26 Ocak 2011 Çarşamba

Vergi cephesinde neler oluyor?

Vergi cephesinde neler oluyor?



Zeki Gündüz - 26 Ocak 2011 Çarşamba - Dünya



Değerli DÜNYA okurları, bugün vergileme ile ilgili konulardaki gelişmelerden kısa bir özet paylaşma gayretinde olacağım.



Vergi dairelerinin kapısına "at nalı", maliyecilere "nazar boncuğu"



Bizde de eminim ki zaman zaman vergi idaresine epey bir lanet okunuyordur. Haberi okuyunca ben de bizim idareye tavsiye de bulunayım dedim. Mor giyinmek (nazar boncuğunu zaten biliyorsunuz) kem gözlerden koruyormuş.



Son zamanlarda hangi konularda problemler yaşanıyor.



1. Taşımacılık sektöründeki inceleme dalgası



Gecen haftaki yazımda duyurduğum bu konu vergi idaresindeki "yeknesaklık sorunu"na güzel bir örnek oluşturuyordu.



İstanbul'da normal olan, Mali İdare'ce çözümlenmiş bir konuda şirketlerin tamamına eksik belge iddiası ile alelacele tarhiyatlar yapılmıştı.



Umuyoruz ki bu tarhiyatlar Mali İdare'nin müdahalesi ile düzeltilsin ve bu yanlış anlayış diğer şehirlere de sirayet etmesin.



2. İhracatçılar üzerinden yabancı taşımacılık firmalarını vergilendirme çabası



Değerli DÜNYA okurları, şimdilerde ihracatçı firmalardan yabancı taşımacılık firmalarına yaptırdıkları taşımacılıkla ilgili bilgi toplanılıyor.



Şayet yabancı şirket Türkiye'de usulünce vergilenmemişse, yabancı taşımacılık firmasının vergisi Türkiye'deki taşımayı yaptıran ihracatçı şirketten alınmaya çalışılıyor.



3. Düşük oranlı KDV'ye tabi mallarla ilgili iade işlemlerinde sorun



Bu konuda yakın zamana kadar sorun yokken Konya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın verdiği bir mukteza tüm Mali İdare'ye ilham verince yaygın uygulama halini aldı.



Bu konu düzeltilecek diye beklerken giderek yaygınlaştığına şahit oluyoruz.



Ayrıntılarını gazete yazısı sınırlarında paylaşabilmek oldukça güç. Bu yöntemi Mali İdare daha az iade çıktığı için sevdi. Bu nedenle de uzun yıllardır yapılan uygulamayı bir anda terk edip şirketlere cezalı tarhiyatlar yapmaya başladı.



4. Ciro primlerine ilişkin KDV'nin KDV iade işlemlerinde dikkate alınamayacağına ilişkin yazı



Değerli DÜNYA okurları Mali İdare'nin Ar-Ge bölümü (şaka yapıyorum ancak Risk Değerlendirme adı altında birim var) boş durmayıp her gün yeni bir icatta bulunuyor. Bu icatlar da çoğu zaman daha önce sorun olmayan, İdarenin görüş verip uygulamayı yönlendirdiği bir konuda tamamen farklı bir yaklaşımla ortaya çıkması şeklinde oluyor.



Bu konulardan biri de ciro primleriyle ilgili üstlenilen KDV'nin iadeye konu edilemeyeceği şeklindeki yeni yaklaşım. Yeni diyorum çünkü önceden bir sorun yoktu ve İdarenin de yazılı görüşleri vardı.



Birden bire bir yazı yazıldı ve satılan malla ilgili olarak alıcıya, alıcının düzenlediği ciro primi faturası üzerinde KDV ödenmişse, bu tutarın doğrudan o mallarla özellikle de dönemsel olarak ilişkilendirilmesi mümkün olmadığından iadeye konu edilemeyeceği iddia edildi. Bilindiği üzere ciro primi aslında satılan malla ilgili hacim/miktar iskontosudur.



Satış yoksa mal yoksa alıcı yoksa bu prim de yok demektir. İlişki yoktur demek şirket yoldan geçene sadaka dağıttı demek gibidir.



Neden böyle yapıldı dediğimizde çoğu zaman, bu konu kötü niyetli mükelleflerce istismar edildi bu yüzden böyle yapıyoruz deniyor.



5. KDV iade işlemlerinde standart yokluğu ve adeta tarife dişi engel bulunduğu algısı



Değerli DÜNYA okurları KDV iade işlemlerinde standart yokluğu da rahatsız ediyor. Her vergi dairesi kendi standartlarını oluşturuyor. Her gün yeni ve farklı bir taleple karşı karşıya kalınıyor.



