11 Kasım 2011 Cuma

Yeni Türk Ticaret Kanunu ve uyum süreci

Yeni Türk Ticaret Kanunu ve uyum süreci
26 Ağustos 2011 Cuma

1957 yılından bu yana yürürlükte olan ve mevcut kanun ile karşılaştırıldığında Yeni Türk Ticaret Kanununun getirdiği radikal değişikler nedeniyle şirketlerinin köklü bir değişime uğraması kaçınılmaz hale gelmiş,....
Yeni Türk Ticaret Kanunu ve uyum süreci
1957 yılından bu yana yürürlükte olan ve mevcut kanun ile karşılaştırıldığında Yeni Türk Ticaret Kanununun getirdiği radikal değişikler nedeniyle şirketlerinin köklü bir değişime uğraması kaçınılmaz hale gelmiş, şirketler için bu değişim esasen görevden daha öte sorumluluk haline dönüşmüştür.
1957 yılından bu yana yürürlükte  olan ve  mevcut kanun ile karşılaştırıldığında Yeni Türk Ticaret Kanununun getirdiği  radikal değişikler nedeniyle şirketlerinin köklü  bir değişime uğraması kaçınılmaz hale gelmiş, şirketler için bu değişim esasen görevden daha öte  sorumluluk haline dönüşmüştür.

Kurumsallaşma ve kurumsal yönetim felsefesi
Yasanın   şirketlerde meydana getireceği değişikliklerin başında yönetim kurulları, mali işler ( Muhasebe-Finans), fonksiyonu,  finansal planlama ,iç kontrol ve denetim, risk yönetimi, finansal raporlama, bağımsız denetim ve kurumsal yönetim  gibi   kurumsallaşma felsefelerinin en önemli unsurları bulunmaktadır.

Aslında yeni Türk Ticaret Kanunun getirdiği yükümlülüklere, yasaya uyum süreci  nden  daha çok , kurumsallaşma ve yapısal dönüşüm fırsatı olarak bakan şirketler, rekabet avantajı yakalayarak bu yaklaşımları ile günümüzün dinamik ve global ticari hayatında sürdürülebilir bir büyüme ve karlılık sağlayacaklardır.

Şirketler  şu ana kadar Yeni Türk Ticaret Kanununa  ait herhangi bir adım attılar mı ? uyum çalışmalarına ne zaman başlayacaklardır.? Kalan süre şirketler ,yapıları ve çalışanları için yeterli olacak mıdır.? Soruları devam ederken bu işlemlere erken başlayan şirketlerin farklı bir avantaj ve rekabet üstünlüğü elde edecekleri tartışmasızdır.

Bu konularda büyük ölçekli şirketlerin belli ölçülerde  yasal ve yapısal değişikliklerin etkilerini değerlendirmeye başladıkları,  hatta eğitim programlarına başladıkları  görülmekle beraber  küçük ve orta ölçekli şirketlerin bu noktada kayda değer bir hazırlık sürecinde olmadığı görülmektedir. Ancak ne var ki yeni T.T.K. Söz konusu değişiklikleri yalnızca büyük ölçekli şirketlere özgülemeyip tüm şirketler için öngördüğü unutulmamalıdır.

Yeni kanun  şirketlerde beklenenden çok daha geniş ve köklü etkiler yaratacaktır
Yeni   Türk Ticaret Kanununun yaratacağı değişimin etkisi mali işler birimi dışında insan kaynakları, bilgi işlem, işletmenin faaliyetleri, menfaat sahipleri ile iletişim gibi birçok fonksiyon ve konuyu etkileyecektir. Mali işler (muhasebe ,finansman) , insan kaynakları,bilgi işlem birimleri hizmet birimleri olmaktan çıkıp adeta stratejik birimler haline gelecektir. Aynı zamanda bu değişim, şirketlerin halihazırda aldıkları bir çok inisiyatife farklı açılımlar getirebilecek ve  ERP sistemlerinin uygulanması, birleşme ve satın almalar, uluslararası faaliyetlere girilmesi gibi yeni fırsatlar yaratabilecektir .

Yeni kanun  şirketlere performans yönetimi konusunda önemli bir fırsat olacaktır.
Yönetim kurulu ve üst düzey yöneticiler, değişimi yönetebilmek adına süreçler ve teknolojiye ilişkin önemli yatırımlar yapacaktır. Yönetim kurulunun ve yönetimin etkin bir şekilde yapılandırılması, yönetim raporlaması, yeni muhasebe sisteminin ve denetim mekanizmasının yönetilmesi (iç ve dış denetim), finansal planlama ve bütçeleme gibi konular, değişimin iyi bir şekilde yönetilebilmesi olmazsa olmaz yönetsel teknik ve araçlar olacaktır.

Yeni kanun  şirketlere yapısal dönüşüm fırsatı sunacaktır.
Bu  kapsamda meydana gelen radikal değişiklikler, şirketlerdeki yönetim tarzını ve iş yapış şekillerini önemli bir şekilde etkileyecek olup  bu değişikliklerden en fazla şirket yönetim kurulları ve yöneticileri,  mali işler ile finansal planlama ve denetim fonksiyonları etkileneceklerdir.

Kurumsallaşma olarak tanımlanabilecek bu yapısal dönüşüm ile yasaya uyumun ötesinde  şirketlerde iktisadi faydalar sağlayacak bir süreç yakalanacaktır. Bu süreçte şirketlerce yasanın getirdiği  değişiklikler; özellikle sistemlerin, süreçlerin , mali işler, yönetim ve denetim fonksiyonlarının yapısal dönüşümü bir şans olarak değerlendirerek  bu değişim rüzgarını günümüz rekabetçi ortamında kendilerinin rakiplerinden farklılıklarını ortaya çıkaran fırsat olarak görülmesi gerekmektedir

Bu değişikliklere ilişkin şirketlerin durumlarını ivedilikle değerlendirip yol haritalarını belirlemeleri ve eylem planlarını oluşturmaları yeni kanunda  Şirket yönetimlerine (yönetim kurulları, şirket müdürleri ve/veya müdürler kurulları) getirdikleri devredilemez görev ve yetkiler ile   hukuki ve cezai sorumluluklar  açısında  alındığında büyük önem taşımaktadır.