28 Mart 2011 Pazartesi

Mal ve hizmet aldığınız firmalardan sorumlu muyuz?

Mal ve hizmet aldığınız firmalardan sorumlu muyuz?

Ne böyle bir kanun var ne de böyle bir kanun çıkacak.

Ancak yine de mal ve hizmet satın aldığınız firmaların vergi ödevlerini yerine getirip getirmemeleri alıcıları da etkiliyor. Geçmiş yıllara ilişkin yapılan bir mal veya hizmet alımı karşılığında alınan faturanın sahte olduğu iddiası ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumda kalan firmalar en iyimser haliyle daha önce ödemiş oldukları KDV'yi tekrar ödemek zorunda kalıyorlar. Daha ilerisi olursa durum vahim!



Çoğu zaman anlamakta güçlük çekilen ve zaman zaman mükellefleri kaçakçılık cezaları ile karşı karşıya bırakan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeden bahsedeceğiz bu hafta.



Kaçakçılık cezası yanında hapis cezası da var



Vergi incelemelerinde sahte belge veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullandığı somut olarak maddi delillerle, net ve açık olarak tespit edilen mükellefler hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Naylon fatura düzenlenmesi ya da kullanılması durumunda, hem "üç kat kaçakçılık cezası" hem de "üç yıla kadar hapis cezası" uygulanıyor.



İspatı önemli



İncelemelerin geçmiş yıllara yönelik olarak yapılması bazı hususların ispatını güçleştirebiliyor. Kaldı ki çoğu zaman iyi niyetli mükellefler ticari hayatın normal seyrinde bilmeyerek de naylon fatura kullanmış olabilir. Ancak firmalar gerçekten alımları ile ilgili kişilerden doğru fatura alsalar bile bu tür iddialara maruz kalabiliyor. Firmaları bu anlamda koruyacak en önemli mekanizmalardan biri Yeminli Mali Müşavirlik müessesesi. Firmanın alışlarına ilişkin iş ve işlemler ile alım yapılan firmaların vergisel yükümlülükleri yerine getirip getirmediği Yeminli Mali Müşavirler tarafından kontrol edilebilir.



Mükellefiyet kaydı var mı?



Sürekli alım yapmadığınız firmayı tanımamanız normal. Ancak ileride sıkıntı yaşanmaması için bu konuda hassas olunması ve basiretli bir tüccar mantığı ile hareket edilmesi gerekir. Öncelikle alım yaptığınız firmanın gerçekten vergi mükellefiyet kaydı var mı? Bu kadarda olur mu demeyin. Çünkü bu tür alımlar gerçek olmasına rağmen vergi mükellefiyeti kapanmış veya resen mükellefiyeti silinmiş firmaların elde kalan faturaları kullanılabilir.



Önemli bir kısmının nedeni mükellefiyetlerin resen terk edilmesi



Bu durumu biraz açalım. Zor duruma düşen firmalar vergi beyannamelerini vermemekte veya vergi borcunu ödeyemez hale gelmekte. Bu durumda olan iyi niyetli mükellef kaydının silinmesini istiyor. Ancak vergi dairesi mükellefin vergi borcunu ödemeden mükellefiyet kaydının silinmesine izin vermiyor. Zaten zor durumda olan firma sahibi böyle bir vergi borcunu ödeyemeyeceği için bir daha vergi dairesine gitmiyor ve işletmesini kapatıp ortadan kayboluyor. Vergi dairesi birkaç yoklama yaptıktan sonra mükellefi bulamadığı ve işyeri kapalı olduğu için mükellefiyet kaydını resen siliyor. Burada kadar her şey tamam. Ancak asıl problem bundan sonra başlıyor. Kaydı resen silinen mükellef vergi dairesine daha önce bastırıp elinde bulundurduğu faturaları teslim etmesi ve vergi dairesinin bunları imha etmesi gerekir. Vergi dairesinin ilgili mükellefin kaydını resen silmesi ve elinde faturaları bulundurması nedeni ile bu kişiden alım yapan firmalar sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma iddiası ile incelemeye alınıyor.



Satıcı vergi mükellefiyetlerini yerine getirmediği için bilerek sahteci gibi görünüyor



Bu durumda olanlar gerçekten faaliyet göstermesine rağmen vergi ödemeyerek faaliyetlerine devam ediyor. Tahsil ettikleri KDV'lerini ve diğer vergilerini beyan etmiyorlar. Bu firmalar bir süre sonra incelemeye alınıyor. İnceleme sonucunda normal olan mükellefin geçmişte ödemesi gerekip de beyan edip ödemediği vergilerin gecikme faizi ve cezaları ile birlikte ödemesi. Ancak bu rakamlar beş yıllık zaman aşımı süresinde her yıl için yapıldığını düşünürseniz ortaya nasıl bir rakam çıkacağını tahmin edebilirsiniz. Bu rakamlarla karşılaşmak istemeyen mükellef kendisini naylon fatura düzenleyicisi gibi gösteriyor. Son beş yıllık KDV ve Kurumlar Vergisi ile bunların gecikme faizleri ve cezalarının toplamını dikkate aldığı zaman gerekirse ticari faaliyetini sonlandırmayı göze alıyor. Nedeni ise sahte fatura düzenleyen mükelleflerin vergi yüklerinin daha düşük olması. Yargı kararlarına göre sahte fatura ticareti yapan kişilerin elde ettikleri gelir düzenledikleri fatura tutarının % 2'si kadar. Bir taraftan gerçekten mal ve hizmet satışları nedeni tahsil ettiği % 18'lere varan KDV ve elde ettiği kazancın % 20'si oranında Kurumlar Vergisi, diğer tarafta toplam hâsılatı üzerinden hesaplanacak sadece % 2'lik kazanç üzerinden ödenecek gelir Vergisi ve KDV. Ancak olan bu firmadan mal ve hizmet alanlara oluyor. Bir anlamda kendisini nayloncu gibi göstererek daha az vergi ve ceza ile muhatap oluyor. Tabii bunu yapacak kişinin ceza davasını göze alması gerekiyor. Ancak muhatap olacağı cezanın büyüklüğü bunu bile yaptırıyor.



Bu risklere karşı matrah ve vergi artımından faydalanın



2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin mal ve hizmet aldığınız firmaların durumlarını bir daha gözden geçirmekte fayda var. 02 Mayıs 2011 tarihine kadar firmalar matrah ve vergi artırımından faydalanırlarsa sahte ve muhteviyatı itibarıyla sahte belge kullandıkları gerekçesi ile incelenmeyecekler.



İsmail KÖKBULUT

ikokbulut@bugun.com.tr

Bugün



25 Mart 2011 Cuma

2010'da beyan edilmeyecek gelirler hangileri?

2010'da beyan edilmeyecek gelirler hangileri?

Metin Taş - Sezgin Özcan - 21 Mart 2011 Pazartesi - Akşam

Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek faaliyetiyle uğraşanların; ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç elde etmemiş olsalar da yıllık beyanname vermeleri gerekiyor.



Ticari, zirai ve mesleki kazançların dışında kalan gelirlerin beyanında ise beyan sınırları, istisna tutarları ve gelir üzerinden yapılan vergi kesintilerinin nihai vergi olması gibi kıstaslar dikkate alınıyor.



Bu bağlamda, 2010 yılında elde edilen ve ticari işletmelere dahil olmayan;

- Banka mevduat faizleri, repo gelirleri, özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları,

- Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin ilgili fona iadesinden elde edilen gelirler,

- 1.1.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Hazine bonosu ve Devlet tahvillerinden elde edilen faiz gelirleri ile alım satım kazançları,

- Borsa kazançları,

- Vadeli işlem borsalarında yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler,

- Anonim ve limited şirketlerin karlarını sermayeye eklemeleri karşılığında elde edilen bedelsiz hisse senedi ve ortaklık payları,

- SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Özel Sandıklardan alınan emekli, dul ve yetim aylıkları,

- Tek işverenden alınmış ve stopaj (vergi kesintisi) yoluyla vergilendirilmiş ücretler,

- Birden fazla işverenden alınmış olmakla beraber, birden sonraki işverenden alınan ve tutarı 22 bin TL'yi aşmayan stopaj yoluyla vergilendirilmiş ücretler,

- Gerçek usulde tespit edilmeyen zirai kazançlar,

- 2 bin 600 TL'yi aşmayan konut kira gelirleri ile 22 bin TL'yi aşamayan işyeri kira gelirleri,

- 44 bin TL'yi aşmayan temettü ve kar payı gelirleri,

- 22 bin TL'yi aşmayan eurobond faiz gelirleri,

- 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet tahvillerinden elde edilen 333.333 TL'yi aşmayan faiz gelirleri ile 18 bin TL'yi aşmayan alım satım kazançları,

- Bedelsiz olarak edinilenler ile iki yıldan fazla elde tutulan anonim şirket hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar,

- 7 bin 700 TL'yi aşmayan, hisse senedi ve ilmühaber bastırılmamış anonim şirket hissesi ve limited şirket ortaklık payı satış kazançları,

- Edinme tarihinden itibaren 5 yıl (1.1.2007'den önce edinilenlerde 4 yıl) geçtikten sonra yapılan gayrimenkul satışından elde edilen kazançlar,

- Edinme tarihinden itibaren 5 yıl (1.1.2007'den önce edinilenlerde 4 yıl) içinde satılmış olmakla birlikte 7 bin 700 TL'yi aşmayan gayrimenkul satış kazançları,

- 1.090 TL'yi aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan off-shore hesap faizi ve alacak faizi gibi menkul sermaye iratları ile gayrimenkul sermaye iratları,

- 07.10.2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla sigorta şirketleri ile bireysel emeklilik şirketleri tarafından yapılan ödemeler, hiçbir şekilde beyan edilmeyecek ve başka gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de beyannameye dahil edilmeyecek.



AKLINIZDA BULUNSUN



Birden fazla gelir elde edilmesi halinde beyan

YAZI konusu olan beyan edilmeyecek gelirlerden bazıları, tek bir gelir türünün elde edilmiş olması hali için geçerli. Birden fazla gelir elde edilmiş olması halinde bu gelirlerin birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, stopaja tabi tutulmuş menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyan edilmemesi veya verilen yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil edilmemesi için, vergiye tabi gelirlerin toplamının (tek işverenden alınan ücret ve birden fazla işverenden alınmış olmakla birlikte, birden sonraki işverenden alınan ücret toplamı 22 bin TL'yi aşmayan ücret gelirleri hariç) 22 bin TL'yi aşmaması gerekiyor.



24 Mart 2011 Perşembe

Kurum Alacaklarının 6111 sayılı Kanun Uyarınca Yapılandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar

Kurum Alacaklarının 6111 sayılı Kanun Uyarınca Yapılandırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar



2.3 – Başvuru Süresi, Yeri ve Şekli



Örnek 1- 18/11/2010 tarihinde işten ayrılan sigortalının sigortalı işten ayrılış bildirgesini

10 günlük süre geçtikten sonra Kurumumuza veren işveren aleyhine uygulanan 760,00 TL

tutarındaki idari para cezasının, ilgiliye 28/4/2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu varsayıldığında,

bahse konu alacak için başvuru süresi 13/5/2011 tarihinde sona erecektir.

Öte yandan, başvuru süresinin sona erdiği tarihten önceki 15 günlük süre içinde tebliğ

edilmiş olması nedeniyle 2/5/2011 tarihinden sonra olmakla birlikte tebliğ tarihinden itibaren 15

günlük süre içinde yapılan müracaatlarda, başvuru tarihi sisteme 2/5/2011 olarak girilecektir.

Ancak 2/5/2011 tarihinden sonraki 15 günlük ilave süre içinde yapılan başvurularda, yalnızca

başvuru süresinin sona erdiği tarihten önceki 15 günlük süre içinde tebliğ edilen idari para cezası

borcu yeniden yapılandırma kapsamına alınacağından, bu işverenlerin kapsama giren başka

borçlarının olması durumunda söz konusu borçlar bu başvurulara istinaden yeniden yapılandırma

kapsamına dahil edilmeyecektir. Dolayısıyla, 2/5/2011 tarihinden sonraki ilave 15 günlük

başvuru süresi yalnızca idari para cezası borçları için geçerli olacaktır.



Örnek 2- 28/11/2010 tarihinde işlenmiş olan bir fiil dolayısıyla uygulanan ve 27/4/2011

tarihinde tebliğ edilen 1.386,00 TL tutarındaki idari para cezasından dolayı 10/5/2011 tarihinde

yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan (A) Limited Şirketinin, söz konusu idari para cezası

borcunun dışında kapsama giren 1.500,00 TL sigorta primi, 200,00 TL işsizlik sigortası primi ve

666,00 TL tutarında idari para cezası borcunun bulunduğu varsayıldığında, başvurunun 2/5/2011

tarihinden sonra olmakla birlikte 27/4/2011 tarihini izleyen 15 gün içinde yapılmış olması

nedeniyle, diğer borçları için 2/5/2011 tarihine kadar ayrıca bir başvurusunun bulunmaması

halinde yalnızca 1.386,00 TL tutarındaki idari para cezası borcu yeniden yapılandırma

kapsamına alınacak ve başvuru tarihi 2/5/2011 olarak sisteme girilecektir. 1.500,00 TL sigorta

primi, 200,00 TL işsizlik sigortası primi ve 666,00 TL tutarında idari para cezası borcu ise

yapılandırma kapsamına dahil edilmeyerek cari usul ve esaslar çerçevesinde tahsil edilecektir

3-Yeniden Yapılandırma Usul ve Esasları

3.1- Prim, İdari Para Cezası, Damga Vergisi, Özel İşlem Vergisi ve Eğitime Katkı

Payı Alacaklarının Hesaplanması ve Ödenme Süresi

6111 sayılı Kanun uyarınca yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan borçluların

anılan Kanuna göre ödeyecekleri tutar, idari para cezası alacakları için farklı, diğer alacaklar

için farklı şekilde hesaplanacaktır

3.1.1- Prim, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının

genel olarak hesaplanması

Kapsama giren alacak asıllarına, ödeme vadelerinin sona erdiği tarihten yeniden

yapılandırma kanununun yayımlandığı 25/2/2011 tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için

ilgili kanunları gereğince uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı yerine, 6111 sayılı

Kanunun ilgili hükümlerinde öngörüldüğü şekilde hesaplanacak tutar ilave edilmek suretiyle,

yeniden yapılandırma kanununa göre ödenecek tutar hesaplanacaktır.

