Vergilerle ilgili avantajlarınızı biliyor musunuz / Prof. Dr. Şükrü Kızılot
VERGİLERLE ilgili beyan dönemi yaklaşıyor.
Yasaların size tanıdığı, avantajların farkında mısınız?
Gerçek kişilere, şirketlere, yurt dışında bulunanlara, KOBİ’lere ve serbest bölgede faaliyette bulunanlara sağlanan, çok sayıda vergi avantajı var.
Bu avantajları bilenler ya daha az vergi ödüyorlar ya da hiç ödemiyorlar.
EĞİTİM VE SAĞLIK
Vergi beyannamesi veren çok kişi; “çocukların eğitimi ile ilgili okul, defter, kitap, dershane gibi giderlerimizi, sağlık harcamalarımızı ve bazı bağış ve yardımlarımızı, gelirimizden düşemiyoruz” diyebiliyorlar.
Oysa, Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde, bunların indirilebilmesine olanak sağlayan bir düzenleme var. Buna göre;
Eğitim ve öğretim kurumlarına yapılan ödemeler, anaokulu ve kreş giderleri ile kurs ve dershaneye yapılan ödemeler, her türlü kitap (ders kitabı, hikaye, roman vb.) ve kırtasiye giderleri beyan edilen gelirin yüzde 10’unu aşmayacak şekilde indirilebiliyor (Ayrıntılı bilgi için Bkz. 29 Eylül 2009 tarihli yazımız).
Benzer indirim mükellefin kendisi, eşi ve çocuklarının sağlık harcamalarına da uygulanıyor.
BİREYSEL EMEKLİLİK
Beyan edilen gelirin yüzde 10’unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak koşuluyla, bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları indirilebiliyor.
Şahıs sigorta primlerinde bu oran yüzde 5 olarak uygulanıyor (Bkz. GVK. Md.89/1).
ÖZÜRLÜ AVUKAT VE DOKTOR
Serbest meslek faaliyetinde bulunan (doktor, avukat, muhasebeci, mali müşavir, mimar vb meslek grubunda olan) özürlüler ile bunların bakmakla yükümlü oldukları özürlü kişiler için özürlü olma derecelerine göre yıllık 1.920 TL- 8.040 (2010 yılı için 8.160) TL yıllık indirim uygulanır. Bu indirimden basit usule tabi olanlar da yararlanabiliyor (Bkz. GVK. Md.31 ve 89/3).
KONUT GELİRİ VE KREDİ
Konut kira geliri elde edenler, beyanname verdiklerinde “gerçek gider” yöntemini seçerlerse;
- Bir konutun 5 yıl süre ile satın alma bedelinin yüzde 5’ini,
- Konut için banka kredisi kullanmışlarsa, ödedikleri yıllık faizin tamamını,
- Kendisi kirada oturuyorsa, ödediği kira tutarını,
tahsil ettikleri kiradan indirebiliyorlar. Bunların indirilmesi sonucu da ödenecek vergi genellikle çıkmıyor.
İŞYERİ KİRA GELİRİ
İşyeri kira geliri elde edenler 2009 ve 2010 yıllarında elde ettikleri brüt kira tutarı 22 bin lirayı aşıyorsa, yıllık gelir vergisi beyannamesi verecekler.
Ancak elde edilen işyeri kira geliri yılda 95 bin 600 liranın altında ise, beyanname verdiklerinde, yüzde 20 stopajın mahsubu nedeniyle, gelir vergisi ödemeyecekleri gibi, üste vergi iadesi alacaklar.
İşyeri kira geliri elde edenler, banka kredisi kullanmışlarsa, ödedikleri faizi de kira gelirinden indirebiliyorlar. Ancak bu indirim için, faiz tutarı kiranın yüzde 25’inden fazla olmalı.
