzerinde en çok konuşulan yeni denetim tekniklerinden birisi de bir matematik kanunu olan Benford Kanunu'na dayanan 'Digital Analiz'dir.

Benford Kanunu yaklaşık 60 yıllık bir geçmişi olan ancak ön çalışmaları 100 yıla yaklaşan bir matematik kanunudur. Kanun esas itibariyle doğal olarak ortaya çıkan bütün sayıların ilk hanesinin bir olma olasılığının %30 olduğuna dayanmaktadır.



Buna göre eğer herhangi bir istatistik verisinden veya herhangi bir sayılar tablosundan rast gele bir sayı seçerseniz bu sayının ilk hanesinin 1 olma olasılığı (bütün sayıların olasılığının aynı olduğu yönündeki düşüncenin aksine ) %30.1'dir. Bu sonucu 2 olma olasılığı%17.6 ile takip eder ve 9 olma olasılığı %5'dir. (http://www.seanet.com/~ksbrown/kmath302.htm) Bu sözsel anlatımın şekilsel boyutu yaklaşık aşağıdaki gibidir.



1..................2..........3......4.....5....6...7..8..9



Benford Kanunu İle Hileli Rakamları Bulma



Benford Kanunu'nun hileli rakamları bulmada kullanılması ilk defa Mark NIGRINI tarafından yapılan araştırmalar sonucunda gündeme gelmiştir. NIGRINI bu matematik kanununun hileli sayıları bulma konusunda denetim elemanlarına yardımcı olabileceği kanısındadır. NIGRINI yapmış olduğu bu çalışmaları, geliştirmiş olduğu Digital Analiz tekniğini ve bu teknik altında yatan düşünceyi aşağıdaki şekilde açıklamaktadır.



'Bir data analizi olan Digital Analizde sayılarda normal olmayan oluşumların varlığı tespit edilmeye çalışılır. Bu odit tekniğinde bilgisayar ve matematiksel bir teori olarak bilinen Benford Kanunu kullanılır. Bu analizin temel noktası insanların rast gele davranmayacaklarına dayanır. İnsanlar bir hileye olanak vermek amacıyla sayı ürettiklerinde alışkanlıklarının sonucu olarak birkaç numarayı tekrar ederler.'(Fraud Examination For Mangers and Auditors Chapter 5)



Dikkat edileceği üzere bu yöntem insanların rastlantısal sayı üretemeyecekleri varsayımına dayanmaktadır.Doğal olarak oluşması gereken sayılar Benford Kanunu ile bulunmakta , doğal oluşması gereken sayılar ile beyanlarda yer alan sayılar arasında fark olması durumu ise beyandaki sayıların hileli olarak üretilmiş olabileceği varsayımını gündeme getirmektedir.



Benford Kanunu'nu herhangi bir piyangoda şansınızı artırmak için kullanamazsınız. Çünkü buradaki her sayının eşit şansı vardır. Nitekim NIGRINI aynı sonucu aşağıdaki şekilde özetlemiştir.



'Piyangoda birisi bir kavanozdan bir şey çeker . Toplar gerçekte sayı değildir. Sayı ile etiketlenmiştir. Fakat hayvan adları ile de etiketlenebilirdi. Temsil ettiği sayılar tek düze bir dağılıma sahiptir. Yani her sayının eşit şansı vardır. Benford Kanun tek düze sayılara uygulanmamaktadır.' (http://www.256.com/gray/info/benfords.html)



Benford Kanunu'nun Vergi İncelemesinde Kullanımı



NIGRINI, Digital Analizin plansız vergi kaçırma eylemi olarak adlandırılan ve mükelleflerin beyanname verme aşamasında beyan edeceği gelir ve gider rakamları üzerinde rast gele yapacağı değişiklikleri tespit edebileceği kanısındadır.



Bu analiz tekniğinin planlı olarak yapılan vergi kaçırma eylemlerini tespit etmedeki başarı oranı ise daha düşüktür.



Bugün itibariyle bazı ülkeler NIGRINI tarafından ortaya atılan bu analiz tekniğinin vergi denetimlerinde başarılı olup olamayacağını test etmektedir. Ülkemiz açısından vergi uygulamasında temel sorun kayıt dışılıktır. Ayrıca vergi kaçırma eylemini oldukça bilinçli ve çift kayıt yöntemi ile gerçekleştiren bir mükellefin beyanı üzerinde plansız vergi kaçırma eylemi aramanın ve bu eylemi bulmada kolaylık sağlayan yöntemi uygulamanın verimli sonuçlar vermeyeceği kanısındayız



Kaynak: Denetim Turkey



KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ/56

Tarih 07/05/2010

Sayı KDVK-56/2010-4

Kapsam





T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı



KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ/56





Konusu : Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde katma değer vergisi (KDV) istisnası ve indirimli KDV oranı uygulaması hakkında.