Alacak asıllarına ilave edilecek tutar, alacağın ödeme vadesinin 1/1/1980’den önce

veya sonra sona erdiğine ya da alacak aslının tahsil edilmiş olmasına rağmen fer’isinin tahsil

edilmemiş olmasına göre farklı şekilde hesaplanacaktır.



a) 1/1/1980 ila 24/2/2011 (dahil) tarihleri arasında geçen süreler için hesaplama



Örnek 1- (A) Limited Şirketinin 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında

çalıştırmış olduğu sigortalılara ait 2010/Mayıs ayına ilişkin düzenlemiş olduğu aylık prim ve

hizmet belgesinden kaynaklanan sigorta primi borç aslının 2.500,00 TL olduğu

varsayıldığında, söz konusu borcun ödeme vadesi 30/6/2010 tarihinde sona erdiğinden, bahse

konu borca 1/7/2010 tarihinden 24/2/2011 tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları

basit usulde uygulanarak, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak

TEFE/ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu durumda,

2010/Temmuz ayı için : -0,16

2010/Ağustos ayı için : 1,15

2010/Eylül ayı için : 0,51

2010/Ekim ayı için : 1,21

2010/Kasım ayı için : -0,31

2010/Aralık ayı için : 1,31

2011/Ocak ayı için : 2,36

2011/Şubat ayı için (2011/Ocak ayı ÜFE oranının 24 günlüğü esas alınacağından,)

2,36 / 30 X 24 = 1,89 olmak üzere,

Asıl alacağa uygulanacak ÜFE oranı;

(-0,16) + 1,15 + 0,51 + 1,21 + (-0,31) + 1,31 + 2,36 + 1,89 = 7,96 olacaktır.

Bu durumda, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak tutar;

2.500,00 TL X 7,96 / 100 = 199,00 TL,

Yeniden yapılandırılacak alacak tutarı ise 2.500,00 + 199,00 = 2.699,00 TL,

olacaktır.



Örnek 2- (A) Belediyesinin, maaşlarını her ayın 15’inde peşin alan 5510 sayılı

Kanunun 4/1-c maddesi kapsamında çalıştırmış olduğu sigortalılara ait 2010/Mayıs ayına

ilişkin düzenlemiş olduğu aylık prim ve hizmet belgesinden kaynaklanan sigorta primi borç

aslının 25.500,00 TL olduğu varsayıldığında, söz konusu borcun ödeme vadesi 31/5/2010

tarihinde sona erdiğinden, bahse konu borca 1/6/2010 tarihinden 24/2/2011 tarihine kadar

TEFE/ÜFE aylık değişim oranları basit usulde uygulanarak, gecikme cezası ve gecikme

zammı yerine dikkate alınacak TEFE/ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu durumda,

1/6/2010 ila 30/6/2010 dönemi için; ……… 2010/Haziran ayı ÜFE’si (-0,50),

1/7/2010 ila 31/7/2010 dönemi için; ……… 2010/Temmuz ayı ÜFE’si (-0,16),

1/8/2010 ila 31/8/2010 dönemi için; ……… 2010/Ağustos ayı ÜFE’si (1,15),

1/9/2010 ila 30/9/2010 dönemi için; ……… 2010/Eylül ayı ÜFE’si (0,51)

1/10/2010 ila 31/10/2010 dönemi için; …… 2010/Ekim ayı ÜFE’si (1,21)

1/11/2010 ila 30/11/2010 dönemi için; …… 2010/Kasım ayı ÜFE’si (-0,31)

1/12/2010 ila 31/12/2010 dönemi için; …… 2010/Aralık ayı ÜFE’si (1,31),

1/1/2011 ila 31/1/2011 dönemi için; ……… 2011/Ocak ayı ÜFE’si (2,36)

1/2/2011 ila 24/2/2011 dönemi için (2011/Ocak ayı ÜFE oranının 24 günlüğü esas

alınacağından) 2,36 / 30 X 24 = (1,89) olmak üzere;

Asıl alacağa uygulanacak ÜFE oranı; (-0,50) + (-0,16) + (1,15) + (0,51) + (1,21) +

(-0,31) + (1,31) + (2,36) + (1,89) = 7,46 olacaktır.

Bu durumda, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak tutar;

25.500,00 TL X 7,46 / 100 = 1.902,30 TL,

Yapılandırılacak alacak tutarı ise 25.500,00 + 1.902,30 = 27.402,30 TL,

olacaktır.



b) 31/12/1979 ve öncesindeki süreler için hesaplama

6111 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin sekizinci fıkrasında, “Bu Kanunun ilgili

maddelerinde faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, gecikme cezası, cezai faiz gibi fer’i

alacaklar yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanması öngörülen

tutarın tespitinde, TEFE/ÜFE aylık değişim oranlarının belirlenmediği dönemler için alacağa

ilgili dönemde uygulanan fer’i alacağın hesaplanmasına esas alınan oranın yarısı dikkate

alınır.…” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 31/12/1979 ve öncesi süreler için TEFE/ÜFE aylık değişim oranları

belirlenmediğinden, ödeme vadesi 31/12/1979 veya önceki bir tarihte sona ermiş olan

alacaklara ilişkin yeniden yapılandırmaya esas borcun hesaplanmasında, öncelikle alacak

aslına ilgili aylardaki gecikme zammının yarısı uygulanmak suretiyle 31/12/1979 tarihi

itibariyle dikkate alınacak olan tutar hesaplanacak, ardından alacak aslına 1/1/1980 tarihinden

24/2/2011 tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları basit usulde uygulanmak suretiyle

1/1/1980 ila 24/2/2011 arasında dikkate alınacak TEFE/ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Bu durumda, yeniden yapılandırılacak olan tutar;

“Alacak aslı + 31/12/1979 tarihi itibariyle hesaplanan tutar + TEFE/ÜFE aylık değişim

oranları esas alınmak suretiyle 24/2/2011 tarihi itibariyle hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı”

formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.



c) Aslı ödenmiş fer’i alacaklar için hesaplama



Örnek 3- 1995 yılına ilişkin sigorta primi alacağının alacak aslının 17/3/1998

tarihinde tamamen ödendiği ve sadece fer’isinin kalmış olduğu, 24/2/2011 tarihi itibariyle

tutarının 684,90 TL olduğu varsayıldığında, yeniden yapılandırma kanunu kapsamındaki borç

sadece fer’i alacaktan oluştuğundan, 684,90 X 40 / 100 = 273,96 TL’si yeniden

yapılandırılacak tutarı oluşturacaktır.





Örnek 4- Örnek 4- 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı (B) tarafından

yapılmıĢ olan bir kısım ödemelerin ilgili mevzuatına göre sadece alacak aslına mahsup

edildiği ve neticesinde sigortalının 24/2/2011 itibariyle prim aslı borcunun 350,00 TL,

gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun 10.000,00 TL olduğu, mevcut 350,00 TL

tutarındaki alacak aslı için cari usul ve esaslara göre 24/2/2011 tarihine kadar hesaplanan

gecikme cezası ve gecikme zammının 700,00 TL, alacak aslı için hesaplanan TEFE/ÜFE

tutarının ise 200,00 TL olduğu varsayıldığında, öncelikle; Toplam Gecikme Cezası ve

Gecikme Zammı – Mevcut Borç Aslına Hesaplanan Gecikme Cezası ve Gecikme Zammı =

Aslı ÖdenmiĢ Fer‟i Alacak formülü ile „aslı ödenmiĢ fer‟i alacak‟ tespit edilecektir.

Buna göre, 10.000,00 - 700,00 = 9.300,00 TL aslı ödenmiĢ fer‟i nitelikteki alacak

olacaktır.



6111 sayılı Kanun kapsamında ödenecek borç tutarı ise; borç aslı + borç aslına

hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı + Aslı ödenmiĢ fer‟i alacağın % 40‟ı formülü ile;

- Borç aslı : 350,00 TL

- Borç aslına hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı : 200,00 TL

- Aslı ödenmiĢ fer‟i alacağın % 40‟ı : 9.300,00 X 40/100 = 3.720,00 TL

(350,00 TL) + (200,00 TL) + (3.720,00 TL) = 4.270,00 TL olarak hesaplanacaktır.



d.1) 2008/Eylül ve önceki aylara ilişkin alacaklar yönünden hesaplama



Örnek 5- (A) Belediyesinde çalışan sigortalıların her ayın 15’i ila takip eden ayın

14’üne ilişkin maaşlarını peşin aldığı, 2005/Mart ayına ilişkin emekli keseneği ve kurum

karşılığı borç aslının 25.000,00 TL olduğu ve bu borcun 6111 sayılı Kanuna göre ödenmek

istenildiği varsayıldığında, söz konusu alacak için mülga 5434 sayılı Kanunun 17 nci

maddesine göre hesaplanan gecikme zammı (%20) ile 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan

ÜFE oranı (% 46,60) karşılaştırıldığında, mülga 5434 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre

hesaplanan gecikme zammı daha düşük olduğundan, söz konusu aya ilişkin borcun yeniden

yapılandırma kanunu kapsamında ödenecek tutarı; 25.000,00 X 20 / 100 = 5.000,00 TL

gecikme zammı olmak üzere, 25.000,00 + 5.000,00 = 30.000,00 TL olacaktır.



d.2) 2008/Ekim ve sonraki aylara ilişkin alacaklar yönünden hesaplama

2008/Ekim ve sonraki aylara ilişkin emekli keseneği ve kurum karşılıkları ile fiili

hizmet süresi zammı ve itibari hizmet süresi emekli keseneği ve kurum karşılıkları yönünden

bu Genelgenin “3.1.1/a” bölümünde açıklanan şekilde hesaplama yapılacaktır.



3.1.2- İdari para cezası alacaklarının genel olarak hesaplanması



Örnek 1- 17/10/2010 tarihinde işten ayrılan bir sigortalının işten ayrılış bildirgesinin

Kuruma verilmediğinin tespit edildiği varsayıldığında, idari para cezasına konu fiil 27/10/2010

tarihi itibariyle işlenmiş sayılacağından IPC'nin Oluştuğu Tarih alanına 27/10/2010 tarihi

yazılacaktır.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi

gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, süre her ne kadar takip eden ilk

iş gününe uzasa da, yükümlülüklerin resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde de yerine

getirilmemesi halinde, idari para cezasına konu fiil yasal verilmesi gereken sürenin son

gününde işlenmiş sayılmaktadır. Bu nedenle, bu nitelikteki idari para cezalarının sisteme

girişi sırasında, IPC'nin Oluştuğu Tarih: __/__/____ alanına sürenin son gününün resmi tatile

rastlayıp rastlamadığı üzerinde durulmaksızın, yasal sürenin son günü yazılacaktır.

Bu bağlamda, yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmuş olan işverenler aleyhine

uygulanmış olan idari para cezalarında, IPC'nin Oluştuğu Tarih: __/__/____ alanına

31/12/2010 ve öncesi bir tarih yazılmış ve söz konusu cezalar 2/5/2011 tarihine kadar tebliğ

edilmiş ise, söz konusu cezalar yeniden yapılandırma kapsamına dahil edilecektir.

Diğer taraftan, 2010/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi

dışında Kuruma verilmiş olması halinde, idari para cezasına konu fiil özel nitelikteki işyerleri

için 23/1/2011 tarihinde, resmi nitelikteki işyerleri için 7/2/2011 tarihinde işlenmiş sayılmaktadır.

Dolayısıyla, yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmuş olan işverenlerin

2010/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerini Kuruma yasal süresi dışında vermiş

olmaları halinde, söz konusu cezaların yeniden yapılandırma kapsamına alınmaması

gerektiğinden, 2010/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı uygulanmış

idari para cezalarının 2/5/2011 tarihine kadar tebliğ edilmiş olması halinde, bu nitelikteki

cezaların yeniden yapılandırma kapsamına alınmaması amacıyla, tebliğ tarihlerinin, yeniden

yapılandırma başvurusunun girilmesinin ardından sisteme girilmesi gerekmektedir.

Yeniden yapılandırma başvurularının sisteme girilmesi sırasında, 31/12/2010 tarihi ve

önceki sürelerde işlenmiş olan fiiller dolayısıyla uygulanmış, ancak tebliğ edilememiş veya

tebliğe çıkartılmamış idari para cezalarının bulunduğunun anlaşılması halinde, söz konusu

cezaların yeniden yapılandırma kapsamına alınabilmesi için en geç 2/5/2011 tarihine kadar

tebliğ edilmesi gerektiğinden, söz konusu cezalar belirtilen tarihe kadar tebliğ edilecektir.

Yine, 31/12/2010 tarihi ve önceki sürelerde işlenmiş olan fiiller dolayısıyla uygulanmış

idari para cezalarının tebliğ tarihlerinin sisteme girilmemiş olması halinde, bu cezalar da

yeniden yapılandırma kapsamına dahil edilemeyeceğinden, başvuru giriş işlemleri sırasında

tebliğ edildiği halde tebliğ tarihi girilmemiş idari para cezası olup olmadığı araştırılacaktır.

İdari para cezası alacaklarına ilişkin yeniden yapılandırılacak olan tutar, 24/2/2011

tarihi ve öncesinde kesinleşmiş idari para cezası alacakları için ayrı, 24/2/2011 tarihi itibariyle

kesinleşmemiş idari para cezası alacakları için ayrı şekilde hesaplanacaktır.