DİĞER AVANTAJLAR
CNBC-e Business Dergisi’nin Ocak 2010 eki kitapta ayrıntılı açıkladığımız gibi, azalan bakiyeler yöntemi seçilerek iki kat amortisman gideri yazılması, şüpheli alacaklar için karşılık ayrılması, senetli alacaklar için reeskont uygulama, amortismana tabi kıymetlerin satış kazancını beyan etmeyip “yenileme fonu” ayırma, otomobilin kasko değerinin yüzde 5’inden fazla MTV çıkıyorsa, bir alt tarifeden daha düşük vergi ödeme, “uzlaşma” yoluyla vergi ve cezayı daha düşük ödeme, vergi borcunu tecil ve taksitlendirme yoluyla ödeme, edinme tarihinden itibaren hisse senetlerini iki yıl sonra, gayrimenkulü 5 yıl sonra satıp, ortaya çıkan kazanç nedeniyle hiç vergi ödememek, diğer avantajlardan bazıları...
Çok sayıda vergi avantajı olması nedeniyle, bu gün gerçek kişilere tanınan önemli vergi avantajlarına yer verdik. Bir başka yazımızda da diğerlerini ele alacağız
27 Ocak 2010 Çarşamba
25 Ocak 2010 Pazartesi
Naylon Faturacılar Şimdi Yandı
Naylon Faturacılar Şimdi Yandı
Maliye Bakanlığı, sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları artık merkezi takip sistemiyle izleyecek.
Maliye Bakanlığı, sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları artık merkezi takip sistemiyle izleyecek. Sistem sayesinde dürüst mükellefe de 2-3 gün içinde KDV iadesi verilebilecek.
Maliye Bakanlığı, Türkiye’de naylon fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları merkezden elektronik ortamda takip edecek. Bu kapsamda bütün illerde sahte faturayla mücadele ekipleri kurulacak ve tüm mükelleflere dönük sahtecilik kriterleri oluşturulacak.
Bu kriterler, Vergi Karnesi, Kod Sistemi’nin yerini alacak Grup Sistemi ve KDV iadesi kriterlerini de içinde barındıracak. Böylece sahte fatura düzenleyenler ile bunları kullanan kişi ve kuruluşlar, çok daha hızlı ve net şekilde tespit edilecek. Yeni sistemde sahte fatura işlemleri, düzenleyiciden başlayarak, kullanıcılar ve bunlarla ticari ilişkisi olanlara uzanacak şekilde 4’üncü kademeye kadar izlenebilecek.
Yeni sistemle ilgili bilgi veren bir Maliye yetkilisi, tüm mükelleflere yönelik bir analiz programını hayata geçireceklerini belirterek, “Burada 2 yapım programı var. Bunlardan birisi KDV iadesinde kullanılacak.
Diğeri ise sahtecilik tespitini gerçekleştirecek. KDV iadelerini, sahtecilik programını da kullanarak yeni sistem yapacak. Bu sistemde sahtecilik yapan çok kısa sürede tespit edilirken, dürüst mükellefe de 2-3 gün içerisinde KDV iadesi verilecek. Türkiye’de sahteciler artık Maliye’den kaçamayacak” diye konuştu.
Uygulama çerçevesinde sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla bağlantısı olan kişi ve kuruluşlar için merkezde bir kütük oluşturulacak.
AĞIRLIK KDV İADESİNDE
Sahte fatura kütüğü, Türkiye’nin en ücra köşesindeki işlemlerde bile devreye girecek. Yeni sistemin en fazla kullanılacağı alan ise KDV iadeleri.
Denetlemenin ilgili vergi dairesi değil, sistem tarafından yapılan uygulamada, böylece daha önce en az 2 hafta, hatta bazı durumlarda haftalarca süren vergi iadesi değerlendirmeleri yeni sistemde 1 gecede tamamlanabilecek. İade de 2-3 gün içerisinde yapılabilecek.
Gelir İdaresi Başkanlığı, sahte faturayla mücadele amacıyla 81 ilde özel ekipler oluşturuyor. Yeni sistemin faaliyete geçirilmesinden sonra ise daha önce KDV iadesi alan ancak durumlarının şüpheli olduğu ortaya çıkan mükellefler de incelemeye tabi tutulacak
Maliye Bakanlığı, sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları artık merkezi takip sistemiyle izleyecek.