Teminat mektuplarının ne kadar sürede çözüleceği, iadenin ne kadar süreceği konusunda bir tahminde bile bulunabilmek bazen güç oluyor.



Bu durum da idare, gümrükteki jargonu kullanmak gerekirse, "tarife dişi engellerle" süreci mi uzatmaya çalışıyor, kuşkusu oluşmuyor değil.



6. Miadı dolduğu için takdir komisyonu kararı ile imha edilen malların KDV'sinde son durum



Değerli DÜNYA okurları, bu konuda yayınlanan 113 seri no'lu tebliğin ilgili bölümlerinin iptali için dava açıldığını, yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini daha önce duyurmuştuk.



Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu yürütmeyi durdurma kararına karşı yapılan itirazı da reddetti. Bu iki karar büyük ölçüde kararın olumsuz çıkacağının göstergesi gibi.



Vergi mahkemelerinde ihtirazı kayıtla beyanda bulunup dava açan şirketlerin açtığı bazı davalar da olumsuz neticelendi.



Şu an bu konuda gelişmeler olumsuz.



Umarız mesele Danıştay 9. Dairesinin geçmişte bu konuda aldığı karar çerçevesinde çözümlenir.



7. Halen ödenen vergi yine ödetiliyor



Değerli DÜNYA okurları, kabullenmek istemediğimiz bir uygulama yaygın bir şekilde devam ediyor.



KDV iadesi alıyorsanız, daha önce size mal veya hizmet satan şirketlere bu mal veya hizmeti satın alırken ödediğiniz KDV'yi,en iyi ihtimalle iade almaktan vazgeçmek zorunda bırakılabiliyorsunuz.



En iyi ihtimal dedim. Çünkü daha önce ödediğiniz bu KDV yi size cezası ve faizi ile ödetmeye, sizi olmadığı iddia edilen kara listeye almaya da kalkabilirler. Böyle yapmamışlarsa, sevinerek iadeden vazgeçiyor olunur çoğu kez.



8. Af çıkıyor diye tarhiyatlarda rakamlar büyüdü mü?



Değerli DÜNYA okurları af gündeme geleli beri artık incelemelerde tarhiyat rakamlarında daha bir eli bol davranılıyor. Tarhiyatlara bir de af payı kondu gibi.



9. Transfer fiyatlaması düzenlemeleri yok sayılıyor



Değerli DÜNYA okurları, şirketler kanun gereği ilişkili şirketlerle olan işlemleriyle ilgili raporlar hazırlıyor ve seçtikleri yöntemi, uyguladıkları marjları uzun uzun izah ediyorlar.



Ancak uygulamada bu konularda eleştiri yapıldığı halde bu raporlar adeta yok saylıyor. Raporda dile getirilen konulara cevap dahi verilmiyor veya aksi ispatlanmaya çalışılmıyor.



10. Yabancı kurumun iş yeri/daimi temsilcisi kavramı problem yaratacak gibi



Değerli DÜNYA okurları, yakın bir zamanda giderek yaygınlaşacağını düşündüğümüz bir diğer konu da yabancı şirketlerin Türkiye'deki temsilcileri konusundaki incelemeler olacak gibi duruyor.



Bazı incelemelerde, Türkiye'ye mal veya hizmet satan yabancı şirketlere hizmet veren kişi veya kurumlar yurt dışında mukim şirketin Türkiye'deki daimi temsilciliği sayılarak, yabancı şirketin Türkiye'den elde ettiği tüm gelir Türkiye'de vergilenmeye kalkılıyor.



Bu değerlendirme yapılırken, yabancı kurumlara hizmet veren Türkiye'deki bu kişi veya kurumlar yabancı şirketin iş yeri veya daimi temsilcisi sayılsa bile, yabancı kurumların Türkiye'deki bu kişi veya kurumlarca bu iş yerlerinden elde edilen veya bu kişi veya kurumlara atfedilebilecek gelirlerin vergilenebileceği şeklindeki kanun hükmü de bambaşka yorumlanıyor.



Şayet Türkiye'deki tüm aracılar, komisyoncular bu şekilde değerlendirilmeye başlanırsa, tüm ithalatçılar üzerinden Türkiye'ye mal ve hizmet satan tüm yabancı şirketlerin Türkiye'de vergilenmesi gibi bir sonuç doğar ki muhtemelen Dünya vergi literatürüne gireriz.



Söz konusu yeni yasa hükümetin daha fazla gelir elde etmek ve vergi kaçakçılığını engellemek adına aldığı yeni önlemlerin bir parçası.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.