6 Kasım 2009 Cuma

Hem dava açıp hem de uzlaşma istenebilir mi

Hem dava açıp hem de uzlaşma istenebilir mi



|Hürriyet Gazetesi| |27.10.2009|







BAŞLIĞI okuyan çok kişinin “Hayır olmaz öyle şey. Önce uzlaşma istenir. Uzlaşmaya varılamazsa o zaman vergi mahkemesine dava açılır” dediğini duyar gibiyim.





Oysa böyle bir uygulama mümkün.



Mükellef, kendisine tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnamelerine karşı, süresi içinde hem vergi mahkemesine dava açabilir hem de uzlaşma isteyebilir.







GEREKÇESİ NE?



Normal koşullar altında, önce uzlaşma istenir.



* Ardından, belirlenen gün ve saatte uzlaşma görüşmesine gidilir.



* Belli bir tutarda anlaşmaya varılamazsa, vergi mahkemesinde dava açılabilir.



100 uygulamadan 99’u hatta 99.9’u böyle.



* Bazı durumlarda örneğin teminat ve haciz uygulamasının söz konusu olduğu durumlarda, uzlaşmaya başvuru, uzlaşma gününün belirlenmesi ve görüşmelerin yapılması 3-5 ay hatta daha fazla sürebilir.



* Mükellefin aynı anda hem dava açıp hem de uzlaşma istemesi halinde, yargılama süreci ile ilgili savunma, savunmaya cevap vs. gibi dosyanın oluşması ile ilgili işlemler yürüyebilir.



* Uzlaşmanın sağlanması halinde ise, mahkemedeki dava dosyası geri çekilir.







MALİYE’NİN GÖRÜŞÜ



Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın da konuya ilişkin görüşü aşağıdaki gibi:



“Önce vergi mahkemesinde dava açılıp ardından uzlaşma talebinde bulunulması mümkündür VUK Ek Madde 7/2 ve Uzlaşma Yönetmeliği’nin 13. maddesi uyarınca, dava uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenemez. Herhangi bir nedenle incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır. Uzlaşma sağlanırsa, durum vergi mahkemesine bildirilir ve dava incelenmeden reddolunur. Uzlaşma sağlanamazsa bu durumda vergi mahkemesine bildirilir. Mükellef uzlaşma gününden önce uzlaşma talebinden vazgeçerse, vergi mahkemesindeki dava kaldığı yerden devam eder.” (Maliye Bak. Özelgesi, 21 Ekim 2009 Tarih ve 27/2792-413/99390 Sayılı).







UZLAŞMA KABULLENMEK MİDİR?



Vergi ve cezalarla ilgili olarak uzlaşma istenilmesi, yapılan vergilendirme işlemin doğru olduğu ve mükellefçe aynen kabullenildiği anlamına gelmez. Uzlaşma isteyen mükellefin, uzlaşamadığı takdirde dava açma hakkı kaybolmamaktadır.



Uzlaşma komisyonlarının, vergi ve ceza tutarını indirme bakımından “sınırsız” bir yetkisi vardır. Örneğin cezanın tamamını sıfıra indirebileceği gibi, vergileri de (hata varsa) sıfıra indirebilmektedir. Özellikle vergide yüksek oranda indirim ya da sıfırlama, yapılan incelemenin sağlam bir dayanağının bulunmadığını gösterir.



Uzlaşma komisyonları, uzlaşma öncesinde dosyayı tetkik edip, vergi inceleme raporunu dikkatle okumakta, Maliye Bakanlığı Merkezi Uzlaşma Komisyonu, ilgili birimden de örneğin KDV konusundaki bir uzlaşmayla ilgili olarak KDV şubesinden görüş almakta, mükellefin iddialarını ve varsa yapılan ciddi hataları değerlendirmekte, buna göre de indirim oranını düşük ya da yüksek tutmaktadır.



Maliye Bakanlığı’nın 2009 yılında yayımladığı faaliyet raporunda yer alan aşağıdaki tablodan da fark edileceği gibi, yüksek tutardaki vergi ve cezaların görüşüldüğü Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Merkezi Uzlaşma Komisyonu’nun;



* Vergi cezalarının ortalama yüzde 99,3’ünü,



* Vergilerin ise ortalama yüzde 74 ve 68’ini kaldırdığı görülmektedir.



Bir kez daha belirtelim buradaki indirim, yapılan vergi indirimlerinin ortalaması. Vergilerde, duruma göre yüzde 10 ya da 30, duruma göre de yüzde 90-99 indirim yapılmakta, ortalamasının da yüzde 74 ya da 68 olduğu göze çarpmaktadır.