10 Temmuz 2008 Perşembe

VERGİ İNCELEMESİ SIRASINDA ORTAYA ÇIKAN MATRAH FARKININ, VERGİ ASLI VE CEZALARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ


VERGİ İNCELEMESİ SIRASINDA ORTAYA ÇIKAN MATRAH FARKININ, VERGİ ASLI VE CEZALARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
Tarih: 10.07.2008
GİRİŞ ;
Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak , tespit etmek ve sağlamaktır. [1]
Vergi incelemesi ; Hesap Uzmanları , Hesap Uzman Yardımcıları , ilin en büyük Mal Memuru , Vergi Denetmenleri , Vergi Denetmen Yardımcıları ve Vergi Dairesi Müdürleri tarafından yapılır.
Maliye Müfettişleri , Maliye Müfettiş Muavinleri , Gelirler Kontrolleri , Stajyer Gelirler Kontrolleri , Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her hal ve taktirde vergi inceleme yetkisine haizdirler. [2]
Vergi Usul Kanunu ve diğer tüm kanunlar uyarınca defter ve hesap tutmak , evrak ve vesikaları muhafaza etmek zorunda olan tüm gerçek ve tüzel kişiler de vergi incelemesine tabidirler [3]
I – VERGİ SUÇ VE CEZALARI ;
Vergi inceleme elemanı inceleme sırasında eksik vergi ödemeleri ve/veya usulsüzlüklere rastladıysa vergi sorumlusuna aşağıda sayılan cezaları uygulayabilir.
- Usulsüzlük cezaları
- Özel usulsüzlük cezaları
- Vergi ziyaı cezası
- Kaçakçılık suçlarına ilişkin cezalar
Yukarıda sayılan vergi suç ve cezalarını kısaca tanımlamamız gerekirse ;
Usulsüzlük Cezaları ; Vergi kanunlarında belirtilmiş olan şekil ve usullere riayet edilmemesi durumunda uygulanır. Usulsüzlük cezasının had ve tutarları VUK na bağlı cetvelde gösterilmiştir.Özel Usulsüzlük Cezaları ; Vergi kanunları uyarınca düzenlenmesi gereken belgelerin düzenlenmemesi , alınıp verilmemesi. Günlük işlenmesi gereken defterlere kayıtların yapılmaması , muhasebe standartları ve hesap planına uyulmaması. Vergi incelemesi sırasında bilgi vermekten çekinilmesi gibi durumlarda uygulanacak olan cezalardır.
Vergi Ziyaı Cezası ; Vergi ziyaı , mükellef veya vergi sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder. Vergi ziyaı cezası da mükellefin vergi ziyaına sebebiyet vermesi nedeniyle uygulanacak olan cezadır.
Kaçakçılık Cezaları ; Kaçakçılık suç ve cezaları VUK nu 359. maddesinde sıralanmış olup , mükellef veya vergi sorumlusunun kasıtlı olarak vergi kaybı yaratması sonucu uygulanacak cezalardır.
II – VERGİ CEZALARININ DÖNEM KAZANCININ TESPİTİNDEKİ YERİ ;
Bu konuya ilişkin düzenlemeler ; Gelir Vergisi Kanununun 41. maddesinin 5 numaralı bendinde , 90. maddesinde ve Kurumlar Vergisi Kanunun 15. maddesinin 6 numaralı bendinde yapılmıştır. Söz konusu maddelere göre her türlü vergi cezaları , gecikme zamları ve faizleri kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmamaktadır.
Yani söz konusu cezalar ticari karın tespitinde gider “ kanunen kabul edilmeyen gider” olarak dikkate alınacak olup mali karın tespitinde dönem kazancına ilave edilecektir.
III – VERGİ İNCELEMESİ SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAN MATRAH FARKININ , VERGİ ASLI VE VERGİ CEZALARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ ÜZERİNE BİR YAKLAŞIM ;
Vergi İnceleme elemanları çeşitli nedenlerden dolayı vergi mükelleflerinin , vergiye ilişkin sorumluluklarını , tam olarak yerine getirip getirmediğini tetkik edebilmek için zaman zaman inceleme yaparlar.
Mükellef şayet üzerinden vergi ödemesi gereken matrahı yanlış ve/veya eksik hesaplamış ise inceleme elemanı bunu tespit eder ve üzerinden asıl vergi ödenmesi gereken matrahı bulur.