İdari para cezalarının kesinleşmesi ile ilgili olarak 5510 sayılı Kanunun 102 nci

maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan hüküm dikkate alınacaktır. Anılan maddede, idari

para cezalarının ilgiliye tebliğ ile tahakkuk ettiği, söz konusu cezaların tebliğ tarihinden

itibaren onbeş gün içinde ödeneceği veya yine onbeş günlük süre içinde Kuruma itiraz

edilebileceği, itirazın takibi durduracağı, Kurumca itirazı reddedilenlerin, kararın kendilerine

tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilecekleri ve bu

süreler içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezasının kesinleşeceği

öngörülmüştür.

Buna göre, idari para cezaları;

1) Tebliğ tarihinden itibaren on beş günlük süre içinde Kuruma itirazda bulunulmadığı

takdirde, onbeşinci gün itibariyle,

2) Tebliğ tarihinden itibaren on beş günlük süre içinde Kuruma itirazda bulunulduğu

halde, itirazın kabul edilmeyerek red edildiği durumlarda söz konusu itirazın reddine ilişkin

Kurumca alınan kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde yetkili

mahkemeye başvurulmadığı takdirde, bir aylık sürenin son günü itibariyle,

3) İtirazın reddine ilişkin Kurumca alınan kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir

aylık süre içinde yetkili idare mahkemesine başvurulduğu takdirde, mahkemenin karar tarihi

itibariyle,

kesinleşmektedir.

Bu bağlamda, idari para cezası alacaklarına ilişkin yeniden yapılandırılacak tutar

aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.



a) 24/2/2011 tarihi ve öncesinde kesinleşmiş idari para cezası alacakları için

hesaplama

31/12/2010 tarihi ve öncesine ilişkin işlenen fiillere uygulanan idari para cezalarının

24/2/2011 tarihi ve öncesinde kesinleşmiş olması halinde uygulanan idari para cezası alacak

asıllarının % 50’si ile bu % 50 alacak aslına ödeme vadesinin sona erdiği tarihten 24/2/2011

tarihine tarihe kadar geçen süre için gecikme cezası ve gecikme zammı yerine, yeniden

yapılandırma kanununun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtildiği şekilde

(TEFE/ÜFE aylık değişim oranları uygulanmak suretiyle) hesaplanacak tutar toplanarak,

yapılandırılacak alacak tutarı hesaplanacaktır.



Örnek 2- 23/8/2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük

süre içinde Kuruma itiraz edilmemiş 760,00 TL tutarındaki idari para cezası için 6111 sayılı

Kanuna göre yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulduğu varsayıldığında, söz konusu

borç, 24/2/2011 tarihinden önce (7/9/2010 tarihi itibariyle) kesinleşmiş olduğundan,

yapılandırılacak alacak tutarı aşağıda belirtildiği şekilde hesaplanacaktır.

Alacak aslı : 760,00 X 50 / 100 = 380,00 TL,

Alacak aslına uygulanacak ÜFE oranı,

8/11/2010 ila 7/12/2010 tarihleri için: (-0,31)

8/12/2010 ila 7/1/2011 tarihleri için : 1,31

8/1/2011 ila 7/2/2011 tarihleri için : 2,36

8/2/2011 ila 24/2/2011 tarihleri için : 2,36 / 30 X 17 = 1,34 olduğu göz önüne

alınarak, (-0,31) + 1,31 + 2,36 + 1,34 = 4,7 olacak,

Bu durumda, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak tutar,

380,00 X 4,7 / 100 = 17,86 TL olacak,

Yapılandırılacak olan toplam alacak tutarı ise,

380,00 + 17,86 = 397,86 TL olacaktır.



Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi

kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan idari para cezalarının yeniden

yapılandırılması sırasında, alacak aslından % 50 veya % 75 oranında yapılacak olan terkin

tutarı, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda Sosyal Güvenlik Ġl Müdürlüklerindeki/

Sosyal Güvenlik Merkezlerindeki ilgili personel tarafından belirlenerek sisteme girilecektir.

Örnek 3- 31/12/2010 tarihinden önceki fiillere iliĢkin olup 2/5/2011 tarihinden önce

tebliğ edilen;

- 1.458,00 TL tutarındaki idari para cezasının 24/2/2011 tarihi itibariyle kesinleĢtiği,

- 4.374,00 TL tutarındaki idari para cezasının 24/2/2011 tarihi itibariyle kesinleĢmediği,

varsayıldığında, yapılandırma baĢvuruları sırasında terkin edilecek terkin tutarı ünitedeki

kullanıcılar tarafından, iĢveren sistemi ana menüden 18-4 nolu seçenekler iĢaretlenmek

suretiyle eriĢilen ĠPC BORÇ OLUġTURMA seçeneği vasıtasıyla,

Terkin İPC Tutarı (TL)

50 1.458,00

75 4.374,00

olarak sisteme girilecektir.

b) 24/2/2011 tarihi itibariyle kesinleşmemiş idari para cezası alacakları için

hesaplama

31/12/2010 tarihi ve öncesine ilişkin işlenen fiillere uygulanan idari para cezalarının,

24/2/2011 tarihi ve öncesinde tebliğ edilmiş olmasına karşın 25/2/2011 tarihi itibariyle, 15

günlük itiraz süresinin geçmemiş olması, itiraz aşamasında olması, itiraz reddedildiği halde

itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir aylık sürenin geçmemiş olması

veya idari para cezasına karşı dava açılmış ve davanın sonuçlanmamış olması ya da 24/2/2011

tarihinden sonra tebliğ edilmiş olması nedenleriyle kesinleşmemiş olması halinde; alacak

aslının % 25’i ile bu % 25 alacak aslına ödeme vadesinin sona erdiği tarihten 24/2/2011

tarihine tarihe kadar geçen süre için gecikme cezası ve gecikme zammı yerine, 6111 sayılı

Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtildiği şekilde (TEFE/ÜFE aylık değişim

oranları uygulanmak suretiyle) hesaplanacak tutar toplanarak, yapılandırılacak alacak tutarı

hesaplanmış olacaktır.





Örnek 4- 27/12/2010 tarihinde tebliğ edilmiĢ 2.280,00 TL tutarındaki idari para

cezasına ilgililerce 15 günlük süre içinde itiraz edildiği, Kurumca itirazın reddine iliĢkin

alınan kararın ilgililere 18/2/2011 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında, bahse konu alacak

mahkemeye baĢvurma süresi de dikkate alınarak 24/2/2011 tarihinden sonra (18/3/2011

tarihinde) kesinleĢeceğinden, 6111 sayılı Kanun uyarınca ödenecek olan tutar aĢağıda

belirtildiği Ģekilde hesaplanacaktır.

Alacak aslı: 2.280,00 X 25 / 100 = 570,00 TL olacak,

Alacak aslına uygulanacak ÜFE oranı,

11/1/2011 ila 10/2/2011 tarihleri için: 2,36

11/2/2011 ila 24/2/2011 tarihleri için: 2,36 / 30 X 14 =1,10 olmak üzere,

2,36 + 1,10 = 3,46 olacak,

Bu durumda, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak tutar,

570,00 X 3,46 / 100 =19,72 TL olacak

Yapılandırılacak olan toplam alacak tutarı ise,

570,00 + 19,72 = 589,72 TL olacaktır.

25/2/2011 ila 2/5/2011 tarihleri arasında tebliğ edilmiĢ idari para cezalarının

yapılandırılacak olması halinde, bu alacaklar, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih

itibariyle muaccel olmadığı için yalnızca alacak aslının % 25‟i yeniden yapılandırmaya esas

teĢkil eden borcu oluĢturulacaktır.



Örnek 5- 2010/Ekim ayına iliĢkin aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi dıĢında

verilmiĢ olması nedeniyle uygulanan ve 28/3/2011 tarihi itibariyle tebliğ edilmiĢ 1.458,00 TL

tutarındaki idari para cezası için yeniden yapılandırma baĢvurusunda bulunulduğu

varsayıldığında, yeniden yapılandırmaya esas alacak, 1.458,00 X 25 / 100 = 364,50 TL olacaktır.

____________________________________________________________________________________

MithatpaĢa Cad. No:7 Sıhhiye/Ankara Ayrıntılı bilgi için irtibat: N.AFġĠN Dai.BĢk.V.

Tel: (0312) 458 71 10 Faks: (0312) 432 12 37 Elektronik Ağ: www.sgk.gov.tr

e-posta: primtahsilat@sgk.gov.tr

14/66

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında

çalıĢtırılan sigortalılara iliĢkin, iĢyeri bildirgesi ile emekli keseneği, kurum karĢılığı ve sigorta

primlerine iliĢkin aylık prim ve hizmet belgelerinin Kuruma süresi içinde verilmemesinden

kaynaklanan idari para cezası borçlarına ait yeniden yapılandırma iĢlemleri Sosyal Güvenlik Ġl

Müdürlüklerince/Sosyal Güvenlik Merkezlerince “Kesenek4cIntra” programındaki Borç

Yapılandırma Uygulamasından yapılacaktır.

Ġdari para cezası borcunun yapılandırma kapsamına girip girmeyeceği, kapsama girecek

idari para cezası borçlarına uygulanacak terkin oranlarının tespiti, 6111 sayılı Kanunun yürürlük

tarihine kadar hesaplanacak TEFE/ÜFE tutarları ile taksitlendirme farkı hesaplaması, ödeme

planının çıkarılması iĢlemleri Ġdari Para Cezası Programı veri tabanında mevcut ĠPC kaydına ait

dönem, idari para cezasının iĢverene tebliği tarihi, iĢveren itiraz tarihi, itiraz red tarihi,

mahkemeye gidilme tarihi bilgilerine göre program tarafından otomatik olarak

hesaplanacağından, baĢvuruların onaylanarak ödeme planı oluĢturulmadan önce mutlak suretle

yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda idari para cezasına ait iĢ ve iĢlemlerin tamamlanması

gerekmektedir.



c) Terkin edilecek idari para cezaları



Örnek 6- 15/1/1985 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi

çalıştıran (A) Kamu idaresinin işyeri bildirgesini 12/11/2008 tarihinde Kuruma kendiliğinden

verdiği ve anılan işveren aleyhine Kurumca 638,70 X 2 (bildirgeyi kendiliğinden verdiği için)

= 1.277,40 = 1.277,00 TL idari para cezası uygulandığı varsayıldığında, söz konusu ceza

yeniden yapılandırma başvurusunda bulunup bulunmadığı üzerinde durulmaksızın asgari

ücretin bir katına (638,70 TL’ye) sistem tarafından düşürülmüştür.



Örnek 7- 20/3/1996 tarihinden itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi

çalıştıran (A) Kamu idaresinin 2008/Ekim ayına ilişkin 40 sigortalının kayıtlı olduğu asıl

nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesini yasal süresi dışında Kuruma vermiş olması

nedeniyle anılan Kamu idaresi aleyhine, Kurumca;

638,70 / 5 X 40 = 5.109,60 TL aylık asgari ücretin iki katını aşması nedeniyle,

638,70 X 2 = 1.277,40 = 1.277,00 TL idari para cezası uygulandığı varsayıldığında,

söz konusu ceza yeniden yapılandırma başvurusunda bulunup bulunmadığı üzerinde

durulmaksızın asgari ücretin bir katına (638,70 TL’ye) sistem tarafından düşürülmüştür.

Geçici 35 inci maddede ise, “Bu Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 9

uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü

fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11 inci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen

yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihine kadar yerine getirilmiş olanları, yasal

süresinde yerine getirilmiş sayılır ve idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlükler için daha

önce uygulanan idari para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir,

ancak tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre,

1) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında

sigortalı sayılanlara ilişkin sigortalı işe giriş bildirgeleri ile sigortalı işten ayrılış bildirgelerinin,

2) Yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi

ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgilerin,

ilgili maddelerde belirtilen süreler içinde Kuruma verilmesi gerektiği halde, 24/2/2011

tarihine kadar (bu tarih dahil) Kuruma verilmesi halinde, söz konusu belgeler yasal süresi

içinde verilmiş sayılacaktır.

Bu bağlamda, yukarıda belirtilen yükümlülükleri 24/2/2011 (bu tarih dahil) tarihine

kadar yerine getirenler aleyhine idari para cezası uygulanmayacaktır. Buna göre, bahse konu

yükümlülüklerini 24/2/2011 tarihine kadar yerine getirenler hakkında idari para cezası

uygulanmış ise, söz konusu cezalar, kesinleşip kesinleşmediği üzerinde durulmaksızın Ünite

Komisyon Kararı ile iptal edilecektir.



Örnek 8- (A) Belediyesince düzenlenen 25/8/2010 tarihli yapı ruhsatının, Kuruma bir

aylık süre içinde gönderilmesi gerekirken, 30/9/2010 tarihinde gönderilmiş olması nedeniyle,

ilgili Sosyal Güvenlik Merkezince anılan Belediye aleyhine 760,00 TL tutarında idari para cezası

uygulanmış olduğu varsayıldığında, söz konusu yapı ruhsatı, Kuruma 6111 sayılı Kanunun

yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş olması nedeniyle yasal süresi içinde verilmiş kabul

edilerek 760,00 TL tutarındaki idari para cezası Ünite Komisyon Kararı ile iptal edilecektir.

Diğer taraftan, söz konusu idari para cezalarının 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe

girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olması halinde, söz konusu tutarların iadesi mümkün

olmadığından, iptali de yapılmayacaktır

Ayrıca, söz konusu yükümlülüklerin yasal süresi dışında olmakla birlikte 25/2/2011 veya

sonraki bir tarihte yerine getirilmesi halinde, ilgililer hakkında yasal verilmesi gereken sürenin son

gününde geçerli asgari ücret üzerinden idari para cezası uygulanacaktır. Bu durumda cezaların,

- 2/5/2011 tarihinden önce tebliğ edilmiş olması ve ilgililerce yeniden yapılandırma

başvurusunda bulunulması halinde, söz konusu borçlar da yeniden yapılandırılacaktır.