Maliye Bakanlığı, sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları artık merkezi takip sistemiyle izleyecek. Sistem sayesinde dürüst mükellefe de 2-3 gün içinde KDV iadesi verilebilecek.
Maliye Bakanlığı, Türkiye’de naylon fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla ilişkisi olanları merkezden elektronik ortamda takip edecek. Bu kapsamda bütün illerde sahte faturayla mücadele ekipleri kurulacak ve tüm mükelleflere dönük sahtecilik kriterleri oluşturulacak.
Bu kriterler, Vergi Karnesi, Kod Sistemi’nin yerini alacak Grup Sistemi ve KDV iadesi kriterlerini de içinde barındıracak. Böylece sahte fatura düzenleyenler ile bunları kullanan kişi ve kuruluşlar, çok daha hızlı ve net şekilde tespit edilecek. Yeni sistemde sahte fatura işlemleri, düzenleyiciden başlayarak, kullanıcılar ve bunlarla ticari ilişkisi olanlara uzanacak şekilde 4’üncü kademeye kadar izlenebilecek.
Yeni sistemle ilgili bilgi veren bir Maliye yetkilisi, tüm mükelleflere yönelik bir analiz programını hayata geçireceklerini belirterek, “Burada 2 yapım programı var. Bunlardan birisi KDV iadesinde kullanılacak.
Diğeri ise sahtecilik tespitini gerçekleştirecek. KDV iadelerini, sahtecilik programını da kullanarak yeni sistem yapacak. Bu sistemde sahtecilik yapan çok kısa sürede tespit edilirken, dürüst mükellefe de 2-3 gün içerisinde KDV iadesi verilecek. Türkiye’de sahteciler artık Maliye’den kaçamayacak” diye konuştu.
Uygulama çerçevesinde sahte fatura düzenleyen, kullanan ve bunlarla bağlantısı olan kişi ve kuruluşlar için merkezde bir kütük oluşturulacak.
AĞIRLIK KDV İADESİNDE
Sahte fatura kütüğü, Türkiye’nin en ücra köşesindeki işlemlerde bile devreye girecek. Yeni sistemin en fazla kullanılacağı alan ise KDV iadeleri.
Denetlemenin ilgili vergi dairesi değil, sistem tarafından yapılan uygulamada, böylece daha önce en az 2 hafta, hatta bazı durumlarda haftalarca süren vergi iadesi değerlendirmeleri yeni sistemde 1 gecede tamamlanabilecek. İade de 2-3 gün içerisinde yapılabilecek.
Gelir İdaresi Başkanlığı, sahte faturayla mücadele amacıyla 81 ilde özel ekipler oluşturuyor. Yeni sistemin faaliyete geçirilmesinden sonra ise daha önce KDV iadesi alan ancak durumlarının şüpheli olduğu ortaya çıkan mükellefler de incelemeye tabi tutulacak
14 Ocak 2010 Perşembe
PROMOSYON ÜRÜNLERİ, NUMUNE VE EŞANTİYONLARIN TESLİMİNDE BELGE DÜZENİ VE MUHASEBE KAYDI
PROMOSYON ÜRÜNLERİ, NUMUNE VE EŞANTİYONLARIN TESLİMİNDE BELGE DÜZENİ VE MUHASEBE KAYDI
Tarih: 14.01.2010
Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı ticari hayatta,işletmeler satışlarını artırmak amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi, bunun yanında yılbaşlarında, bayramlarda, takvim, ajanda, blok not, kalem vb eşantiyon dağıttıkları da sıkça rastlanan durumlardandır. Bu yazımız da yukarıda bahsettiğimiz ürünlerin tesliminde belge düzeni nasıl olmalıdır? Sorusuna cevap arayacağız.