Mükellefin kendi beyanına dayanan ve daha önce üzerinden vergi ödediği matrah ile , inceleme elemanının tespit ettiği ve asıl üzerinden vergi ödenmesi gereken vergi matrahı arasındaki farkı matrah farkı olarak tanımlayabiliriz.
Matrah farkının oluşmasının çeşitli nedenleri bulunabilmektedir. Rakamsal hatalar yapmak , bir takım işlemleri kayıtlara intikal ettirmemek veya mükerrer intikal ettirmek matrah farkı oluşmasına neden teşkil eden olaylardan sadece birkaçıdır.
Mükellef söz konusu matrah farkı üzerinden ilgili vergileri , verginin geçmiş dönemlere ait olması durumunda bu güne dek olan gecikme faizini ve diğer vergi cezalarını ödemekle yükümlüdür.
Gelir Vergisi Kanunu 41. ve 90. maddesi ile Kurumlar Vergisi 15. maddesinde de belirtildiği üzere gecikme faiz ve cezalarının , vergi cezalarının kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınmayacağı aşikardır. Bir başka ifade ile bu cezalar vergi kanunlarımıza göre kabul edilmeyen giderlerdir.
Vergi Kanunlarına göre de gider kabul edilmeyen ödemelerin muhasebeleştirilmesi bir yönetim muhasebesi kararıdır. Ve şahsi kanaatim olarak ilgili gider türüne göre tekdüzen hesap planına göre açılacak gider hesaplarında alt hesap olarak takip edilmelidir.
Yukarıda bahsedildiği üzere gecikme faiz ve cezaları ile vergi cezaları kanunen kabul edilmeyen gider olarak takip edilecektir. Ancak uygulamada ortaya çıkan matrah farkı üzerinden salınan vergi aslının da ödenmesi aşamasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak takip edildiği dikkat çekicidir.
Yani ; Bir matrah farkı tespit ediliyor , bunun üzerinden ödenmesi gerekip de ödenmeyen bir vergi hesaplanıyor , bu verginin süresinde ödenmediği için gecikme cezası ve vergi kaybına yol açıldığı için vergi ziyaı cezası hesaplanıyor.
Üzerinde durduğumuz nokta öncelikle söz konusu matrah farkının sonra ise matrah farkı üzerinden ödenmesi gereken vergi aslının muhasebeleştirilmesidir.
III – A ; Vergi incelemesi sırasında tespit edilen matrah farkının muhasebeleştirilmesi ;
Vergi mükellefleri vergilendirmeye ilişkin ödevlerini zaman zaman eksik veya hatalı yerine getirebilirler veya yerine getirmeyebilirler. Yukarıda bahsedildiği üzere bu çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir.
Matrah farkı muhasebeleştirirken öncelikle üzerinde durmamız gereken nokta matrah farkının hangi döneme ait olduğudur. Söz konusu farkın muhasebeleştirilmesi içerisinde bulunan döneme veya geçmiş dönemlere ait olmasına göre farklılık arz eder.
1 – İçerisinde Bulunulan Döneme Ait Matrah Farkı ;
Cari yıla ilişkin bir inceleme esnasında tespit edilen ve gerçekte olması gereken matrah ile beyan edilen vergi matrahı arasındaki farktır. Fark gelirin eksik beyan edilmesi ve/veya giderlerin ve maliyet arttırıcı unsurların fazla beyan edilmesi gibi iki temel nedene dayandırılabilir. Farkın neden ve sonuçlarının tespitine göre işlenmesi gerekli olan ilgili hesaplara işlenmelidir.
Örneğin bir satış tutarı rakamsal olarak eksik beyan edildi ise , tespit edilen fark yine ilgili satış hesabına kaydedilmelidir.
Örnek 1 ;
KDV hariç 1.000.000 TL tutarındaki bir emtia sehven 100.000 TL olarak kayıtlara intikal ettirilmiştir. Gerekli işlemlerde hatalı tutar üzerinde yapılmış olup fark inceleme esnasında ortaya çıkarılmıştır.

Muhasebe Kaydı ;
----------------------------- / ------------------------------
100 / 120 / 101 1.062.000.-
600 Yurt İçi Satışlar 900.000.-
391 Hesaplanan KDV 162.000.-
900.000 TL eksik beyanın muhasebeleştirilmesi
--------------------------- / ----------------------------------
Not : Aktif hesap net olarak tespit edilebiliyorsa mutlaka olması gereken hesap kullanılmalıdır. Şayet ilgili aktif hesap net olarak tespit edilemiyorsa 689 numaralı Diğer Olağan Üstü Geder ve Zararlar Hesabı kullanılabilecektir. Ancak bu hesaba kaydedilen tutar dönem kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. [4]
2 – Geçmiş Yıllara İlişkin Matrah Farkının Muhasebeleştirilmesi ;
Vergi Usul Kanunu’nun zaman aşımı hükümlerine göre geçmiş beş yıla ait vergiye ilişkin işlemler incelenebilir. Özellik arz eden durumlarda zaman aşımı süresinden önceki dönemler de incelenebilir.