- 2/5/2011 tarihinden sonra tebliğ edilmiş olması veya 2/5/2011 tarihinden önce tebliğ

edilmesine rağmen yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulmaması halinde söz konusu

idari para cezaları cari usul ve esaslara göre tahsil edilecektir.



3.1.3- Prim, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı

payı alacaklarının peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarının hesaplanması ve

borcun ödenme süresi



Örnek 1- Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan (A) Limited Şirketinin, sigorta

primi borç türü yönünden kapsama giren ve 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci

fıkrasına göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının;





ALACAĞIN

DÖNEMİ

1993/Kasım 85,00 3.596,77 3.681,77

1997/Mayıs 250,00 6.335,90 6.585,90

2001/Şubat 685,00 6.689,31 7.374,31

2003/Temmuz 1.750,00 4.178,89 5.928,89

2005/Mayıs 3.512,00 4.919,29 8.431,29

2006/Aralık 4.786,00 4.127,67 8.913,67

2007/Haziran 5.368,00 3.786,07 9.154,07

2009/Mart 5.487,00 1.520,25 7.007,25

2010/Kasım 6.384,00 329,57 6.713,57

Genel Toplam 28.307,00 35.483,72 63.790,72

şeklinde olduğu varsayıldığında, bahse konu işverenin yapılandırılacak borcu aşağıdaki

şekilde olacaktır.



1993/Kasım 85,00 482,97 567,97

1997/Mayıs 250,00 808,75 1.058,75

2001/Şubat 685,00 1.033,65 1.718,65

2003/Temmuz 1.750,00 1.090,22 2.840,22

2005/Mayıs 3.512,00 1.559,61 5.071,61

2006/Aralık 4.786,00 1.558,70 6.344,70

2007/Haziran 5.368,00 1.583,99 6.951,99

2009/Mart 5.487,00 893,72 6.380,72

2010/Kasım 6.384,00 271,19 6.655,19

Genel Toplam 28.307,00 9.282,80 37.589,80





Dolayısıyla bahse konu işverenin, 28.307,00 TL alacak aslı ile 9.282,80 TL

TEFE/ÜFE tutarı olmak üzere, yapılandırılan 37.589,80 TL tutarındaki borcunu peşin olarak

veya ilgili katsayıya göre hesaplanacak taksitlendirme farkı ile birlikte taksitler halinde tam

olarak ödemesi durumunda, 35.483,72 TL (reel olarak; 35.483,72 - 9.282,80 = 26.200,92 TL)

tutarındaki gecikme cezası ve gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

Söz konusu işverenin kapsama giren borçlarının 6111 sayılı Kanuna göre

yapılandırılması halinde, 24/2/2011 itibariyle hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı ile

anılan Kanuna göre hesaplanan TEFE/ÜFE tutarına ilişkin değişim oranları aşağıda gösterilmiştir.



Alacağın 24/2/2011 tarihi 24/2/2011 tarihi Değişim

Dönemi itibariyle Gecikme itibariyle Oranı(%)

Cezası/Zammı (TL) TEFE/ÜFE (TL)

1993/Kasım 3.596,77 482,97 86,57

1997/Mayıs 6.335,90 808,75 87,24

2001/Şubat 6.689,31 1.033,65 84,55

2003/Temmuz 4.178,89 1.090,22 73,91

2005/Mayıs 4.919,29 1.559,61 68,30

2006/Aralık 4.127,67 1.558,70 62,24

2007/Haziran 3.786,07 1.583,99 58,16

2009/Mart 1.520,25 893,72 41,21

2010/Kasım 329,57 271,19 17,71

Genel Toplam 35.483,72 9.282,80 73,84



a) Peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

a.1) Genel olarak peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

6111 sayılı Kanun uyarınca yapılandırılan alacağın tamamının en geç 30/6/2011

tarihine kadar ödenmesi halinde, anılan Kanunun yayımlandığı 25/2/2011 tarihinden

ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için herhangi bir faiz alınmayacaktır.



Örnek 2- (A) Limited Şirketinin 25/3/2011 tarihinde kapsama giren borçları için 6111

sayılı Kanun uyarınca peşin ödeme başvurusunda bulunduğu ve yapılandırılan tutarın;

Alacak aslı : 7.512,00 TL

Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı = 874,00 TL

olduğu varsayıldığında, 7.512,00 + 874,00 = 8.386,00 TL tutarındaki alacağın tamamının

30/6/2011 tarihine kadar ödenmesi halinde, 25/2/2011 tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe

kadar geçen süre için herhangi bir faiz alınmayacaktır.

Diğer taraftan, 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sırasında, anılan Kanuna

göre hesaplanan borcun taksitler halinde ödeneceğinin beyan edilmesine rağmen, borcun

tamamının 30/6/2011 tarihine kadar ödenmesi halinde de, peşin ödeme talebinde bulunulmuş

gibi kabul edilerek, yine 25/2/2011 tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için

herhangi bir faiz alınmayacaktır.

Örnek 3- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi

kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borcu bulunan sigortalı

(A)’nın, 17/4/2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun kapsamındaki borcunu dokuz eşit taksitte

ödemek amacıyla Kurumumuza başvuruda bulunduğu ve talep ettiği taksit için öngörülen

taksitlendirme farkı dikkate alınarak anılan Kanuna göre hesaplanan borcunun dokuz eşit taksite

bölünerek ödeme planının sigortalıya tebliğ edildiği, ancak anılan sigortalı tarafından söz

konusu borçların tamamının 13/6/2011 tarihinde peşin ödendiği varsayıldığında, peşin ödeme

başvurusunda bulunulmuş gibi, 25/2/2011 tarihinden ödemenin yapıldığı 13/6/2011 tarihine

kadar geçen süre için herhangi bir faiz alınmayacaktır. Ancak bu durumda, sigortalı (D) dokuz

eşit taksite karşılık gelen taksitlendirme farkı ödediği için, bu kapsamda (10) kaynak kodunda

yapılan ödemeden kalan fazlalığın, kapsama girmeyen prim borcuna mahsup edilebilmesi için

sigortalı hesap ekstralarında “YASA/6111 Fazla Ödeme Tutarı: …. TL”, “YASA/6111 fazla

ödeme tutarını prim ödemesi olarak aktarınız.” ifadesi ile belirtildiğinden, bu durumdaki fazla

ödeme tutarlarının EK-28 çıkacak-girecek ödemeler föyü düzenlenmek suretiyle ödemenin

yapıldığı banka kaynak kodu ile şahıs hesabına yüklenmesi gerekmektedir.



a.2) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının peşin ödenecek tutarının

hesaplanması ve borcun ödeme süresi



Örnek 4- 25/9/2010 tarihinde bitirilmiş olan ihale konusu işle ilgili olarak, 2/5/2011

tarihine kadar yapılandırma başvurusunda bulunulmuş olmasına rağmen, ihale konusu işin veya

özel bina inşaatının bitirildiğine dair bildirimin ya da teminat iade yazısının/ilişiksizlik

belgesinin verilmesine ilişkin talebin 2/5/2011 tarihine kadar yapılmamış olduğu

varsayıldığında, anılan işverenin eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları hariç varsa kapsama

giren diğer borçları 6111 sayılı Kanuna göre peşin veya taksitler halinde ödenebilecektir.

Diğer taraftan, eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının yeniden yapılandırma

kanununa göre ödenmesi sırasında, 2/5/2011 tarihinden önce tebliğ edilen prim borçları ile

2/5/2011 tarihinden sonra tebliğ edilen prim borçlarının ödeme süreleri farklılık arz etmektedir.



a.2.2) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının 2/5/2011 tarihinden sonra

işverene tebliğ edilmiş olması halinde



Örnek 5- (B) Gerçek kişisinin, 28/10/2010 tarihinde bitirilmiş olan ihale konusu işyerine

ilişkin teminat iade yazısının verilmesi için 16/1/2011 tarihinde, kapsama giren borçlarının

yapılandırılması için ise 28/3/2011 tarihinde peşin ödeme tercihi ile başvuruda bulunduğu, ancak

fark işçilik borcunun ve yapılandırma kanununa göre ödenecek tutarının 25/7/2011 tarihi

itibariyle işverene tebliğ edildiği varsayıldığında, eksik işçilikten kaynaklanan prim alacağının

tamamının 30/9/2011 tarihine kadar ödenmesi halinde, 25/2/2011 tarihinden ödemenin

yapıldığı tarihe kadar geçen süre için herhangi bir faiz alınmayacaktır.

Öte yandan, 30/11/2010 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu

işlere ilişkin olup, teminat iade yazısının/ilişiksizlik belgesinin verilmesi ve 6111 sayılı Kanun

hükümlerinden yararlanmak için 2/5/2011 tarihine kadar başvurulmasına rağmen, aynı tarihe

(2/5/2011) kadar Kurumca re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilememiş eksik işçilikten

kaynaklanan prim alacaklarının yanı sıra, işverenin aynı işyerinden dolayı kapsama giren sigorta

primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçlarının da bulunduğu durumlarda,

- 2/5/2011 tarihine kadar tebliğ edilememiş eksik işçilikten kaynaklanan prim alacaklarına

ilişkin 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan tutarın tamamının, en geç yeniden yapılandırma

kanununa göre ödenecek tutarın işverene tebliğ edildiği tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar,

- Kapsama giren sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçlarının

ise, en geç 30/6/2011 tarihine kadar,

ödenmesi halinde 25/2/2011 tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre

için herhangi bir faiz alınmayacaktır.



Örnek 6- Özel nitelikteki inşaat işinin 30/11/2010 tarihi itibariyle tamamlandığı ve

işyerinde sigortalı çalıştırılmaya son verildiği hususunda 23/12/2010 tarihinde ilgili Sosyal

Güvenlik Merkezine yazılı bildirimde bulunmuş olan (A) işvereninin, özel nitelikteki inşaat

işyerinden kaynaklanan sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçları ile

eksik işçilikten kaynaklanan borçları için 28/4/2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun uyarınca

peşin ödeme başvurusunda bulunduğu ve eksik işçilikten kaynaklanan prim borcunun ve

yapılandırma kanununa göre ödenecek tutarının 25/6/2011 tarihinde işverene tebliğ edildiği

varsayıldığında, özel nitelikteki inşaat işyerinin;

- Sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçlarının en geç

30/6/2011 tarihine kadar,

- Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının ise en geç 2/9/2011 tarihine kadar,

ödenmesi halinde,

25/2/2011 tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için herhangi bir faiz

alınmayacaktır.

Bu bağlamda, 30/11/2010 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale

konusu işlerle ilgili olarak teminat iade yazısının/ilişiksizlik belgesinin verilmesi için

2/5/2011 tarihine kadar müracaat etmiş ve kapsama giren borçları için aynı tarihe kadar peşin

ödeme başvurusunda bulunmuş olan borçluların, sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari

para cezası gibi borçlarının yanı sıra, eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının da

bulunması halinde;

- Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları, 2/5/2011 tarihine kadar işverene tebliğ

edildiği takdirde, sigorta prim alacağı ile eksik işçilikten kaynaklanan prim alacağı için bir

ödeme planı hazırlanarak söz konusu borçların en geç 30/6/2011 tarihine kadar,

- Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları, 2/5/2011 tarihine kadar işverene tebliğ

edilemediği takdirde, sigorta prim alacağı ile eksik işçilikten kaynaklanan prim alacağı ayrı

ayrı hesaplanacak ve sigorta prim alacağı en geç 2/5/2011 tarihine kadar, eksik işçilikten

kaynaklanan prim alacağı ise bu borca ilişkin ödeme planının işverene tebliğ edildiği tarihi

izleyen ikinci ayın sonuna kadar,

ödenecektir.



b) Taksitler halinde ödenecek tutarın hesaplanması ve taksitlerin ödenme süresi

b.1) Genel olarak taksitler halinde ödenecek tutarın hesaplanması ve taksitlerin

ödenme süresi



Örnek 7- (B) Limited Şirketinin kapsama giren sigorta primi borçlarını dokuz eşit

taksitte, işsizlik sigortası primi borçlarını ise altı eşit taksitte ödemek amacıyla başvuruda

bulunduğu ve 6111 sayılı Kanuna göre hesaplanan borç tutarının

* Sigorta primi alacak aslı…………. : 28.475,76

TEFE/ÜFE tutarı ...………………... : 5.311.47

Toplam : 33.787,23 TL

* İşsizlik sigortası primi alacak aslı...: 3.514,48

TEFE/ÜFE tutarı ………………….. : 216,45

Toplam : 3.730,93 TL olduğu varsayıldığında,

- Sigorta primi yönünden dokuz eşit taksitte ödenecek toplam tutar;

33.787,23 X 1,07 = 36.152,34 TL olacak olup, söz konusu tutarın

36.152,34 – 33.787,23 = 2.365,11 TL’si taksitlendirme farkı olacaktır.

- İşsizlik sigortası primi yönünden altı eşit taksitte ödenecek toplam tutar ise;

3.730,93 X 1,05 = 3.917,48 TL olacak olup, söz konusu tutarın

3.917,48 - 3.730,93 = 186,55 TL’si taksitlendirme farkı olacaktır.

Taksitle ödeme talebinde bulunan borçlulara ilişkin yukarıda açıklandığı şekilde

hesaplanan borç, talep edilen taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık taksit tutarı bulunacaktır.

İlk taksit ödeme yükümlülüğü ise 2011/Haziran ayında başlayacaktır.