Tarihi : 7/5 /2010

Sayısı : KDVK-56/2010-4

İlgili Olduğu Maddeler ve Tebliğler : KDV Kanununun 1/1, 28, 29/2 ve geçici 15 inci maddeleri.







A. Giriş



Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna ve indirimli oranda KDV uygulaması konusunda 49, 66 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 5 No.lu KDV Sirkülerinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.



Ancak Başkanlığımıza intikal eden olaylardan, bahsi geçen konuyla ilgili işlemlerin niteliğinin belirlenmesi konusunda tereddütler yaşandığı anlaşılmış olup, konuyla ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.



B. Konuyla İlgili Yasal Hüküm ve Düzenlemeler



KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri KDV'den istisna edilmiştir.



29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak "konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri" ise 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırası uyarınca % 1 oranında KDV'ye tabidir.



Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde KDV uygulamasına ilişkin açıklamalara 49, 66 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile 5 No.lu KDV Sirkülerinde yer verilmiştir.



C. İstisna veya İndirimli Oran Uygulamasından Yararlanacak İnşaat İşleri



Yukarıda belirtilen düzenlemelere göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde istisna veya indirimli oran uygulanabilmesi için;



- Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,



- İşin konut yapı kooperatifine yapılması,



- Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması



şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.



İşin konut yapı kooperatifine yapılmasına ilişkin şartın gerçekleşip gerçekleşmediği, yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olmasına (bir başka deyişle, ruhsatın "yapı sahibi" bölümünde yalnızca konut yapı kooperatifinin adına yer verilmiş olmasına) göre belirlenecektir.



D. Değerlendirme ve Sonuç



Yapı ruhsatının "yapı sahibi" bölümünde adı yer alan konut yapı kooperatiflerine verilecek inşaat taahhüt işleri, bu bölümde başkaca bir gerçek ya da tüzel kişinin adına yer verilmemiş olmak ve yukarıda sayılan diğer şartları taşımak kaydıyla istisna veya indirimli oran uygulamasından yararlanacaktır.



Yapı ruhsatının "yapı sahibi" bölümünde adı bulunmamasına rağmen "yapı müteahhidi" bölümünde adı yer alan bir konut yapı kooperatifine yapılan inşaat taahhüt işlerinde ise "işin konut yapı kooperatifine yapılması"na yönelik şart gerçekleşmediğinden istisna ya da indirimli oran uygulanmayacaktır.



Öte yandan, kat karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim (birincisi arsa sahibinin müteahhide arsa teslimi, ikincisi müteahhidin arsa sahibine konut teslimi) söz konusudur. Dolayısıyla, bu kapsamdaki işlemler teslim mahiyetinde olduğundan kat karşılığı inşaat işlerinde konut yapı kooperatiflerine ifa edilen bir inşaat taahhüt işinden söz edilemez. Örneğin, yapı ruhsatında adı "yapı sahibi" bölümünde yer alan bir konut yapı kooperatifinin, adı "yapı müteahhidi" bölümünde yer alan bir konut yapı kooperatifi ile kat karşılığı anlaşması durumunda yapı sahibi kooperatife konut teslimi söz konusu olduğundan istisna ya da indirimli oran uygulamasından söz edilemeyecektir. Bina inşaat ruhsatının "yapı müteahhidi" bölümünde adı yer alan konut yapı kooperatifine bu kapsamda ifa edilen inşaat taahhüt işleri ise, işin sahibi söz konusu konut yapı kooperatifi olmadığından ve dolayısıyla "işin konut yapı kooperatifine yapılması"na yönelik şart gerçekleşmediğinden genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacaktır.



Diğer taraftan, 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B) bölümünün yürütmesi, Danıştay 4 üncü Dairesinin 27/11/2008 tarih ve 2008/2158 Esas No.lu Kararı ile durdurulduğundan, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işlerinde istisna ya da indirimli oran uygulamasında "inşaatın yapıldığı arsanın tapu sicilinde inşaat taahhüt hizmetini alan kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olması" şartı ayrıca aranmayacaktır.



Buna göre, yukarıda açıklanan şartlar çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatının 29/7/1998 tarihinden önce alınmış olması halinde KDV'den istisna tutulacak, bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa %1 oranında KDV'ye tabi olacaktır.



Ancak inşaat yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmediği durumlarda, söz konusu kooperatiflere verilecek inşaat taahhüt işlerinde istisna ya da indirimli oranda KDV uygulanması mümkün bulunmadığından bu kooperatiflere yapılacak teslim ve hizmetler, söz konusu teslim ve hizmetler için belirlenen oranlarda KDV'ye tabi tutulacaktır.



Duyurulur.