Vergi mükellefinin , geçmiş dönemlere ait vergilendirmeye ilişkin ödevlerini eksik yerine getirmesi veya yerine getirmemesi durumunda da inceleme elemanı tarafından bir matrah farkı tespit edilebilir. Söz konusu fark üzerinden vergi aslı vergi cezaları cari dönemde hesaplanır ve ödenir.
Mükellef vergi matrahını eksik beyan etmek ile aynı zamanda dönem karını da eksik beyan etmiştir. Burada akla ticari karın değil de sadece mali karın eksik beyan edilmesi durumu gelebilir. Ancak pek çok durumda matrah farkına neden teşkil edecek durumlarda hem ticari kar hem de mali kar eksik beyan edilmiş olur.
Mükellef dönem karını eksik beyan ederek o döneme ilişkin ödenmesi gereken verileri de ödememiş olmaktadır.
Dolayısıyla önceki dönemlere ait yapılan incelemeler sırasında ortaya çıkan matrah farkı geçmiş dönemlere ilişkin eksik beyan edilen kar , söz konusu fark üzerinden hesaplanan vergiler de geçmiş dönemlere ilişkin tahakkuk ettirilip ödenmesi gerekip de ödenmemiş vergilerdir. Matrah farkı nedeniyle salınan vergi cezaları ise mükellefin vergi ödevini yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesine istinaden salınan cezalardır.
Bu durumda ; Önceki döneme ilişkin tespit edilen matrah farkı , cari dönem kayıtlarında “
Geçmiş Yıl Karları “ , fark üzerinden salınan vergi asılları ise Ödenecek Vergi ve Fonlar hesabında takip edilmelidir.
Uygulamada genel olarak geçmiş dönemlere ilişkin matrah farkı muhasebeleştirilmemekte , fark üzerinden salınan vergi asılları da vergi cezaları gibi kanunen kabul edilmeyen giderler olarak muhasebeleştirilmektedir.
Ancak yukarıda da bahsedildiği gibi ; Vergi asılları kanunen kabul edilsin veya edilmesin bir gider değil , ödenmesi gerekip de ödenmeyen vergilerdir.
Matrah fakının muhasebeleştirilmemesi ve vergi asıllarının kanunen kabul edilmeyen gider olarak muhasebeleştirilmesi durumunda ;
1 – İlk başta beyan edilmemiş olunsa da daha sonra ortaya çıkan geçmiş yıla ilişkin kar finansal tablolarda gözükmemektedir.
2 – Ödenmiş olan vergiler finansal tablolarda gözükmemekle birlikte , bunların kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara intikal ettirilmesi işletmenin ticari karını azaltıcı unsur olup ticari karın azalması da finansal tabloların ilgililere hatalı sunulmasına neden olacaktır.
Yukarıdaki iki madde birlikte dikkate alındığında bir taraftan elde edilmiş olan kar tablolarda gösterilmiyor diğer taraftan da ödenen vergiler finansal tablolarda gider olarak gözüküyor.
Uygulamada sıkça yapılan bu işlem finansal tabloların güvenirliğini sarsmakla birlikte uluslar arası muhasebe ilke ve standartlarına da tamamen aykırıdır.
Önceki dönemlere ilişkin matrah farkının tespit edilip kayıtlara intikali sırasında aktif hesap olarak da matrah farkına neden teşkil eden olaya göre ilgili hesap kullanılmalıdır.
Örnek 1 ;
A Tekstil İthalat İhracat Ltd. Şti.’nin satışlarının büyük kısmı yurtdışına yöneliktir. Ancak şirket ihraç fazlası bazı ürünleri de yurtiçine satmaktadır. 2003 yılını kar ile kapatan A Ltd. Şti. , Mart 2003 döneminde yurtiçine yaptığı satışlardan 1.000.000.000 TL lik kısmına fatura kesilmediği ve dönem kazancına ilave edilmediği Mart 2004 döneminde yapılan inceleme esnasında tespit edilmiştir. Söz konusu satışa yönelik tahsil edilen bedeli ise şirket hesaplarına intikal ettirmeden ortaklar tahsil etmiştir. Yapılan faturasız satışa ilişkin aşağıdaki vergiler , ve gecikme cezaları ile vergi ziyaı cezası salınmıştır. Tahriyat öncesi uzlaşma sonrasında vergi ziyaı cezasında indirime gidilmiştir.