I- Promosyon Teslimlerinde Belge Düzeni
Promosyon, satışı yapılan malın yanında ayrıca herhangi bir bedel talep edilmeden verilen ürünlerdir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu faturayı şöyle tanımlamaktadır; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” Bu tanımda öne çıkan husus borçlanılan meblağın faturada yer almasıdır. Yani kısaca fatura, borç alacak ilişkisinin bir sonucudur. Ancak, promosyon mal teslimlerinde bedel talebi söz konusu değildir. Yani taraflar arasında bu teslimlere ilişkin olarak borç alacak ilişkisi doğmamaktadır. Dolayısıyla, promosyon teslimlerinde teslimi yapan tarafın fatura düzenlemesi gerekmemektedir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü) 14.04.2007 tarihin de vermiş olduğu muktezada “Dergi, kitap ve süreli yayın faaliyetinde bulunan şirketiniz tarafından satışlarınızı artırmak amacıyla üniversite öğrencilerine dağıtılan ve yukarıda yer alan hususlar doğrultusunda promosyon olarak kabul edilen ürünler (dergi ve kitaplar) için bu malların promosyon olduğuna dair şerh düşülmek suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmekte olup, fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.” denilmek suretiyle bu hususa vurgu yapılmıştır.
Promosyon mal teslimlerinin sevk irsaliyesi karşısındaki durumunun biraz daha karışık olduğu söylenebilir. Bu konunun açıklığa kavuşturulabilmesi için sevk irsaliyesinin düzenlenme amaçlarının tam olarak kavranması gerekmektedir. Genel olarak sevk irsaliyesi, ticari mal hareketlerinin takip edilebilmesi ve bu hareketlerin faturalaştırılmasının kontrolü amacıyla tesis edilmiştir. Bu noktadan hareketle promosyon mal teslimlerinin ticari mal hareketi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği önem arz etmektedir.
Promosyon teslimlerinde satılan veya satıma sunulan bir mal olmamakla birlikte, bu tür teslimlerin hedefi satışları artırmak olduğuna göre nihai anlamda ticari mal hareketinden söz etmek doğru olacaktır. Dolayısıyla bu tür mal hareketlerinin sevk irsaliyesine bağlanması ve irsaliye üzerinde promosyon teslim olduğunun ayrıca belirtilmesi gerekmektedir. İrsaliye üzerine bu şekilde şerh düşülmek suretiyle bu irsaliyelerin niçin faturalaştırılmadığının izahı mümkün olacaktır.
II- Eşantiyon Teslimlerinde Belge Düzeni
Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla her hangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir.
Eşantiyon olarak verilen ürünlerin, ticari teamüllere uygun nitelik ve miktarda bulunması ve herhangi bir satışa konu olmayacak şekilde teslim edilmesi gerekmektedir. Bu şartlardan birisini üzerinde bulundurmayan teslimler eşantiyon mal teslimi olarak değerlendirilemez.
Promosyon mal teslimlerinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere bedelsiz mal teslimlerinde fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Buradan hareketle eşantiyon mal teslimlerinde de fatura düzenleme zorunluluğu bulunmadığı söylenebilir. Fakat işletmeler isterlerse bu ürünleri düzenledikleri faturalarda bedelsiz olarak gösterebilirler.
Eşantiyon ürün teslimlerinin sevk irsaliyesine bağlanmasına da kanaatimizce gerek bulunmamaktadır. Zira, bu tür teslimleri ticari teslimler olarak değerlendirmek olası değildir. Dolayısıyla, ticari nitelik taşımayan teslimler için sevk irsaliyesi düzenlenmesine de gerek bulunmamaktadır.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) 18.09.2007 tarihinde vermiş olduğu muktezada “ firmanız tarafından hastane, poliklinik ve benzeri yerlere yapılan ziyaretlerde ticari mal niteliği taşımayan ve ürünleriniz tanıtımına yönelik olarak dağıtılan broşür, bloknot, kalem gibi promosyon ürünleri, eşantiyonlar ve numune ilaçların taşınması sırasında sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır” denilerek bu durum açıklanmıştır. Buradan hareketle ticari nitelik taşımayan eşantiyon ürün teslimleri için sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmadığı söylenebilir.
Ancak, bu şekilde yapılan teslimlerin bir şekilde takip edilmesi ve tevsiki önem arz etmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek amacıyla eşantiyon ürün teslimlerinin bir tutanakla yapılması mümkündür. Düzenlenecek tutanakta; tarih, eşantiyona konu olan malın miktar ve cinsi, malın niçin ve kime teslim edildiği ve kaşe ve imza gibi bilgilerin bulunması önem arz etmektedir.