Diğer taraftan, taksitlerin ödeme süresi ayın son günü itibariyle sona erecek olmakla

birlikte, 6111 sayılı Kanunun 18 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, “Bu Kanuna göre

ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde süre tatili

izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.” hükmüne istinaden, ayın son gününün resmi

tatile rastlaması halinde vade tarihi, resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde sona erecektir.



Örnek 8- 7 nolu örnekteki işyerinin aylık taksit tutarları;

* Sigorta primi yönünden,

Borç aslı ve TEFE/ÜFE taksit tutarı = 33.787,23 / 9 = 3.754,14 TL,

Bir taksit için taksitlendirme farkı = 2.365,11 / 9 = 262,79 TL olmak üzere,

Ödenecek taksit tutarı = 3.754,14 + 262,79 = 4.016,93 TL olacaktır.

* İşsizlik sigortası primi yönünden ise,

Borç aslı ve TEFE/ÜFE taksit tutarı = 3.730,93 / 6 = 621,83 TL,

Bir taksit için taksitlendirme farkı = 186,55 / 6 = 31,09 TL olmak üzere,

Ödenecek taksit tutarı = 621,83 + 31,09= 652,92 TL olacaktır.



Örnek 9- 8 nolu örnekteki işyerinin sigorta primi yönünden ödeme planı;





Taksit No Borç Aslı ve Taksitlendirme Ödenecek Taksit Son Ödeme

TEFE/ÜFE Farkı (TL) Tutarı (TL) Tarihi

Taksit Tutarı(TL)



1 3.754,14 262,79 4.016,93 30/06/2011

2 3.754,14 262,79 4.016,93 02/09/2011

3 3.754,14 262,79 4.016,93 31/10/2011

4 3.754,14 262,79 4.016,93 02/01/2012

5 3.754,14 262,79 4.016,93 29/02/2012

6 3.754,14 262,79 4.016,93 30/04/2012

7 3.754,14 262,79 4.016,92 02/07/2012

8 3.754,14 262,79 4.016,92 31/08/2012

9 3.754,14 262,79 4.016,92 31/10/2012

Toplam 33.787,26 2.365,11 36.152,37

şeklinde olacaktır.

Bahse konu kanun uyarınca yapılan başvuru sırasında, hesaplanan borcun taksitler

halinde ödeneceğinin beyan edilmesi ve borcun tamamının tercih edilen taksit sayısından

daha kısa süre içinde ödenecek olması halinde, öncelikle taksitlendirme farkı ilgili taksit

sayısına ilişkin katsayıya göre yeniden hesap edilecek, ardından, kalan taksit tutarları ilgili

katsayıya göre hesaplanan bakiye taksitlendirme farkı üzerinden tahsil edilecektir.



iĢsizlik sigortası primi yönünden ödeme planı ise;

Taksit No Borç Aslı ve Taksitlendirme Ödenecek Taksit Son Ödeme

TEFE/ÜFE Farkı (TL) Tutarı (TL) Tarihi

Taksit Tutarı(TL)

1 621,83 31,09 652,92 30/06/2011

2 621,83 31,09 652,92 02/09/2011

3 621,83 31,09 652,92 31/10/2011

4 621,83 31,09 652,92 02/01/2012

5 621,83 31,09 652,92 29/02/2012

6 621,83 31,09 652,92 30/04/2012

Toplam 3.730,98 186,54 3.917,52



şeklinde olacaktır.

Bahse konu Kanun uyarınca yapılan baĢvuru sırasında, hesaplanan borcun taksitler

halinde ödeneceğinin beyan edilmesi ve borcun tamamının tercih edilen taksit sayısından

daha kısa süre içinde ödenecek olması halinde, öncelikle taksitlendirme farkı ilgili taksit

sayısına iliĢkin katsayıya göre yeniden hesap edilecek, ardından, kalan taksit tutarları ilgili

katsayıya göre hesaplanan bakiye taksitlendirme farkı üzerinden tahsil edilecektir.



Örnek 10- 9 nolu örnekteki borçlunun kapsama giren sigorta prim borçlarını dördüncü

taksit ödeme süresi geçtikten sonra kalan taksitlerinin tamamını altıncı taksit süresi içinde

ödemek istediği varsayıldığında, daha önce dokuz taksite göre hesaplanan taksitlendirme

farkı, bu defa altı taksit üzerinden yeniden hesaplanacaktır.

Bu durumda, 33.787,26 TL sigorta prim borcuna isabet eden taksitlendirme farkı, 1,07

katsayı üzerinden değil 1,05 katsayı üzerinden yeniden hesaplanacak ve ödenecek toplam tutar,

33.787,26 X 1,05 = 35.476,62 TL olacak olup, söz konusu tutarın;

35.476,62 - 33.787,26 = 1.689,36 TL tutarındaki kısmı taksitlendirme farkı olacaktır.

Dolayısıyla anılan işverenin altı taksit üzerinden hazırlanan ödeme planı;

Taksit No Borç Aslı ve Taksitlendirme Ödenecek Taksit Son Ödeme

TEFE/ÜFE Farkı (TL) Tutarı (TL) Tarihi

Taksit Tutarı(TL)



1 3.754,14 262,79 4.016,93 30/06/2011

2 3.754,14 262,79 4.016,93 02/09/2011

3 3.754,14 262,79 4.016,93 31/10/2011

4 3.754,14 262,79 4.016,93 02/01/2012

5 9.385,35 319,10 9.704,45 29/02/2012

6 9.385,35 319,10 9.704,45 30/04/2012

Toplam 33.787,26 1.689,36 35.476,62

şeklinde olacağından, dokuz taksit üzerinden hesaplanan 2.365,11 TL taksitlendirme

farkı yerine, altı taksit üzerinden yeniden hesaplanan 1.689,37 TL taksitlendirme farkı dikkate

alınarak bakiye taksit tutarı ile bakiye taksitlendirme farkı tahsil edilecektir.

Öte yandan, kapsama giren borçları için, peşin ödeme yolunu tercih etmiş olan

borçluların, yeniden yapılandırılmış borcun tamamını ilk taksit süresi içinde ödeyememeleri

halinde, birinci taksit süresinin sona erdiği 30/6/2011 tarihine kadar (bu tarih dahil) talepte

bulunmaları kaydıyla, peşin ödeme başvuruları, talep edecekleri taksit sayısına göre altı, dokuz,

oniki veya onsekiz eşit taksite çevrilecektir.





Örnek 11- (B) Anonim Şirketinin 14/3/2011 tarihinde kapsama giren borçları için 6111

sayılı Kanun uyarınca peşin ödeme başvurusunda bulunduğu, yeniden yapılandırılan tutarın;

Alacak aslı : 8.451,00 TL

Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı = 988,00 TL,

olduğu, ancak söz konusu borcun, 30/6/2011 tarihine kadar ödenmediği veya eksik

ödendiği varsayıldığında, anılan işverenin aynı tarihe kadar başvuruda bulunması kaydıyla,

peşin olarak yapılandırılan borç, 6111 sayılı Kanunda öngörülen şartlarla taksitler halinde

ödenebilecektir.



b.2.2) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının 2/5/2011 tarihinden sonra

işverene tebliğ edilmiş olması halinde;



Örnek 12- (D) Anonim ġirketinin ihale konusu iĢyerinden kaynaklanan eksik

iĢçilikten kaynaklanan prim borçlarını 6111 sayılı Kanun uyarınca altı eĢit taksitte ödemek

üzere baĢvuruda bulunduğu, ancak fark iĢçilikten kaynaklanan prim borcunun ve yeniden

yapılandırma baĢvurusuna istinaden ödenecek tutarın 12/9/2011 tarihinde iĢverene tebliğ

edildiği varsayıldığında, kapsama giren borca iliĢkin ilk taksit ödeme yükümlülüğünün son

günü 30/11/2011 tarihi olacaktır.



b.5.4) Sosyal güvenlik destek prim borçlarının aylıklardan kesilmesi



Örnek 13- 1/10/2008-30/11/2010 süresine ait SGDP borcu bulunan sigortalı anılan

Kanun uyarınca yeniden yapılandırma talebinde bulunarak borçlarını altı taksitte ödemeyi

tercih etmiştir. Ödemeleri:

Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme Tarihi

1 435,00 30/06/2011

2 435,00 02/09/2011

3 435,00 31/10/2011

5 435,00 29/02/2012

6 435,00 30/04/2012

şeklinde olan sigortalının iki taksiti kesildikten sonra 25/10/2011 tarihinde tüm sigorta

kollarına tabi çalışmaya başlaması nedeniyle almakta olduğu aylığı Kasım/2011 ödeme dönemi

itibariyle kesilmiştir. Sigortalının kalan dört taksit tutarlarını bozulma koşuluna girmeyecek

şekilde bankaya yatırması halinde yeniden yapılandırma hakkı devam ettirilecektir.

Ancak, bankaya yatırmak suretiyle peşin veya taksitle tahsil edilen tutarlara ilişkin

dekont örnekleri mutlaka dilekçe ekinde ilgili üniteye verilecektir.

Aylığından kesinti yapılmaya başlanan sigortalının vefatı halinde kalan borç hak

sahiplerinin hisseleri oranında aylıklarından kalan taksit süresince borç bitinceye kadar

kesilmeye devam edilecektir.

Ölüm aylıklarında söz konusu kesinti, kesintinin yapılacağı ay içinde aylığı ödenen

tüm hak sahiplerinden hisseleri oranında yapılacaktır.

Örnek 14- Sigortalının vefatından sonra eşine ve iki çocuğuna ölüm aylığı bağlanması

halinde hisseleri aşağıdaki şekilde olacaktır.

Eş : 2/4

1. Çocuk : 1/4

2. Çocuk : 1/4

Bu sigortalının sağlığında ödemediği sosyal güvenlik destek primi borçlarının

yapılandırılması halinde ölüm aylığı bağlanan hak sahiplerinin aylıklarından aşağıdaki şekilde

kesilecektir.

Ödemeleri:

Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme Tarihi

1 420,00 30/06/2011

2 420,00 02/09/2011

3 420,00 31/10/2011

4 420,00 02/01/2012

5 420,00 29/02/2012

6 420,00 30/04/2012

şeklinde hesaplanan sigortalının hak sahiplerinin aylıklarından 420,00.TL tutarındaki

her bir taksit tutarı;

Eş : 2/4 210,00

1. Çocuk : ¼ 105,00

2. Çocuk : ¼ 105,00

olarak kesilecektir.

Aylıklarından SGDP yeniden yapılandırma borcu kesilmekte iken vefat eden

sigortalıların kalan borçları da aynı şekilde hak sahiplerinin aylıklarından kesilecektir.

Aylık bağlanmasında hak sahiplerinden kaynaklanmayan gecikmeler nedeniyle

süresinde kesilemeyen taksitler için yeniden yapılandırma ihlal edilmiş sayılmayacak ve

aylığın başladığı tarihten itibaren kalan taksitler hak sahiplerinin aylıklarından kesilecektir.

1/10/2008 öncesi ve sonrasına ait sosyal güvenlik destek primi borçlarının takibi ayrı ayrı

yapılacağından, 1/10/2008 öncesi borçlara ilişkin yeniden yapılandırmanın ihlal edilmesi halinde

1/10/2008 sonrası, 1/10/2008 sonrası borçlara ilişkin yeniden yapılandırmanın ihlal edilmesi

halinde de 1/10/2008 öncesi yeniden yapılandırma ihlal edilmiş sayılmayacaktır



Örnek 15- 1/1/2006-30/11/2010 süresi borçlarını 6111 sayılı Kanun uyarınca taksitle

ödeme yolunu tercih eden iki ayrı ödeme planına göre aylık taksit tutarları ile bu taksitlere

ilişkin ödeme vadeleri,

1/10/2008 öncesi için;



Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme Tarihi

1 230,00 30/06/2011

2 230,00 02/09/2011

3 230,00 31/10/2011

4 230,00 02/01/2011

5 230,00 29/02/2012

6 230,00 30/04/2012

1/10/2008 sonrası için de;

Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme Tarihi

1 90,00 30/06/2011

2 90,00 02/09/2011

3 90,00 31/10/2011

4 90,00 02/01/2012

5 90,00 29/02/2012

6 90,00 30/04/2012

şeklinde olan borçlu tarafından 2011 yılı içinde ödenmesi gereken aylık taksitlerden

1/10/2008 öncesi borca ilişkin ikinci, üçüncü ve beşinci taksitin süresi dışında ödenmiş

olduğu varsayıldığında, 1/10/2008 öncesine ait borçlar için kalan taksitlerin bu Kanuna göre

tahsil edilmesi mümkün olamayacaktır.

Ancak, 1/10/2008 sonrasına ait taksit ödemelerinde herhangi bir eksik ödeme olmayan

borçlunun 1/10/2008 sonrası için yeniden yapılandırmadan yararlandırılmasına devam

edilecektir.

Aylıklardan kesilecek SGDP borçları ile ilgili bu bölümde yer almayan hususlarda bu

genelgenin diğer hükümleri esas alınacaktır.



