17 Haziran 2010 Perşembe

Hani KOD sistemi kaldırılmıştı?

Hani KOD sistemi kaldırılmıştı?



|Akşam Gazetesi| |17.06.2010|







KOD uygulamasına tepkinin doruğa ulaştığı dönem, 2009 yılının Aralık ayıydı.



Bu dönemde vergi daireleri, KOD uygulamasını mükellefler üzerinde yoğun bir şekilde baskı ve tehdit aracı olarak kullanmıştı.

Mükelleflere, '(B) firmasından mal almışsınız. Mal aldığınız firma da sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen (A) firmasından mal almış, dolayısıyla kendileri KOD'dalar. (B) firmasından aldığınız faturalardaki KDV'nin indirimini kabul etmiyoruz. İndirdiğiniz KDV'yi beyan edip, gecikme zammı ile birlikte ödeyin, yoksa hakkınızda inceleme başlatacağız. Ya da varlık barışından yararlanabilirsiniz.' şeklinde baskı yapıldı.

KOD uygulamasından elde edilen verilerin fütursuzca tehdit aracı olarak kullanılması, KOD uygulamasına tepkileri doruğa taşımış, KDV iadesine yönelik olarak yıllardır uygulanmasına rağmen böylesine eleştiri konusu olmamıştı.



Gösterilen yoğun tepkiler üzerine, KDV iadelerine yönelik olarak KOD sistemi yerine 'risk analizine dayalı grup sistemi' getirildi.







YENİ SİSTEM NE ÖNGÖRÜYORDU?

KDV iade sisteminin otomasyona geçişini öngören yeni sistemde özetle, KDV iade başvurularının bilgisayar ortamında alınması, mükelleflerin elektronik ortamda detaylı analizlere tabi tutulması, denetimlerde 16 göbek geriye gidilebilmesi, bu sayede iade sürecinde sahte fatura düzenleyen ve kullanan mükellefler hızlı bir şekilde tespit edilmesi ve iade talebinde bulunan mükelleflerin risk gruplarına ayrılması öngörülüyordu...







HA MEHMET ALİ, HA ALİ MEHMET

Yapılan değişiklik basının büyük bir kısmı tarafından yanlış değerlendirildi. Basında boy boy 'KOD virüsünün bittiği ve grup sistemi geldiği' haberleri yer aldı.

Biz de 28 Ocak 2010 tarihli AKŞAM'da, 'KOD Uygulamasında ha Mehmet Ali ha Ali Mehmet' başlığı altında; aslında biten bir şeyin olmadığını, adı değişse de kodlamanın devam ettiğini, sadece KOD virüsünün mutasyona uğradığını yazmıştık.

KOD uygulaması önceki gün yine gündemdeydi. KOD sistemine ilişkin bir soruya Maliye Bakanının verdiği cevap, bizim söylediklerimizi zımnen teyit ediyordu.

Maliye Bakanı, KOD sisteminin kaldırıldığını ancak vergi güvenliğini tamamen bırakmaları diye bir şeyin söz konusu olmadığını, vergi güvenliği ve 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği çerçevesinde bir takım uygulamaların var olduğunu, KDV iadesi talep edenlerin sundukları belgelerin, niteliği itibariyle sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olması halinde, kayıtlarının mutlaka tutulduğunu ve bir şekilde bir yerde kaydedildiğini söylüyordu...







84 NO.LU KDV TEBLİĞİ

84 Seri No.lu KDV Genel Tebliği bir anlamda KOD uygulamasının esasını oluşturuyor. Tebliğde, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin iade taleplerinin, belirlenen 'özel esaslara göre' yerine getirilmesi ve iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilecek mükelleflerin katagorize edilmesi, başka bir anlatımla kodlanmaları öngörülüyor.



Sonuç olarak KOD uygulaması bir şekilde devam ediyor. Adına ister 'KOD uygulaması' deyin, ister 'risk analizine dayalı grup sistemi'...

Mükelleflerin risk analizine tabi tutulması ve risksel sınıflara ayrılması, vergi kayıp ve kaçağının önlenmesi için gerekli. Ancak risk analizlerinin sağlıklı yapılması, elde dilen bilgilerin baskı ve tehdit unsuru olarak kullanılmasının önüne geçilmesi gerekiyor.