10 Temmuz 2008 Perşembe

Patronun cebi, şirketin kasası olmaktan çıkacak


‘Patronun cebi, şirketin kasası olmaktan çıkacak’ Tercüman’a konuşan Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan: Şirketlerin kurumsallaşmasıyla birlikte kapanan firma sayısı azalacak. Türk Ticaret Kanunu sayesinde hem kurumsal şirketlere kavuşacağız hem de kayıt dışıne set çekeceğiz SANAYİ ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, hayata geçirecekleri uygulamalarla, patronların cebini şirket kasası olmaktan çıkaracaklarını söyledi. Türkiye’de şirketlerin ortalama ömrünün 20 yılı geçmediğini hatırlatan Çağlayan, bunun sebebinin kuruluşların müesseseleşememesi olduğunu belirtti. Kapanan şirket sayısındaki artışın korkutucu olmadığını da savunan Bakan Çağlayan, “Veriler tek başına ekonominin gidişatıyla ilgili gösterge değil. İnsanların doğum ve ölümü gibi, firmalar da açılır, kapanır” ifadesini kullandı. Konuyla ilgili sorularımızı cevaplayan Çağlayan, Türkiye’deki esnaf sicilini ellerinde tutan tek kurumun kendileri olduğunu anımsattı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak 1 milyon 889 bin esnafın sicilinin bulunduğunu kaydeden Çağlayan, TOBB ile birlikte KOBİ’lerin gelişimlerini takip ettiklerini, açılan ve kapanan şirket sayıları üzerinde de titizlikle durduklarını anlattı. ‘Kapanmalar sıkıntılı boyutta değil’Çağlayan, “Açılan ve kapanan firmalar sürekli var. Ancak açılan firma sayısı, her zaman kapanan firmaların altında. Neredeyse yüzde 60’ının üstüne çıkmıyor. Kapanan sayısının zaman zaman artış göstermesi, ekonomideki yapısal dönüşümlerin de ortaya çıkardığı bir sonuç. Yani hukuki düzenlemeler, uygulamalar nedeniyle el değiştirmeler, iş bırakmalar, mesleği terketmeler ve devirler olabiliyor. Bunları da en aza indirmeyi hedefliyoruz” dedi. Türk Ticaret Kanunu’nu, Meclis Genel Kurulu gündemine getirmeye hazırlandıklarını anlatan Çağlayan, düzenlemenin önemini şöyle anlattı: “Bu kanun, ticari hayatımız için çok önemli. Piyasa, bu kanunun yasalaştırılması durumunda daha da hareketlenecek. Kanunla ilgili ikincil mevzuatı da benim bakanlığım yapacak. Dolayısıyla, kapanan firma sayısı daha da azalacaktır. Tabii, açılan ve kapanan şirket sayısını ekonomiyle ilgili net gösterge olarak düşünmemek lâzım. Tek başına gösterge değildir. Bu anlamda, mevcut oranların korkutucu ve sıkıntılı boyutta olmadığını özellikle ifade etmek isterim. Kapanan şirketler her zaman olacaktır. Bu insanların doğumu ve ölümü gibidir. Firmalar açılır ve kapanır. Tabii sürenin kısa olması, Türkiye’de müesseselerin kurumsallaşamamasının getirmiş olduğu bir sonuç. Maaselef Türkiye’de şirketlerimizin ortalama ömrü 20 seneyi geçmiyor.İşte burada kurumsallaşma önem taşıyor. Türk Ticaret Kanunu’nun getireceği düzenlemelerle hem kurumsal şirketlere kavuşacağız hem de kayıt dışını azaltacağız.”Kurumsallaşma önemliŞirketlerin kurumsallaşmasıyla birlikte kapanan firma sayısının da azalacağına dikkati çeken Çağlayan, “Türk Ticaret Kanunu bize önemli bir fırsat daha sağlayacak. Artık patronun cebi, şirketin kasası olmaktan çıkacak. Böylece kayıt dışılık da azalmış olacak. Şu anki şirket kapanmalarının büyük çoğunluğu, ekonomideki transformasyonun ortaya çıkardığı bir sonuç. Yani, endişe edecek bir durum yok. KOSGEB’le birlikte bu dönüşüm ve değişim sürecinde KOBİ’lerle ilgili ilave düzenlemeleri de çıkarıyoruz. Organize Sanayi Bölgeleri ile ilgili düzenlemeyi de önümüzdeki hafta Genel Kurul’dan geçireceğiz” diye konuştu. Sanayide 7 alt sektörde kan kaybıOLUMSUZ küresel konjonktür ve iç dinamiklerin de etkisiyle makro ekonomik göstergelerin giderek kötüleştiği bu yılın ilk beş ayında, ağırlıkla ihracata çalışan taşıt sektörü ile elektrikli makineler, mobilya ve kağıt sektörleri bu koşullara rağmen yüksek performans sergilerken, sanayinin önemli bir kesiminde ciddi boyutlarda kan kaybı yaşandığı belirtildi. En çok etkilenen sektörlerTÜİK tarafından açıklanan sanayi üretimi verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre Ocak-Mayıs dönemi ortalamasında toplam sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.8 arttı. Anılan dönemlere göre madencilik ve taşocakçılığında yüzde 6.4, elektrik, gaz ve su sektöründe de yüzde 8.5 üretim artışı olurken, imalat sanayiinin üretimindeki artış yüzde 5.4’le daha düşük kaldı.İmalat sanayii alt sektörlerine bakıldığında taşıt, elektrikli makineler, mobilya, kağıt ve ana metal sanayii dışındakilerde ciddi performans kaybı olduğu göze çarptı. Geçen yılın aynı dönemine göre en hızlı üretim düşüşü ise yüzde 16.8’le radyo, TV ve haberleşme cihazlarında yaşandı. Türkiye’nin ihracatında önemli bir yere sahip olan tekstil sektörünün beş aylık üretimi de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.4 düşüş gösterdi. Kan kaybı yaşanan sektörlerden birini de deri oluşturdu. Deri sektörünün üretimi beş aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.7 geriledi. Ocak-Mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre ayrıca makine ve teçhizatta yüzde 3.4, giyim eşyasında yüzde 2.9, metal eşya sanayinde yüzde 2.1, tıbbi, optik ve hassas cihazlar alt sektöründe de yüzde 1.5 üretim düşüşü görüldü.