3.1.4- 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi gereği tecil ve taksitlendirilmiş olan

borçların yeniden yapılandırma kapsamına alınması



Örnek 1- (K) Limited Şirketi aleyhine 2008/Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına

ilişkin sigorta prim borçlarından dolayı 2008/98934 nolu dosya ile icra takibine geçildiği,

bahse konu işverenin 19/8/2010 tarihi itibariyle tecil ve taksitlendirme talebinde bulunduğu,

tecil ve taksite konu olan borçların 19/8/2010 tarihi itibariyle,

2008/Ocak ayı borç aslı : 4.500,00 TL,

Gecikme Cezası/Zammı : 2.469,62 TL,

2008/Şubat ayı borç aslı : 4.000,00 TL,

Gecikme Cezası/Zammı : 2.115,71 TL,

2008/Mart ayı borç aslı : 3.000,00 TL,

Gecikme Cezası/Zammı : 1.525,69 TL,

Nisan ayı borç aslı : 3.500,00 TL,

Gecikme Cezası/Zammı : 1.706,56 TL,

TOPLAM : 22.817,58 TL

olduğu, söz konusu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden aşağıda

belirtildiği şekilde,

Taksit No Tecil Faizine Tecil Faizi Taksit Tutarı Son Ödeme

Konu Borç Tarihi

1 1.521,76 - 1.521,76 19.08.2010

2 1.521,13 15,72 1.536,85 17.09.2010

3 1.521,13 31,44 1.552,57 20.10.2010

4 1.521,13 46,65 1.567,78 19.11.2010

5 1.521,13 62,37 1.583,50 20.12.2010

6 1.521,13 78,08 1.599,22 20.01.2011

7 1.521,13 92,28 1.613,41 17.02.2011

8 1.521,13 108,00 1.629,13 18.03.2011

9 1.521,13 123,21 1.644,34 19.04.2011

10 1.521,13 138,93 1.660,06 20.05.2011

11 1.521,13 154,14 1.675,27 17.06.2011

12 1.521,13 169,86 1.690,99 20.07.2011

13 1.521,13 185,58 1.706,71 19.08.2011

14 1.521,13 200,79 1.721,92 19.09.2011

15 1.521,13 216,51 1.737,64 20.10.2011

Toplam 22.817,58 1.623,56 24.441,14



3.3- Sigortalılık Süresi Durdurulanların Başvuruları Üzerine Yapılacak İşlemler



Örnek 1- Kapsama giren borçlarını dokuz eşit taksitte ödemek üzere yeniden

yapılandırma başvurusunda bulunan (A) sigortalısının, başvuru formunda, durdurulmuş

sigortalılık sürelerine ilişkin prim borçlarını da yeniden yapılandırma kanununa göre ödemek

istediği yönünde tercihte bulunmuş olduğu varsayıldığında, anılan sigortalının;

- Durdurulan sigortalılık sürelerine ilişkin borçlarını en geç 1/8/2011 tarihine kadar,

- 2008/Mayıs ila 2010/Kasım aylarına ilişkin prim borçlarını ise 2011/Haziran ayından

başlanılarak dokuz eşit taksitte,

ödemesi gerekmektedir.





Örnek 2- Kapsama giren borçlarını peşin ödemek üzere yeniden yapılandırma

başvurusunda bulunan (B) sigortalısının, başvuru formunda, durdurulmuş sigortalılık

sürelerine ilişkin prim borçlarını da yeniden yapılandırma kanununa göre ödeme talebinde

bulunduğu varsayıldığında, anılan sigortalının;

- Durdurulan sigortalılık sürelerine ilişkin borçlarını en geç 1/8/2011 tarihine kadar,

- 2008/Mayıs ila 2010/Kasım aylarına ilişkin prim borçlarını ise en geç 30/6/2011

tarihine kadar,

ödemesi gerekmektedir.



Örnek 3- Kapsama giren borçlarını peşin ödemek üzere yeniden yapılandırma

başvurusunda bulunan (C) sigortalısının, başvuru formunda, durdurulmuş sigortalılık

sürelerine ilişkin prim borçlarını 6111 sayılı Kanuna göre ödemek istemediği yönünde

tercihte bulunmuş olduğu varsayıldığında, anılan sigortalının, yalnızca 2008/Mayıs ila

2010/Kasım aylarına ilişkin prim borçları yeniden yapılandırılacaktır.

Başvuru formunda, durdurulmuş sigortalılık sürelerine ilişkin prim borçlarının 6111

sayılı Kanuna göre ödenip ödenmeyeceği konusunda herhangi bir tercihte bulunulmamış

olması halinde, bu sürelere ilişkin borçların anılan Kanuna göre ödeneceği yönünde tercihte

bulunmuş oldukları kabul edilerek, durdurulmuş sürelere ilişkin borçlar için ayrı ödeme planı,

2008/Mayıs ila 2010/Kasım aylarına ilişkin borçlar için ayrı ödeme planı verilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında

sigortalı olmakla birlikte, prim borçları nedeniyle sigortalılık süreleri durdurulmuş, ancak

6111 sayılı Kanuna istinaden yapılan başvuru nedeniyle durdurulan sigortalılık süresi ihya

edilmiş borçluların durdurulan sigortalılık süresine ilişkin yeniden yapılandırma kanununa

göre ödenmesi gereken tutarın tamamını anılan Kanunda öngörülen süre içinde ödememeleri

halinde, ihya işlemi geçerli sayılmayacaktır.

Bu durumda, durdurulan sigortalılık süreleri için yapılmış olan ödemeler, varsa bu

süreler dışındaki prim borçlarına mahsup edilecek, yoksa ayrıca bir faiz hesaplanmaksızın

ilgililere iade edilecektir.



3.7.1- Ödeme yükümlülüklerinin yasal süresi dışında yerine getirilmesi



Örnek 1- Kapsama giren borçlarını 6111 sayılı Kanuna göre altı taksitte ödemek

amacıyla başvuruda bulunan ve aylık taksit tutarları ile bu taksitlere ilişkin ödeme vadeleri,

Taksit No Taksit Tutarı (TL) Son Ödeme tarihi

1 5.198,00 30/06/2011

2 5.198,00 02/09/2011

3 5.198,00 31/10/2011

4 5.198,00 02/01/2012

5 5.198,00 29/02/2012

6 5.198,00 30/04/2012

şeklinde olan bir sigortalının birinci ve ikinci taksitleri 20/9/2011 tarihinde ödeyeceği

varsayıldığında, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine istinaden yürürlükte bulunan

gecikme zammı oranının % 1,40 olduğu hususu da dikkate alınarak;



Birinci taksit için, 2011/Temmuz ila 2011/ Eylül ayları için dikkate alınacak faiz oranı:

1,40 X 3 ay = 4,20 olacağından

Geç ödeme zammı : 5.198,00 X 4,20 / 100 = 218,32 TL,

Ödenecek toplam tutar ise : 5.198,00 + 218,32 = 5.416,32 TL olacaktır.

İkinci taksit için, 2011/Eylül ayı için dikkate alınacak faiz oranı: 1,40 olacağından,

Geç ödeme zammı : 5.198,00 X 1,40 / 100 = 72,77 TL,

Ödenecek toplam tutar ise : 5.198,00 + 72,77 = 5.270,77 TL olacaktır.

































3.8- Yeniden Yapılandırma Hakkının Kaybedilmesi

3.8.1- Peşin ödeme yolunu tercih eden borçlular yönünden



Örnek 1- (A) Limited ġirketinin kapsama giren borçları için 6111 sayılı Kanun

uyarınca peĢin ödeme baĢvurusunda bulunduğu, yeniden yapılandırılan borçlarının



Alacağın Alacak Aslı 24/2/2011 Tarihi

Toplam

Dönemi

(TL)

İtibariyle

(TL)

TEFE/ÜFE (TL)



2008/Haziran 1.610,01 199,45 1.809,46

2008/Eylül 1.249,08 188,09 1.437,17

2008/Ekim 1.054,95 159,17 1.214,12

2008/Kasım 981,50 182,83 1.164,33

2008/Aralık 988,84 181,93 1.170,77

Toplam 5.884,38 911,47 6.795,85

Ģeklinde olduğu, bahse konu borçlu tarafından 28/6/2011 tarihinde 4.000,00 TL ödeme

yapıldığı ve 30/6/2011 tarihine kadar peĢin ödeme baĢvurusunu taksitle ödemeye dönüĢtürme

talebinde de bulunmadığı varsayıldığında, ödenen 4.000,00 TL,

2008/Haziran ayına 1.610,01 + 199,45 = 1.809,46 TL olarak,

2008/Eylül ayına 1.249,08 + 188,09 = 1.437,17 TL olarak mahsup edildikten sonra kalan,

1.809,46 + 1.437,17 = 3.246,63

4.000,00 - 3.246,63 = 753,37 TL 2008/Ekim ayına mahsup edilecektir. Yapılacak

mahsup sırasında alacak aslına mahsup edilecek olan tutar,

Ödenen Tutar X Ekim Ayına ĠliĢkin Alacak Aslı / Ekim Ayına ĠliĢkin Toplam Alacak

formülü vasıtasıyla bulunacaktır.

Dolayısıyla, 753,37 X 1.054,95 / 1.214,12 = 654,60 TL Ekim ayına iliĢkin alacak aslına,

Kalan 753,37 - 654,60 = 98,77 TL ise Ekim ayına iliĢkin TEFE/ÜFE tutarına,

mahsup edilecektir.



Bu durumda,

2008/Ekim ayına iliĢkin kalan 1.054,95 - 654,60 = 400,35 TL,

2008/Kasım ayına iliĢkin 981,50 TL,

2008/Aralık ayına iliĢkin 988,84 TL,

5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine istinaden hesaplanacak gecikme cezası ve

gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.



3.8.2- Taksitle ödeme yolunu tercih eden borçlular yönünden

a) Taksit ödeme yükümlülükleri açısından



Örnek 1- 6111 sayılı Kanun uyarınca taksitle ödeme yolunu tercih eden ve aylık taksit

tutarları ile bu taksitlere ilişkin ödeme vadeleri;

Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme Tarihi

1 3.289,00 30/06/2011

2 3.289,00 02/09/2011

3 3.289,00 31/10/2011

4 3.289,00 02/01/2012

5 3.289,00 29/02/2012

6 3.289,00 30/04/2012

şeklinde olan bir borçlu tarafından 2011 yılı içinde ödenmesi gereken aylık taksitlerden

birinci ve ikinci taksitin süresi dışında ödenmiş olduğu varsayıldığında, 2011 yılı içinde

ödenmesi gereken üçüncü taksitin süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde,

kalan taksitlerin yeniden yapılandırma kanununa göre tahsil edilmesi mümkün olamayacaktır.

Diğer taraftan, ödeme vadesi geçmiş taksit borcu bulunanlarca yapılacak ödemeler;

- Ödemenin yapıldığı dönemde ödeme vadesi sona erecek olan taksite,

- Ödemenin yapıldığı dönemde ödeme vadesi sona erecek taksitin bulunmaması

halinde ödeme vadesi geçmiş en eski taksite mahsup edilecektir.



Örnek 2- Kapsama giren borçlarını 6111 sayılı Kanun uyarınca ödemek amacıyla

başvuruda bulunan, taksitlendirme farkı dahil aylık taksit tutarlarının toplamı ve bu taksitlere

ilişkin ödeme vadeleri,





Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme tarihi

1 5.198,00 30/06/2011

2 5.198,00 02/09/2011

3 5.198,00 31/10/2011

4 5.198,00 02/01/2012

5 5.198,00 29/02/2012

6 5.198,00 30/04/2012

şeklinde olan bir borçlunun, ilk defa 27/9/2011 tarihinde ödeme yapacağı

varsayıldığında, söz konusu ödeme, üçüncü taksitin ödeme süresinin 3/9/2011 tarihinde

başlayıp 31/10/2011 tarihinde sona erdiği dikkate alınarak üçüncü taksite mahsup edilecektir.

Üçüncü taksitin ödenmesinin ardından, 13/10/2011 tarihinde başka bir ödeme yapacağı

varsayıldığında ise, 1/9/2011 ila 31/10/2011 tarihleri arasındaki üçüncü taksitin ödenmiş

olması nedeniyle, söz konusu ödeme, en eski taksit olan birinci taksite mahsup edilecektir.



b) Cari aylara ilişkin primlerin ödeme yükümlülükleri açısından



Örnek 3- İlk taksit ödeme yükümlülüğü 30/6/2011 tarihinde başlayan (A) Limited

Şirketinin cari aylara ilişkin sigorta primlerini ödeme yükümlülüğü 2011/Mayıs ayına ilişkin

düzenlenen aylık prim ve hizmet belgesinden başlamaktadır. Dolayısıyla bahse konu işveren

tarafından 2011/Mayıs ayına ilişkin düzenlenen aylık prim ve hizmet belgesinden dolayı

tahakkuk eden sigorta primlerinden başlanılarak bir takvim yılı içinde ikiden fazla cari aya

ilişkin sigorta primi ve/veya işsizlik sigortası primlerinin ödeme yükümlülüğünün çok zor

durum hali olmaksızın yerine getirilmemesi veya yasal süresi dışında yerine getirilmesi ya da

eksik yerine getirilmesi halinde, taksit ödeme yükümlülükleri düzenli olarak yerine getiriliyor

olsa dahi, kalan taksitler için yeniden yapılandırma kanunu hükümlerinden yararlanma hakkı

kaybedilmiş olacaktır.

Yeniden yapılandırılmış taksitlerle ilgili ödeme yükümlülüklerinin yerine getiriliyor

olmasına rağmen, bir takvim yılı içinde ikiden fazla cari aya ilişkin primlerin çok zor durum

hali olmaksızın süresi içinde ödenmediğinin veya eksik ödendiğinin tespit edilmesi halinde,

6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı, üçüncü cari aya ilişkin primlerin yasal

ödeme süresinin sona erdiği ayı takip eden aydan başlanılarak kaybedilmiş sayılacaktır.



Örnek 4- İlk taksit ödeme yükümlülüğü 30/6/2011 tarihinde başlayan (A) Limited

Şirketince, çok zor durum hali olmaksızın; 2011/Haziran, Temmuz aylarına ait sigorta

primlerinin yasal süresi dışında ödendiği, 2011/Eylül ayına ilişkin işsizlik sigortası priminin

ise ödemediğinin tespit edildiği varsayıldığında, bir takvim yılı içinde ikiden fazla cari aya

ilişkin sigorta primlerinin ödeme yükümlülüğünün çok zor durum hali olmaksızın yerine

getirilmemiş olması nedeniyle, ödeme vadesi 1/1/2011 tarihinden sonra gelen taksitler

yönünden, bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilmiş olacaktır.