III- Numune Mal Teslimlerinde Belge Düzeni
Firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir miktarla sınırlı olan ve üzerinde “Numunedir, parayla satılmaz, vb” ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliği taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde numune adı altında teslim edilen malların;
Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi halinde katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Bu şartlara ilaveten, numune malların firmanın ünvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekmektedir.
İşletmenin iktisadi faaliyetini yaygınlaştırmaya ve tanıtmaya yönelik olarak verilen bu mallar için yüklenilen vergiler, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır.” şeklinde açıklanmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 230’uncu maddesinin 5’inci bendinde ise ‘’(3239 sayılı Kanunun 19'uncu maddesiyle değişen bent) Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır’’. hükmüne yer verilmiştir.
Anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, sevk irsaliyesi; ticari mal hareketinin izlenmesi amacıyla düzenlenen ve her zaman alım-satım ilişkisi gerektirmeyen bir belgedir.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan Vergi Usul Kanunun 173 Seri No.lu Genel Tebliğinin C/f bölümünde “Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur. Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki on günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir’’ denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bedelsiz yani numune ürünlerin teslimlerinde, ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması, satışa konu olmayacak şekilde yapılması ve ilgili firmanın unvanını taşıması ayrıca para ile satılamayacağının ürün üzerinde açıkça belirtilmesi, bu malların numune olduğuna dair şerh düşülmek suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmekte olup, fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
IV- Muhasebe Kayıtları
Örnek-1 (X) Firması yılbaşında müşterilerine dağıtmak için (Y) firmasına maliyeti 1.000 + KDV’ye anahtarlık yaptırmıştır.(KDV Oranı % 18)
Alım Kaydı
----------------------------------//---------------------------------
157 Diğer Stoklar 1.000
191 İndirilecek KDV 180
329 Diğer Ticari Borçlar 1.180
---------------------------------//-----------------------------------
Eşantiyonların Müşterilere Dağıtılması
----------------------------------//---------------------------------
760 Paz.Sat ve Dağ.Gid 1.000
157 Diğer Stoklar 1.000
---------------------------------//-----------------------------------
IV- Sonuç
Bedelsiz ürün teslimlerinden biri olan promosyon ve numune mal teslimlerinde fatura düzenlenmesine gerek bulunmamakla birlikte(fatura düzenlemesinde bir sakınca yoktur) sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun yanında eşantiyon ürün teslimlerinde hem fatura ve hem de sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu tür teslimlerin tevsiki amacıyla, teslim sırasında bir tutanak düzenlenmesi tavsiye edilmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
3065 Sayılı KDV Kanunu
50 Seri Nolu KDV Genel Tebliği
213 Sayılı V.U.K. 173 Seri No’lu Genel Tebliği
213 sayılı V.U.K. Madde No:230
Tarih: 14.01.2010
Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı ticari hayatta,işletmeler satışlarını artırmak amacıyla, bir takım pazarlama teknikleri geliştirilmekte, satışı yapılan malın yanında başka bir malın ayrıca bir bedel alınmaksızın verilmesi, bunun yanında yılbaşlarında, bayramlarda, takvim, ajanda, blok not, kalem vb eşantiyon dağıttıkları da sıkça rastlanan durumlardandır. Bu yazımız da yukarıda bahsettiğimiz ürünlerin tesliminde belge düzeni nasıl olmalıdır? Sorusuna cevap arayacağız.
