3 Aralık 2009 Perşembe

Kod gribi’ne İstanbul Yaklaşımı

Kod gribi’ne İstanbul Yaklaşımı



|Hürriyet Gazetesi| |03.12.2009|







DOMUZ gribinden daha hızlı yayılan “kod gribi” ile ilgili haberler, yazılarımız ve vatandaşın tepkisinin de etkisiyle, bu gribe yakalananların önemli bir kısmına “aşısız çözüm” geldi.





OLAY NEYDİ?



Bilmeyenlerin de olabileceği düşüncesiyle, olayı kısaca özetleyelim.



Son birkaç aydır, onbinlerce vergi mükellefine “Eller yukarı, yakalandın. Ya canını ya malını” dercesine, bir yazı gönderiliyor ve “Siz koda giren bir firmadan (örneğin sahte ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı belge kullanan veya adresinde bulunamayan ya da defterlerini kaybeden veya ibraz etmeyen bir firmadan) mal almışsınız. Yakaladık sizi… Vergi incelemesine alacağız. Hapse de girebilirsin. Ayrıca sizi kod listesine de dahil edeceğiz, sizden mal alanlar da koda girecek ve onları da incelemeye alabileceğiz. Bu olaydan kurtulmak istiyorsanız, aldığınız malın KDV’sini düzeltme beyannamesi ile vergi dairesine bildirip, faiziyle ödeyin” deniliyordu.



Yazıyı alanlar ya muhasebecisine ya da vergi dairesine (bazıları her ikisine de) gidip;



“Bir yanlışlık olmasın, mal aldığımız firma, Türkiye’nin üç büyük markasından biri” ya da



“Biz 2005’te yönetimi devletin kontrolünde olan Telsim’e cep telefonu görüşmesi için ödeme yaptık. Telsim naylon fatura aldıysa yani devlet naylon fatura aldıysa, bizim suçumuz ne? Biz niye koda giriyoruz?”



“Efendim, mal aldığım firma yıllar sonra adresini değiştirmiş ve bulunamıyorsa veya defterlerini kaybetmişse, ibraz etmiyorsa bizim suçumuz ne?”



demesi de bir işe yaramıyordu. Maliye’nin görüşü geriye doğru dört firmanın kod uygulamasına tabi tutulacağı yönünde. Vergi daireleri, bu durumda olanları (2004-2007 yılları için) Varlık Barışı’ndan yararlanmaya yönlendiriyordu.







ÇÖZÜM NE OLDU?



Kod gribinin onbinlerce mükellefe doğru hızla yayılması ve artan tepkiler üzerine, olaya İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı duyurusu ile “aşısız bir çözüm” getirdi.



Tam metnine www.yaklasim.com dan ulaşabileceğiniz iki ayrı duyuruya göre;(Duyuruya ulaşmak için TIKLAYINIZ)



1) Sahte ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı fatura kullananlardan, (yani Kod-2’dekilerden) alınan belgeler için (ödemelerin bankadan veya çekle yapılmış olması koşuluyla), KDV beyan edilip faiziyle ödenmesi talep edilmeyecek.



2) Kod-2’deki mükelleflerin, Kod-1’den (sahte ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlerden) aldıkları belge nedeniyle, Maliye’nin kaybını telafi etmeleri halinde, Kod-2’dekilerden mal alanlar ya da hizmet yaptıranlar (ödemelerini nakit yapmış olsalar dahi) düzeltme yolu ile KDV beyan edip ödemekten kurtulabilecekler.



3) Adresinde bulunmayan ya da defterlerini ibraz etmeyenlerden mal ya da hizmet alanların; adreste bulunmama veya mükellefiyetin kapatıldığı dönemden önceki dönemler için (yani mükellefin faal olduğu dönemde yapılan alışlar için) herhangi bir sorumluluğu olmayacak. Defter belge ibraz edilmeyen alışların, ödemeleri banka kanalı ya da çekle yapılmışsa, ikinci kez KDV beyan etmekten kurtulabilecekler.







NE YAPILMALI?



Sahte ya da kapsamı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen veya kullananların, hem para hem de hapis cezası ile cezalandırılması doğru bir uygulama. Ancak, bu olayda, iyi niyetli (bilmeden kullanan ya da onlardan mal alan) mükellefleri mağdur etmemek gerekiyor.



Kod uygulaması, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, ülke genelinde büyük panik yarattı. Böylesine önemli bir uygulamanın; bazı yazılar ve açıklamalarla değil, yasa ve tebliğlerle düzenlenmesi ve açıklamaların da Maliye Bakanlığı tarafından yapılması daha anlamlı olurdu.



İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, duyarlı davranarak gerekli açıklamayı yaptı.



Şimdi sıra, ülke genelindeki sorunlara çözüm ve uygulama esaslarını belirleyecek Maliye Bakanlığı açıklamasında...