Bu bağlamda, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari aylara

ilişkin prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyen borçluların, öncelikle çok zor durum

halinde olup olmadıkları incelenecektir.

Cari ay primlerini yasal süresinde ödemeyen borçluların çok zor durumda olup

olmadıkları ise 3/2/2009 tarihli ve 2009/20 sayılı Genelgede belirtildiği şekilde incelenecektir.

Anılan Genelgede belirtildiği şekilde, Mali Durum Bildirim Formunda beyan edilen bilgilere

göre, borçlunun çok zor durumda olup olmadığına ilişkin rasyonun 2 veya altında olması

halinde, borçlunun çok zor durumda olduğu kabul edilecektir.

Dolayısıyla, cari ay primlerini çok zor durumda bulunmaları nedeniyle ödeyemediği

anlaşılan borçlular, kalan taksitlerini yeniden yapılandırma kanunu hükümlerine göre

ödemeye devam edebileceklerdir. Söz konusu cari aylara ilişkin primler ise, icra servislerine

intikal ettirilerek, talep edilmesi halinde 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden

tecil ve taksitlendirilmek suretiyle tahsil edilebilecektir.

Buna karşın, Mali Durum Bildirim Formunda beyan edilen bilgiler doğrultusunda

rasyonun 2,01 veya üzerinde olduğunun anlaşılması halinde, taksit ödeme yükümlülükleri

düzenli olarak yerine getiriliyor olsa dahi, kalan taksitler için 6111 sayılı Kanun

hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilmiş olacaktır.

Borçluların çok zor durumda olup olmadıklarının tespiti sırasında, 2009/20 sayılı

Genelgede belirtilen 100.000,00 TL, bir takvim yılı içinde süresi içinde ödenmeyen üç aya

ilişkin sigorta primi ve işsizlik sigortası primlerinin alacak asılları toplamının 100.000 TL’yi

aşıp aşmadığına bakılarak yapılacaktır.

Diğer taraftan, çok zor durum halinin tespitine ilişkin Mali Durum Bildirim Formu,

ikiden fazla cari ay priminin ödenmediği her bir takvim yılı için ayrı ayrı düzenlenecek olup,

bir takvim yılına ilişkin rasyosu 2’nin altında olmasına rağmen, diğer takvim yılına ilişkin

rasyosu 2’nin üzerinde olan borçluların, rasyo oranının 2’nin üzerinde olduğu yıllara ilişkin

kalan taksitlerini 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre ödemeleri mümkün bulunmamaktadır.

Bu bağlamda, taksit ödeme yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, cari aylara

ilişkin primler yönünden ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında ikiden fazla yerine

getirmeyen borçluların çok zor durumda olmadıkları belirlenmeden yeniden yapılandırma

anlaşmaları bozulmayacaktır.

Diğer taraftan, anılan Kanunun 20 nci maddesinin altıncı fıkrasında, “İl özel idareleri,

belediyeler ve bunlara bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar hakkında

Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrası

hükümleri uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır.

Kanunun bu hükmüne istinaden, il özel idareleri, belediyeler ve bunlara bağlı müstakil

bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlara ait kapsama giren borçların yeniden

yapılandırılması halinde, yalnızca taksitlerle ilgili ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilip

getirilmediğine bakılacaktır. Dolayısıyla, bahse konu borçlular, taksit ödeme yükümlülüklerini

yerine getirdikleri takdirde, ikiden fazla cari aylara ilişkin primlerini ödememiş olsalar dahi

yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanmaya devam edebileceklerdir. Ancak, cari aylara

ilişkin borçların ödenmemiş olması halinde, söz konusu borçlar 5510 sayılı Kanunun 88 inci ve

89 uncu maddeleri uyarınca takip ve tahsil edilecektir.



3.10- 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (b) Bendinin (4)

Numaralı Alt Bendi Kapsamındaki Sigortalılık Statüsünden Kaynaklanan Alacaklar



Örnek 1– 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)

numaralı alt bendi kapsamında yer alan (D) sigortalısının taksitlendirme farkı dahil aylık

taksit tutarlarının toplamı ve bu taksitlerin ödeme vadelerinin,

Taksit No Taksit Tutarı Son Ödeme tarihi

1 450,00 30/06/2011

2 450,00 02/09/2011

3 450,00 31/10/2011

4 450,00 02/01/2012

5 450,00 29/02/2012

6 450,00 30/04/2012

şeklinde olduğu varsayıldığında, 2011 yılına ilişkin dört taksitten en az ikisinin 2/1/2012

tarihine kadar ödenmesi halinde anılan Kanun hükümlerinden yararlanmaya devam edilecektir.

3.11- Yeniden Yapılandırma Hakkının Kaybedilmesi Halinde Bakiye Alacakların

Tahsili

Kapsama giren borçları anılan Kanun uyarınca yeniden yapılandırılmış olan borçluların,

ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle 6111 sayılı Kanun hükümlerinden

yararlanma hakkını kaybetmeleri halinde, anılan Kanunda öngörülen hükümlerden ödedikleri

tutar kadar yararlanacaklardır.



Örnek 1- (A) Limited Şirketinin kapsama giren borçlarının;

Alacağın Dönemi Alacak Aslı 24/2/2011 Tarihi Toplam

(TL) İtibariyle (TL)

TEFE/ÜFE (TL)

2007/Haziran 5.368,00 1.583,99 6.951,99

2009/Mart 5.487,00 893,73 6.380,73

2010/Kasım 6.384,00 271,20 6.655,20

Genel Toplam 17.239,00 2.748,92 19.987,92



ödeme planının ise;

Taksit Taksit tutarı Taksitlendirme Toplam Son Ödeme

No (TL) Farkı (TL) (TL) Tarihi

1 3.331,32 166,57 3.497,89 30/06/2011

2 3.331,32 166,57 3.497,89 02/09/2011

3 3.331,32 166,57 3.497,89 31/10/2011

4 3.331,32 166,57 3.497,89 02/01/2012

5 3.331,32 166,57 3.497,89 29/02/2012

6 3.331,32 166,57 3.497,89 30/04/2012

Toplam 19.987,92 999,42 20.987,34

şeklinde olduğu ve birinci taksitini ödemesine rağmen diğer taksitlerini ödememesi

nedeniyle, ödenmeyen taksitler yönünden 6111 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma

hakkını kaybettiği varsayıldığında;

Birinci taksit için ödenen (taksitlendirme farkı dikkate alınmaksızın, borç aslı ve

hesaplanan TEFE/ÜFE tutarı olan) 3.331,32 TL’nin;

- 3.331,32 X 17.239,00 / 19.987,92 = 2.873,17 TL’si 2007/Haziran ayına ilişkin prim

aslına,

- 3.331,32 X 2.748,92 / 19.987,92= 458,15 TL’si 2007/Haziran ayına ilişkin primin

gecikme zammına mahsup edilecektir.

Bu durumda, 2007/Haziran ayına ilişkin 5.368,00 TL tutarındaki primin 2.873.17 TL

sinin fer’ileri ile birlikte tahsil edildiği kabul edilecektir.

Dolayısıyla, 2007/Haziran ayına ilişkin 5.368,00 - 2.873,17 = 2.494,83 TL tutarındaki

prim ile 2009/Mart ayına ilişkin 5.487,00 TL ve 2010/Kasım ayına ilişkin 6.384,00 TL

tutarındaki primler 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca

hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş iken

yeniden yapılandırma kapsamına dahil edilmiş olan alacaklara ilişkin ödeme yükümlülüklerinin

yerine getirilmemesi nedeniyle yeniden yapılandırma hakkının kaybedilmesi halinde, tecil ve

taksitlendirme kapsamında tahsil edilmiş taksitler için herhangi bir bozma işlemi yapılmayacaktır.



4- 5510 Sayılı Kanunun Geçici 24 üncü ve 25 inci Maddeleri Kapsamındaki

Yeniden yapılandırma Anlaşmalarının İhyasına İlişkin Usul ve Esaslar



4.1- Kapsama giren borçlular



Örnek 1- 5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi kapsamına giren borçlarını

14 eşit taksitte ödemek üzere başvuruda bulunan (A) Limited Şirketinin 12 taksitini ödediği,

ancak son iki taksitini, son taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödememiş olması nedeniyle

yeniden yapılandırma anlaşmasının bozulmuş olduğu varsayıldığında, bahse konu borçlu

tarafından 6111 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırma anlaşmasının ihya edilmesi

amacıyla başvuruda bulunulması halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşması

yeniden ihya edilecektir.



Örnek 2- 5510 sayılı Kanunun geçici 25 inci maddesi kapsamına giren borçlarını oniki

eşit taksitte ödemek üzere başvuruda bulunan (B) gerçek kişisinin beş taksitini ödediği, ancak

kalan yedi taksitini ödememiş olması nedeniyle yeniden yapılandırma anlaşmasının bozulmuş

olduğu varsayıldığında, bahse konu borçlu tarafından 6111 sayılı Kanuna göre yeniden

yapılandırma anlaşmasının ihya edilmesi amacıyla başvuruda bulunulsa dahi, ödenmemiş taksit

sayısı dördün üzerinde olduğundan yeniden yapılandırma anlaşması ihya edilmeyecektir.

















4.4- İhya Kapsamında Ödenecek Tutarın Hesaplanması ve Ödeme Süresi



Örnek 1- (D) gerçek kişisince, ihya başvurusunun;

- 18/3/2011 tarihinde yapıldığı varsayıldığında, ihya kapsamındaki alacakların

tamamının en geç 30/6/2011 tarihine kadar,

- 27/4/2011 tarihinde yapıldığı varsayıldığında ise, ihya kapsamındaki alacakların

tamamının en geç 1/8/2011 tarihine kadar,

ödenmesi icap etmektedir.

Diğer taraftan yeniden yapılandırma anlaşmasının ihya edilmesi halinde, ödenmemiş

veya eksik ödenmiş taksitler, ödeme vadesinin sona erdiği tarihten, ödemenin yapılacağı

tarihe kadar hesaplanacak DİBS + 1 faizi ile birlikte tahsil edilecektir.





Örnek 2- Geçici 24 üncü madde kapsamına giren borçları için 9/7/2008 tarihinde

12 ay süreli taksitlendirme talebinde bulunmuş olan (D) Anonim Şirketine ait ödeme planının;

Ödeme Ayı Taksit Tutarı (TL) Ödeme Ayı Taksit Tutarı (TL)

2008/Ağustos 1.500,00 2009/Şubat 1.500,00

2008/Eylül 1.500,00 2009/Mart 1.500,00

2008/Ekim 1.500,00 2009/Nisan 1.500,00

2008/Kasım 1.500,00 2009/Mayıs 1.500,00

2008/Aralık 1.500,00 2009/Haziran 1.500,00

2009/Ocak 1.500,00 2009/Temmuz 1.500,00

Toplam 18.000,00

şeklinde olduğu,

ihya işleminin ardından ödenmemiş taksit tutarlarının

Ödeme Ayı Taksit Tutarı (TL) Ödeme Ayı Taksit Tutarı (TL)

2008/Ağustos TAHSİL 2009/Şubat TAHSİL

2008/Eylül TAHSİL 2009/Mart TAHSİL

2008Ekim TAHSİL 009/Nisan TAHSİL

2008/Kasım TAHSİL 2009/Mayıs TAHSİL

2008/Aralık TAHSİL 2009/Haziran TAHSİL

2009/Ocak 1.500,00 2009/Temmuz 1.500,00

Toplam 3.000,00

şeklinde olduğu ve söz konusu taksitlerin 23/4/2011 tarihinde ödeneceği

varsayıldığında;

- 2009/Ocak ayı taksiti, 1/2/2009 tarihinden 23/4/2011 tarihine kadar aylık olarak

hesaplanacak DİBS + 1 faizi ile birlikte,

- 2009/Temmuz ayı taksiti ise, 1/8/2009 tarihinden 23/4/2011 tarihine kadar aylık

olarak hesaplanacak DİBS + 1 faizi ile birlikte, tahsil edilecektir.



5.10- Prim indirim ve teşvikleri ile devlet yardımı, teşvik ve desteklerden

yararlanılması



Örnek 1- 6111 sayılı Kanuna istinaden 12/4/2011 tarihinde yeniden yapılandırma

başvurusunda bulunan (B) Anonim Şirketinin, anılan Kanun kapsamına girmeyen yasal

ödeme süresi geçmiş başka borcunun bulunmadığı varsayıldığında, 12/4/2011 tarihi itibariyle

yasal verilme süresi sona ermemiş 2010/Mart ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesini,

05510 sayılı Kanun numarasını seçmek suretiyle Kurumumuza gönderebilecektir. Diğer

taraftan bahse konu işveren, takip eden aylarda da, 6111 sayılı Kanun kapsamına girmeyen

yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borcu bulunmadığı, anılan Kanun

hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmediği ve kayıt dışı sigortalı çalıştırdığı tespit

edilmediği takdirde aylık prim ve hizmet belgelerini 05510 sayılı Kanun numarasını seçmek

suretiyle Kurumumuza gönderebilecektir.





Örnek 2– 5084 sayılı Kanunun uygulandığı Diyarbakır ilinde organize sanayi

bölgesinde faaliyet gösteren (B) Anonim Şirketinin 6111 sayılı Kanuna istinaden 25/4/2011

tarihinde yeniden yapılandırma başvurusunda bulunduğu, anılan Kanun kapsamına girmeyen

yasal ödeme süresi geçmiş başka borcunun bulunmadığı ve söz konusu işyerinde 10 sigortalı

çalıştırıldığı varsayıldığında, 25/4/2011 tarihi itibariyle 2010/Mart ayına ilişkin aylık prim ve

hizmet belgesinin yasal verilme süresi sona erdiğinden bahse konu işveren 2010/Nisan ayına

ilişkin aylık prim ve hizmet belgesini 05615 sayılı Kanun numarasını seçmek suretiyle

Kurumumuza gönderebilecektir.