I- Promosyon Teslimlerinde Belge Düzeni
Promosyon, satışı yapılan malın yanında ayrıca herhangi bir bedel talep edilmeden verilen ürünlerdir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu faturayı şöyle tanımlamaktadır; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” Bu tanımda öne çıkan husus borçlanılan meblağın faturada yer almasıdır. Yani kısaca fatura, borç alacak ilişkisinin bir sonucudur. Ancak, promosyon mal teslimlerinde bedel talebi söz konusu değildir. Yani taraflar arasında bu teslimlere ilişkin olarak borç alacak ilişkisi doğmamaktadır. Dolayısıyla, promosyon teslimlerinde teslimi yapan tarafın fatura düzenlemesi gerekmemektedir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü) 14.04.2007 tarihin de vermiş olduğu muktezada “Dergi, kitap ve süreli yayın faaliyetinde bulunan şirketiniz tarafından satışlarınızı artırmak amacıyla üniversite öğrencilerine dağıtılan ve yukarıda yer alan hususlar doğrultusunda promosyon olarak kabul edilen ürünler (dergi ve kitaplar) için bu malların promosyon olduğuna dair şerh düşülmek suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmekte olup, fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.” denilmek suretiyle bu hususa vurgu yapılmıştır.
Promosyon mal teslimlerinin sevk irsaliyesi karşısındaki durumunun biraz daha karışık olduğu söylenebilir. Bu konunun açıklığa kavuşturulabilmesi için sevk irsaliyesinin düzenlenme amaçlarının tam olarak kavranması gerekmektedir. Genel olarak sevk irsaliyesi, ticari mal hareketlerinin takip edilebilmesi ve bu hareketlerin faturalaştırılmasının kontrolü amacıyla tesis edilmiştir. Bu noktadan hareketle promosyon mal teslimlerinin ticari mal hareketi olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği önem arz etmektedir.
Promosyon teslimlerinde satılan veya satıma sunulan bir mal olmamakla birlikte, bu tür teslimlerin hedefi satışları artırmak olduğuna göre nihai anlamda ticari mal hareketinden söz etmek doğru olacaktır. Dolayısıyla bu tür mal hareketlerinin sevk irsaliyesine bağlanması ve irsaliye üzerinde promosyon teslim olduğunun ayrıca belirtilmesi gerekmektedir. İrsaliye üzerine bu şekilde şerh düşülmek suretiyle bu irsaliyelerin niçin faturalaştırılmadığının izahı mümkün olacaktır.
II- Eşantiyon Teslimlerinde Belge Düzeni
Firmaların belirli zamanlarda, özellikle dini bayramlarda ve yılbaşlarında kendi tanıtımlarını yapmak amacıyla her hangi bir bedel almaksızın kalem, anahtarlık, ajanda, takvim ve benzeri eşya dağıtmaları geleneksel hale gelmiştir.
Eşantiyon olarak verilen ürünlerin, ticari teamüllere uygun nitelik ve miktarda bulunması ve herhangi bir satışa konu olmayacak şekilde teslim edilmesi gerekmektedir. Bu şartlardan birisini üzerinde bulundurmayan teslimler eşantiyon mal teslimi olarak değerlendirilemez.
Promosyon mal teslimlerinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere bedelsiz mal teslimlerinde fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Buradan hareketle eşantiyon mal teslimlerinde de fatura düzenleme zorunluluğu bulunmadığı söylenebilir. Fakat işletmeler isterlerse bu ürünleri düzenledikleri faturalarda bedelsiz olarak gösterebilirler.
Eşantiyon ürün teslimlerinin sevk irsaliyesine bağlanmasına da kanaatimizce gerek bulunmamaktadır. Zira, bu tür teslimleri ticari teslimler olarak değerlendirmek olası değildir. Dolayısıyla, ticari nitelik taşımayan teslimler için sevk irsaliyesi düzenlenmesine de gerek bulunmamaktadır.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü) 18.09.2007 tarihinde vermiş olduğu muktezada “ firmanız tarafından hastane, poliklinik ve benzeri yerlere yapılan ziyaretlerde ticari mal niteliği taşımayan ve ürünleriniz tanıtımına yönelik olarak dağıtılan broşür, bloknot, kalem gibi promosyon ürünleri, eşantiyonlar ve numune ilaçların taşınması sırasında sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır” denilerek bu durum açıklanmıştır. Buradan hareketle ticari nitelik taşımayan eşantiyon ürün teslimleri için sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmadığı söylenebilir.