Matrah Farkı ; 1.000.000.000
KDV ; 180.000.000
Gecikme Faizi ; 117.000.000
Vergi Ziyaı Cezası ; 20.000.000
Kurumlar V ; 330.000.000
Gecikme Faizi ; 215.000.000
Vergi Ziyaı Cezası ; 30.000.000
Muhasebe Kayıtları ;
------------------------------- / ---------------------------------
131 Ortaklardan Alacaklar 1.180.000.000
570 Geçmiş Yıl Karları 670.000.000
360 Ödenecek V/F 330.000.000
360 Ödenecek V/F 180.000.000
Faturasız Yapılan Satışa İlişkin ….. İnceleme Tutanağı
----------------------------- / -----------------------------------
360 Ödenecek V/F 330.000.000
360 Ödenecek V/F 180.000.000
770 Kanunen Kabul Edil.Gider 382.000.000
100 Kasa 892.000.000
----------------------------- / -----------------------------------
Örnek 2 ;B Gıda San Ltd. Şti. 2003 yılında büro demirbaşlarına ait amortisman hesaplamalarını yaparken sehven 2.500.000.000 TL fazla amortisman hesaplamış ve
muhasebe kayıtlarına intikal ettirmiştir. 2003 Dönemini 1.500.000.000 zararla kapatan B Ltd. Şti. ‘nin Kasım 2004 döneminde kayıtlarının incelenmesi esnasında fazla hesaplanan amortisman ortaya çıkartılmış olup ilgili vergi ve cezalar salınmıştır.
Matrah Farkı ; 1.000.000.000.-
Kurumlar Vergisi ; 330.000.000.-
Gecikme Faizi ; 79.200.000.-
Vergi Ziyaı Cezası ; 10.800.000.-
Muhasebe Kayıtları ;
------------------------------- / ---------------------------------------
257 Birikmiş Amortismanlar 2.500.000.000
580 Geçmiş Yıl Zararları 1.500.000.000
570 Geçmiş Yıl Karları 670.000.000
360 Ödenecek V/F 330.000.000
---------------------------- / ----------------------------------------
360 Ödenecek V/F 330.000.000
770 Kanunen Kabul Edil.Giderler 90.000.000
100 Kasa 420.000.000
--------------------------- / ------------------------------------------
SONUÇ ;
Vergi incelemesi sonucunda mükelleflerin vergiye ilişkin ödevlerini yerine getirmedikleri veya eksik yerine getirdikleri tespit edilebilir.
Yapılan inceleme sonucunda üzerinden vergi ödenmesi gereken asıl vergi matrahı ile mükellefin beyan ettiği vergi matrahı arasındaki fark tespit olunur ve mükellef bu matrah üzerinden ilgili vergileri öder.
İlgili dönemde matrah farkına esas teşkil eden olay vuku bulmasaydı söz konusu dönemde mükellefin fark kadar gelirlerini yüksek beyan edeceği veya giderlerini düşük beyan edeceği aşikardır. Bu mantık çerçevesinde mükellef fark kadar ya dönem karını eksik beyan etmiştir ya da dönem zararını yüksek beyan etmiştir. Dolayısıyla sonraki dönemlerde ortaya çıkan matrah farkı da geçmiş yıllara ilişkin karı arttırıcı veya zararı azaltıcı unsur olarak muhasebeleştirilmelidir. Söz konusu matrah farkı üzerinden ödenmesi gereken vergilerin de ilgili dönemde beyan edilip ödenmemiş olması , sonradan ortaya çıkması ödenecek vergi ve fonlar olmasını engellememekte ve ödenecek vergi ve fonlar hesabında takip edilmesi gerekmektedir. Vergi cezalarının ve gecikme faizlerinin ise gelir ve kurumlar vergisi kanunda açıkça belirtilmiştir.
Ortaya çıkan matrah farkı üzerinden ödenmesi gereken vergi asıllarının da kanunen kabul edilmeyen gider olarak muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi ve farkın ise kayıtlara intikal ettirilmemesi finansal tabloların güvenirliğini sarsacaktır.