Diğer taraftan, bahse konu işveren, takip eden aylarda, 6111 sayılı Kanun kapsamına

girmeyen yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borcu bulunmadığı, 6111 sayılı

Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmediği ve 10 veya üzerinde sigortalı

çalıştırdığı takdirde aylık prim ve hizmet belgelerini 05084 sayılı Kanun numarasını seçmek

suretiyle Kurumumuza gönderebilecektir.



Örnek 1- Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan (A) Limited Şirketinin eksik

işçilikten kaynaklanan prim borçları nedeniyle Kurum aleyhine idare mahkemesi nezdinde

dava açmış olduğu ve yeniden yapılandırma başvurusu sırasında davadan vazgeçildiğine

ilişkin taahhütnamenin verilmemiş olduğu varsayıldığında, anılan işverenin eksik işçilikten

kaynaklanan prim borçları dışında kapsama giren borçları 6111 sayılı Kanun uyarınca peşin

veya taksitler halinde ödenebilecektir.

Yine, yeniden yapılandırma başvurularını gerek e-Sigorta kanalıyla gerekse kağıt

ortamında yapan borçluların davadan vazgeçtiklerine dair taahhütnameleri Kuruma kağıt

ortamında vermeleri gerektiğinden, söz konusu taahhütnamelerin Kuruma verilmemesi

halinde, davadan vazgeçilmediği kabul edilerek, dava konusu alacak türü yeniden

yapılandırma kapsamına alınmayacak ve durum 7201 sayılı Kanuna tebliğ edilecek bir yazı

ile ilgililere bildirilecektir.

Davadan vazgeçildiğine dair taahhütname verilmemiş olmasına rağmen, dava konusu

alacak türünün de sehven yeniden yapılandırma kapsamına dahil edilmiş olması halinde,

yeniden yapılandırma kapsamında ödenen paralar cari usul ve esaslara göre mahsup edilerek,

kalan alacak, yine cari usul ve esaslara göre mahsup edilecektir.

Diğer taraftan, yeniden yapılandırma başvurusunun ardından davadan feragat

ettiklerine dair dilekçe ile müracaat eden borçlular hakkında, 25/2/2011 ve sonrasında tebliğ

edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacağı gibi, yargılama gideri ve vekalet ücreti

talebinde de bulunulamayacaktır.

Öte yandan, kapsama giren borçlarla ilgili olarak yeniden yapılandırma başvurusunda

bulunulan tarihten önce açılmış herhangi bir dava bulunmamasına rağmen, gerek yeniden

yapılandırma sürecinin devam ettiği sürelerde, gerekse yeniden yapılandırma sürecinin sona

ermesinin ardından kapsama giren borçlar dolayısıyla dava açılması halinde, yeniden

yapılandırma hükümlerinden yararlanılması mümkün olamayacaktır. Bu bakımdan, yeniden

yapılandırma başvurusunda bulunulan tarihten sonra kapsama giren borçlar dolayısıyla dava

açılması halinde, bu Kanun hükümlerine göre yapılan ödemeler 16/180 Ek sayılı Genelge

gereğince mahsup edilerek yeniden yapılandırma anlaşması bozulacak ve daha önce

hazırlanmış olan ödeme planı iptal edilecektir.

Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmuş olan borçlular tarafından, Kurum

aleyhine açılmış olan davalarla ilgili olarak Kurum tarafından temyize başvurulmuş olması

halinde, yine davadan vazgeçildiğine dair taahhütnamenin Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Aksi halde dava konusu alacak türü ile ilgili borçlar yeniden yapılandırma kapsamına dahil

edilmeyerek, varsa kapsama giren diğer alacak türleri peşin veya taksitler halinde

ödenebilecektir.

Kapsama giren borçların yapılandırılması amacıyla başvuruda bulunmuş olan

borçlularca, Kuruma yapılmış olan bir itirazın bulunması halinde ise, yeniden yapılandırma

işlemleri, itirazların sonuçlandırılmasının ardından yapılacaktır.

21 Mart 2011 Pazartesi

2010 yılı kira gelirlerinin beyanında bilinmesi gerekenler

2010 yılı kira gelirlerinin beyanında bilinmesi gerekenler



Akif Akarca - Dr.Mehmet Şafak 17 Mart 2011 Perşembe - Dünya



Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinde yazılı mal ve hakların (Arazi, bina, haklar, motorlu taşıtlar vs.) kiraya verilmesinden elde edilen gelirler "gayrimenkul sermaye iradı" olarak adlandırılırlar ve belli koşullarda gelir vergisine tabi tutulurlar.



Vergi mükellefiyeti, yukarıda yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifa ve intifa hakkı sahipleri ile kiracıları tarafından kiraya verilmeleri sonucunda kira geliri elde etmeleri nedeniyle doğar.



Mükelleflerce bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedelleri o yılda elde edilmiş gelir kabul edilecektir. Örneğin; 2008, 2009 ve 2010 yılları kira gelirleri topluca 2010 yılında tahsil edilirse; 2010 yılının geliri olarak dikkate alınacaktır. Ancak, gelecek yıllara ait olup peşin tahsil edilen kira bedelleri, ilgili yılın geliri olarak kabul edilerek ilgili yıllarda beyan edilecektir. Örneğin; 2009, 2010 ve 2011 yılları kira gelirleri topluca 2010 yılında tahsil edilirse; 2009 ve 2010 yılına ait kira bedeli 2010 yılı geliri olarak 2011 yılı Mart ayında, 2011 yılına ait kira geliri ise 2011 yılı geliri olarak 2012 yılı Mart ayında beyan edilecektir. Beyannameler mart ayının 25. günü akşamına kadar verilecektir.



Döviz cinsinden kiraya verme işlemlerinde tahsilatın yapıldığı tarihteki TC Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınarak gayri safi hasılat belirlenir.



Kiranın para olarak değil de ayni olarak alınması halinde, tahsil edilen kiralar Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrilir.



Bilindiği üzere, bazı gayrimenkul sermaye iratlarından, ödemeyi yapanlar tarafından gelir vergisi stopajı yapılmaktadır (İşyeri kiralarında olduğu gibi). Bazı gayrimenkul sermaye iratları ise stopajsızdır. (Mesken kiralarında olduğu gibi.) Gayrimenkul sermaye iratlarının beyanı, stopajlı olma veya olmama durumuna göre değişmektedir.



Tam mükellef gerçek kişiler, vergi tevkifatına tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iratları için beyan sınırını (2010 yılı gelirleri için 22.000 TL) aşmaları halinde beyanname vereceklerdir.



Binaların mesken (konut) olarak kiraya verilmesi halinde, buradan elde edilecek kira hasılatının 2010 yılı için 2.600 TL'si vergiden müstesnadır. Başka bir deyişle; kira gelirinin bu kadarlık tutarı üzerinden vergi alınmayacaktır.



Tevkif yoluyla vergilendirilmemiş konut kira geliri elde edilmiş ise, bu kira geliri tutarı, istisna tutarı olan 2.600 TL'yi aşıyorsa beyanname verilecektir.



Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 2010 yılı için 1.090 TL'yi aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyecektir.



Konut kira geliri ile vergi tevkifatına tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının birlikte elde edilmesi halinde, 22.000 TL'lik beyan sınırının hesabında; konut kira geliri için istisna tutarı düşüldükten sonra kalan tutar ile tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının brüt tutarının (tevkifat öncesi tutarının) toplamı dikkate alınacaktır. Örneğin, sadece kira gelirleri bulunan bir kişinin 2010 yılında konuttan elde ettiği kira geliri 6.000 TL ve işyerinden elde ettiği kira geliri ise brüt (vergi stopajı yapılmadan önceki tutarı) 17.000 TL'dir. Bu durumda; konuttan elde edilen kira gelirinden 2.600 TL tutarındaki istisna düşüldükten sonraki 3.400 TL için beyanname verilecektir. Ancak, istisna tutarı düşüldükten sonra kalan her iki kira gelirinin toplamı ( 3.400 +17.000 =)20.400 TL, beyan sınırı olan 22.000 TL'nin altında kaldığı için, verilecek beyannamede sadece konuttan elde edilen kısım beyan edilecek ve işyerinden elde edilen gelir beyannameye dahil edilmeyecektir.



Ticari, zırai ve mesleki kazancını yıllık beyannameyle bildirmek mecburiyetinde olanlar sözü edilen, 2.600 TL'lik istisnadan yararlanamayacakları için, bunlar, mesken kiralarının tümünü (gerçek giderlerini veya %25 oranındaki götürü gideri düştükten sonra) beyan edeceklerdir.



Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, kira gelirleri için yıllık beyanname verilirse ya da diğer gelirler için verilecek yıllık beyannameye kira gelirleri dahil edilmek durumunda kalınırsa; beyan edilecek bu kira gelirlerinden ya "gerçek gider yöntemi" ya da "götürü gider yöntemi"nden biri seçilerek belirlenecek giderler beyanname üzerinde indirim konusu yapılacak ve bu indirimden sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi hesaplanacaktır.



Götürü veya gerçek gider yönteminin seçimi, taşınmaz malların tümü için yapılır. Bunlardan bir kısmı için gerçek gider, diğer kısmı için götürü gider yöntemi seçilemez.



Gerçek gider yönteminin seçilmesi durumunda indirilecek giderler nelerdir?



Gerçek gider yönteminin seçilmesi durumunda;



1- Kiraya veren tarafından, kiraya verilen gayrimenkul için ödenen; aydınlatma,



ısıtma, su ve asansör giderleri,



2- Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün önemi ile



mütenasip olan idare giderleri,



3- Kiraya verilen mal ve haklara ait sigorta giderleri,



4- Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin %5'i (iktisap bedelinin %5'i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanacak, indirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmayacaktır. 2003 yılından önce iktisap edilen konutlar için bu indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.),



5- Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen, emlak vergisi, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya veren tarafından belediyelere ödenen harcamalara katılma payları,



6- Amortismanlar,



7- Kiraya veren tarafından, kiraya verilen gayrimenkul için yapılan onarım giderleri ile bakım ve idame giderleri,



8- Kira ile tuttukları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler,



9- Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kirayla oturdukları konut veya lojmanların kira bedeli [Dar mükelleflerin - ki yurt dışında işçi olarak çalışan Türk vatandaşlarımız da dar mükellef kapsamındadır- yabancı ülkelerde ödedikleri kira bedelleri hariç],



10- Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar



brüt kira tutarından indirilir.



Ancak, bu giderlerin vergiden istisna edilen tutara isabet eden kısmı indirilemez. Vergiye tabi hasılata isabet eden, yani indirilebilecek gider kısmı aşağıdaki formül kullanılarak bulunacaktır:



Vergiye Tabi Hasılat x Toplam Gider/Toplam Hasılat



Götürü gider yönteminin seçilmesi durumunda gider indirimi nasıl yapılır?



Götürü gider yöntemini seçen mükellefler, (hakları kiraya verenler hariç) kira gelirlerinden istisna tutarını düştükten sonra kalan tutarın %25'i oranındaki götürü gideri gerçek giderlere karşılık olmak üzere indirebilirler. Ancak, bu usulü seçen mükellefler iki yıl geçmedikçe gerçek gider yöntemine dönemezler.



Kira gelirlerine uygulanacak diğer indirimler nelerdir?



Kira geliri elde eden gayrimenkul sermaye iradı sahibi mükellefler, Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinde yer alan ve önemli olanları aşağıda özetlenen bağış ve yardımları ya da harcamalarını, verdikleri beyanname üzerinde, safi

iratlarından indirim konusu yapabileceklerdir:



1-Beyan edilen gelirin (safi iradın) %l0'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin %5'ini) ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,



2-Beyan edilen gelirin (safi iradın) %l0'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları,



3-Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere okul, yurt ve sağlık tesisleri için yapılan bağış ve yardımların tamamı,



4-Diğer bağış ve yardımlar ( bağışın yapıldığı yere ve bağışın niteliğin göre ya bağış tutarının tamamı ya da beyan edilen gelirin belli bir oranı dahilinde)



Kira gelirlerine istisna nasıl uygulanacak?



Bir konuta birden fazla kişinin ortak olması halinde, bu konuttan elde edilen kira gelirlerinin vergilendirilmesinde, her bir ortak için 2.600 Türk Liralık istisna ayrı ayrı uygulanacaktır. Mirasın paylaşılmamış olması halinde de her bir mirasçı istisnadan ayrı ayrı yararlanacaktır.



Bir mükellefin birden fazla konuttan kira geliri elde etmesi halinde, istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanacaktır.



Emsal kira bedeli



Binaların mal sahiplerinin anne, baba, büyükanne, büyükbaba, çocuklar ve torunlar ya da kardeşlerinin ikametine bedelsiz olarak tahsis edilmesi dışında, başka kişilerin kullanımı için bedelsiz verilmesi halinde kira geliri elde ettiği kabul edilir. Bu gibi durumlarda ya da emsal kira bedelinden daha düşük bedellerle yapılan diğer kiralamalarda, emsal kira bedeli beyana esas alınır. Kiraya verilen bina ve arazilerde emsal kira bedeli, varsa yetkili özel makamlarca veya mahkemelerce belirlenmiş kira bedelidir. Söz konusu bina ya da arazi için kira takdiri veya tespiti yapılmamışsa; emlak vergisi değerinin %5'i dir. Bina ve arazi dışında kalan mal ve haklarda ise emsal kira bedeli, bunların maliyet bedelinin %10'udur.



Beyannamenin verileceği yer



Kira gelirleri ile ilgili beyanname, mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir. Mükellefler genellikle ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesine bağlı oldukları için, kira geliriyle ilgili yıllık gelir vergisi beyannameleri de, kira geliri elde ettikleri gayrimenkulün değil, kendi ikametgahlarının bulunduğu yerin vergi dairesine verilir.