Ancak, bu şekilde yapılan teslimlerin bir şekilde takip edilmesi ve tevsiki önem arz etmektedir. Bunu gerçekleştirebilmek amacıyla eşantiyon ürün teslimlerinin bir tutanakla yapılması mümkündür. Düzenlenecek tutanakta; tarih, eşantiyona konu olan malın miktar ve cinsi, malın niçin ve kime teslim edildiği ve kaşe ve imza gibi bilgilerin bulunması önem arz etmektedir.
III- Numune Mal Teslimlerinde Belge Düzeni
Firmalar halen satışını yaptıkları veya piyasaya yeni çıkardıkları bir ürünün tanıtımını sağlamak amacıyla numune mallar üretmekte ve bu malları da ayrıca bir bedel tahsil etmeksizin vermektedir. Ana malın bütün özelliklerini taşımakla birlikte, satışa konu edilemeyecek bir miktarla sınırlı olan ve üzerinde “Numunedir, parayla satılmaz, vb” ibareleri taşıyan bu mallar da, işletmede tüketilmemekle birlikte ayni pazarlama gideri özelliği taşıdığından, bu malların bedel alınmaksızın teslimi de eşantiyonlarda olduğu gibi katma değer vergisi hesaplanmasını gerektirmemektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde numune adı altında teslim edilen malların;
Ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması,
Ayrıca bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi halinde katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Bu şartlara ilaveten, numune malların firmanın ünvanı ve para ile satılmayacağını belirten bir şerhi taşıması gerekmektedir.
İşletmenin iktisadi faaliyetini yaygınlaştırmaya ve tanıtmaya yönelik olarak verilen bu mallar için yüklenilen vergiler, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır.” şeklinde açıklanmıştır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 230’uncu maddesinin 5’inci bendinde ise ‘’(3239 sayılı Kanunun 19'uncu maddesiyle değişen bent) Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır’’. hükmüne yer verilmiştir.
Anılan madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, sevk irsaliyesi; ticari mal hareketinin izlenmesi amacıyla düzenlenen ve her zaman alım-satım ilişkisi gerektirmeyen bir belgedir.
Konuyla ilgili olarak yayımlanan Vergi Usul Kanunun 173 Seri No.lu Genel Tebliğinin C/f bölümünde “Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur. Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki on günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir’’ denilmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bedelsiz yani numune ürünlerin teslimlerinde, ticari teamüllere uygun nitelikte ve miktarda olması, satışa konu olmayacak şekilde yapılması ve ilgili firmanın unvanını taşıması ayrıca para ile satılamayacağının ürün üzerinde açıkça belirtilmesi, bu malların numune olduğuna dair şerh düşülmek suretiyle sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmekte olup, fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
IV- Muhasebe Kayıtları
Örnek-1 (X) Firması yılbaşında müşterilerine dağıtmak için (Y) firmasına maliyeti 1.000 + KDV’ye anahtarlık yaptırmıştır.(KDV Oranı % 18)
Alım Kaydı
----------------------------------//---------------------------------
157 Diğer Stoklar 1.000
191 İndirilecek KDV 180
329 Diğer Ticari Borçlar 1.180
---------------------------------//-----------------------------------
Eşantiyonların Müşterilere Dağıtılması
----------------------------------//---------------------------------
760 Paz.Sat ve Dağ.Gid 1.000
157 Diğer Stoklar 1.000
---------------------------------//-----------------------------------
IV- Sonuç
Bedelsiz ürün teslimlerinden biri olan promosyon ve numune mal teslimlerinde fatura düzenlenmesine gerek bulunmamakla birlikte(fatura düzenlemesinde bir sakınca yoktur) sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun yanında eşantiyon ürün teslimlerinde hem fatura ve hem de sevk irsaliyesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak, bu tür teslimlerin tevsiki amacıyla, teslim sırasında bir tutanak düzenlenmesi tavsiye edilmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
3065 Sayılı KDV Kanunu
50 Seri Nolu KDV Genel Tebliği
213 Sayılı V.U.K. 173 Seri No’lu Genel Tebliği
213 sayılı V.U.K. Madde No:230
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)